04.02.2015 Views

Dr. DİLÂVER CEBECİ

Dr. DİLÂVER CEBECİ

Dr. DİLÂVER CEBECİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE<br />

Aziz Tük Çocuğu, sen bu vatanın hakikî vârisi, gerçek sahibisin. Dedelerin Orta Asya’dan gelerek bu<br />

toprakları sana ebedî vatan yaptı. “Üzerinde doya doya yaşayasın, gezip tozasın” diye. Hiçbir milletin<br />

toprağı seninki kadar destanlarla, ninnilerle, şarkılarla, türkülerle, ağıtlarla mukaddesleşmedi. Hiçbir milletin<br />

toprağı seninki kadar acı-tatlı hâtıra’larla dopdolu olmadı. Hiçbir milletin toprağı seninki kadar sevilip<br />

sayılmadı. Hiçbir milletin toprağı seninki kadar “ana” şefkat ve merhametiyle bütünleşerek “Anadolu” adıyla<br />

ebedîleşmedi. Hiçbir milletin toprağı seninki kadar azîz ve mübârek olmayı hak etmedi. Hiç bir millet, ataların<br />

kadar bu toprakları şehit kanıyla sulamadı. Târihte, bu mübârek topraklar için “ölmeyi ebedî şeref” kabul eden<br />

bir başka millet daha görülmedi…<br />

Aziz Türk Çocuğu, senin iftihar edilecek lekesiz, gölgesiz muazzam bir târihin, güneşleri andıran göz<br />

kamaştırıcı parlaklıkta ihtişâmlı bir kültür ve medeniyetin var. İnsan hakları mevzû’nda sana ders vermeye<br />

yeltenen kavîmlerin târihleri silinmez kara lekelerle doludur. Kendi yaptıkları insanlık dışı katliâmlara senin<br />

şanlı dedelerinin de adını karıştırmak istiyorlar. Ataların Doğu’dan-Batı’ya, Kuzey’den-Güney’e yataklarına<br />

sığmayan ırmaklar misâli akarak, insanlığın topyekûn hak ve adâlet içinde yaşaması için asırlarca at koşturup<br />

durdu…<br />

Aziz Türk Çocuğu, senin cedlerin târihlerinin hiçbir devresinde zulüm yapmadığı gibi zulme rıza da göstermedi.<br />

Zâlimin zulmüne alkış tutmadı. “Zulme rıza zulümdür!” Diyerek, zâlimin tepesine balyoz gibi indi. Hep<br />

haklının hakkını korudu, mazlûmun yanında yer aldı. Muhteşem târihin ve ihtişâmlı geçmişin; dînî, millî, ahlâkî,<br />

İslâmî ve insânî bakımlardan sarsılmaz kal’ası oldu. “Üç kıt’a ve Yedi iklim”e hayât nizâmı verdi. “Târihin<br />

dilinden düşmez bir destan” misâli; “Târihimiz” adlı aşağıdaki şiirimizin şu unutulmaz beytini asırlarca<br />

büyük bir aşk ile terennüm etti:<br />

Gökkubbe Çadırımız,Güneş Bayrağımız’dı<br />

Üç kıt’a Yedi İklim, Nizâm Fermânımız’dı<br />

(2003)<br />

Aziz Türk Çocuğu, şanlı ve şerefli ataların bu mübârek şühedâ (şehîd) kanıyla sulanmış vatan toprağının<br />

üzerini, İslâm’ın ebedî mührü câmi’leriyle sütûn sütûn, kubbe kubbe, minâre minâre süsledi. Âyâtını (Âyetlerini)<br />

nakış nakış işledi. Mermerlerini Rab’ca silinmez ve eskimez yazılarıyla yazdı, târihlerin hâfıza’sına<br />

öylece kazıdı. Bir “hakîkatli yolun kutlu yolcuları” olarak, “Kendi Gökkubbemiz” altında geçen nice saâdet<br />

asırlarının tatlı hâtıra’sını, rûhlarında duya duya; mâzi, hâl ve âtî’yi birleştirdiler…<br />

Aziz Türk Çocuğu sen; inançsız, düşüncesiz, fikirsiz, aşksız, çilesiz, mefkûresiz, idealsiz, ülküsüz, hedefsiz,<br />

gayesiz, ufuksuz, çapsız, mes’elesiz, cehtsiz, şevksiz, idrâksiz, edepsiz, terbiyesiz, başıboş, serkeş, pörsük,<br />

ürkek, burkuk, kavruk, savruk…sergerdeler-den kat’iyyen olamazsın!.. Sen, günübirlik hasîs duyguların, basit<br />

ve adî menfâatlerin esîri olamazsın!.. Sen, târihinin sana yüklediği büyük mes’ûliyyet şiârının fevkinde ve<br />

şuûrunda olmak ve öyle var olmak mecburiyetindesin!.. Sen,atalarının mirasını günübirlik kemirip, semirip,<br />

yeyip bitiren nânkör mirasyedi “hokkabazlarından” olamazsın!..<br />

Aziz Türk Çocuğu sen, kahraman ecdadından devralmış bulunduğun mâzinin o muazzam mirasını, her şart<br />

altında koruyan, gözeten, geliştiren ve daha ötelere taşıyan gözü pek muhafızlardan biri olarak her ân dimdik<br />

ayakta, hâzır ve nâzır vaziyette azîz milletinin emrinde olmalısın!..<br />

Aziz Türk Çocuğu, yazımızı; azîz vatan topraklarımızın düşman işgallerine uğratıldığı o karanlık günlerde,<br />

kalemini keskin bir kılınç, bir kalkan salâbetiyle küffâra karşı kullanan edebiyatımızın kudretli kalemi<br />

mücâhid yazarımız Süleyman Nazif’in, şimdilik şu güzide beyti ile bitirelim:<br />

“Dedem koynunda yattıkça, benimsin ey güzel toprak,<br />

Neler yapmış bu millet, en yakın târihe bir sor, bak!..”<br />

73

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!