Dr. DÄ°LÃVER CEBECÄ°

More documents

Recommendations

Info

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE ETİMESGUT’DA AKŞAM • Ahmet Tevfik OZAN Dalmıyor, desem:.. yalan!.. Etimesgut’da akşam Gözlerim, tepelerde; tek tük çam dallarına. Bir parça askerlik var, biraz sevda, biraz kin. Sonra takılma hüznü, kederin ağlarına. Yollardı, seller gibi vadilere koyulmuş İnişler, yokuşlarla ufuklara koşuşan. Ne kaldı, renklerine bir büyü sinmiş gibi Yapraklardan, kuşlardan.. mevsim mevsim uçuşan Yolların ufukları kestiği yere, baktım.. Çizgi çizgi bir hayal, bir sesi taşır gibi. Gözlerimle dokunsam; dağılıp kaybolacak Hayalin bir ayrılık busesi taşır gibi. Askerlik: Bir denizde susuz kalmış olmak mı Bu sevda: Şiirlerde dilsiz kalmış olmak mı Ya kinim: Yar kolunda, yarsız kalmış olmak mı... Dalmıyor, desem:..yalan!.. Etimesgut’da akşam Gözlerim, tepelerde; tek tük çam dallarına. Bir parça askerlik var, biraz sevda, biraz kin, Sonra takılma hüznü, kederin ağlarına. 65
FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE TARİH ÜZERİNDEN ÇATIŞMAK VE TARİHTE ÖZNE OLMAK • Ahmet ŞAFAK Aydınlar sadece fikri planda değil, tarih telakkilerinde de bölünüyor, ayrı noktalara düşüyorlar. Liberal düşünürler ne kadar aksini söylese de tarih güncel algılarımızda hala belirleyici etkiye sahip. Olayların tarih içindeki seyri, oluşum biçimleri ve failleri fikri manada durduğumuz yeri etkiliyor. Doğrusu tarih sadece kronolojik bir dosya değil aynı zamanda ideolojik bir ölçü diyarı. Hatta belki daha fazla ideolojik kaynak. Fikir dünyamız tarihin gölgesinde filizleniyor, şekilleniyor. Tarihi olayları ele alış biçimi bizi çerçeveliyor; tarihin sadece yeri, mekanı, zamanı değil istikametleri de var. Türkistan’a doğru gittiğimizde daha Türkçü oluyoruz; Ortadoğu’ya indiğimizde İslamcı, İstanbul-Balkan hattında Osmanlıcı, Londra- Waşington çizgisinde liberal, Paris-Moskova fayında ise sosyalist. Bu istikametlerin detayları, mizacımız, eğitim ve kültür kaynaklarına mesafemiz ile değişiyor. Kürşat İhtilali, Mete’nin Ordusu, Orhun Anıtları daha çok Türkçü bakışın fikri kaynaklarını oluşturuyor. Pergelimizin sabit ucunu Türkçe’nin coğrafyasına yerleştirip güneye ve batıya kaydıkça Türklük dozu İslamcılık ve liberalizm tayfına bölünüyor. Pür homojen ideoloji sentezlere, terkiplere merhaba diyor. Fransız ihtilali sosyalistlerimizin ve laiklerimizin fikir menbaı. Yüzeysel olarak yaptığımız ihtilal değerlendirmeleri pek çok şeyi gözden kaçırmamıza sebep oluyor. Milliyetçiliği Fransız ihtilaline bağlayan sol ve liberal düşünürler açıkça batının fikri acentası olmayı göze alıyorlar. Tanzimat etrafında toplananlar da bize fikir dünyamızı vermeye amade görünüyor. Gerçekte milliyetçiler ve İslamcılar Tanzimatı pek sevmiyor. Tanzimat, Ahmet Cevdet Paşa’nın belirttiği gibi “devletin esasına halel getiren“ bir olaylar kümesi. Devlet-i Âli Osmani’yi, küffarın denetimine açan bir olayı kanıksamak çok mümkün görünmüyor. İttihatçı geleneğin içinden çıkmış olan Türkçü ve İslamcı düşünce Tanzimata bakış konusunda birleşirken Abdülhamit’i ele alış biçiminde ayrılır. Bu ayrılık daha çok ilk dönem aydınlarında görünen bir durumdur. Nihai aşamada Abdülhamit, her iki akımın da ortak paydasında ağırlıklı yere sahiptir. Aydınların tarih denkleminde ayrıldıkları en önemli saha Cumhuriyet’in kuruluş yıllarıdır. Bugün bile ihtilafların ana gövdesini 1923-1950 arasının oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Sonradan fikrini değiştirdiği zannedilse bile Atsız gibi Türkçü ideolojiye sahip bir fikir adamının “Cumhuriyet’in 1950’de, yani Demokrat Parti iktidarı ile kurulduğunu“ söylemesine ne dersiniz Bu marjinal bakışın esas sebebinin yine Cumhuriyet’in ilk yılarındaki tarih çatışmaları olduğunu söylemek her halde abartı olmayacaktır. Fuat Köprülü’nün asistanı ve Zeki Velidi Togan’ın şakirdi olan Atsız’ın, Atatürk’ün Tarih Tezi ile ayrı noktalara düştüğünü biliyoruz. Proto-Türk araştırmalarına tümden karşı çıkan Atsız’ın Türklerin binlerce yıl önce Anadolu’ya geldiği fikrine karşı çıkması çatışmanın temelini oluşturuyor. Çatışma diyoruz, çünkü yaşananlar fena halde çatışmadır. Bu karşılaşmanın ve tarih üzerinde yürüyen ihtilafın 1944 Milliyetçilik Olaylarına kadar sürdüğünü görmek bizi şaşırtmıyor. Sümer ve Hitit üzerinden Turani Anadolu-Mezopotomya algısı Atsız’ı sinirlendiriyor; Ortaasya’nın yaşadığı kuraklık ve buna bağlı olarak dünyanın dört bir yanına yol alan göçler teorisi Zeki Velidi Togan- Atsız ikilisini kutbun karşısına koyuyor. Türklerin “Dandanakan”la Anadolu devletini kurduğu ve “Malazgirt”le de Anadolu’ya girdiği tezi Atsız’da vücut buluyor. Atatürk’ün ölümünden sonra ikinci adam sendromu ile birinci adamın esamesini silme gayretleri Türk Tarih tezini sahneden çıkarıyor ve “Milli Şef”in pragmatik siyaseti ezmeye çalıştığı 1944 mağdurlarının tezine yaklaşıyor. Bugün elde edilen bulgular, yapılan çalışmalar “runik yazı“ üzerinden alınan yol, Atatürk’ün Tarih 66
Page 2 and 3:
İ Ç İ N D E K İ L E R FİKİR S
Page 4 and 5:
SUNUŞ Merhaba; Bu sayı burada sö
Page 6 and 7:
FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE
Page 8 and 9:
Page 10 and 11:
Page 12 and 13:
Page 14 and 15:
Page 16 and 17: FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE
show all

Dr. DÄ°LÃVER CEBECÄ°

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?

Dr. DÄ°LÃVER CEBECÄ°