FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREUZAK SEVDA•İbrahim BERBERİki el silah sesi, çınlatıp gökkubbeyi,Şehrin orta yerinde, böldü geceyi birden,Kapanan gözlerimde, vâdilere sis indi,Yapraklarını döktü üstüme, üç beş kavak,Nicedir içimdeki yağmurun sesi dindi,Mecâlsiz bedenime, ağır geldi yaşamak,Karanlıktı, soğuktu ve ben çok üşüyordum...Bekledim gelir diye, dilinde dualarla,Yetişmedi ellerin, bir türlü imdâdıma,Ümitle sarıldığım, demek herşey yalandı?Birden suyu çekildi, gür akan çeşmelerin,Yüreğimde ansızın, bir bozlak mayalandı,Yokluğun ne çok sesli, bir ölüm ülkesiydi,Dipsiz bir uçurumdan, aağı düşüyordum...Ceketimin cebinde, bir resmini buldular,Polis kayırlarında, bilinmiyordu adım,Kuş kanadı bir rüzgâr, saçımı yalıyordu,Yaralı bedenimi, bir kayaya dayadım,Kanımın kokusuna, çakallar uluyordu,Yıldızsız, dolunaysız bir bozkır ortasında,Son nefesim de bile seni düşünüyordum...99
FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREDesen: Halil GÜLELDOSTA SON FİGÂN•Ali Oktay ÖZBAYRAKSen ne kadar söz söylesen de , duyulmayacak artık bu gökkubede. Kehribar renkli geceleri çalsak karanlığınşerrinden, en parlak yıldızlarla donatsan gökyüzünü neyleyim! Yüzün gök gibi aydınlanmayacak bana karşı.Gönüllerimiz kirli bizim, çevreyi silip süpürsek ne fayda.. Ey Hak! Arınmaya geldim ruhunun en derinotağında.. Bilmem yolumuz Hazret’e varır mı bundan sonra…Bizler ezelden ve ebedden beri sayılamayacak kadar günah işledik. Nefes aldığımız andan beri günâhkarkörpe dilimiz. Âh etmek kolay mı bilmem amma bundan böyle eğriye düşmesin yolumuz. Ey dost! Erenlerönder olsun yoluna, meşalelerini tutsun şair dillerden çıkan figanlar. Canlar feda olsun bu yola, beraber eyvallahdiyelim. Biz hû diyelim dost, biz bırak beraber gidelim..Dostlar olsun mecliste, yalanlar değil. Bu yol hak yoludur dava hakk’ın davası. Tan vakti yaklaşırken usulusul, ismimizi anarken bulalım Ali’yi. Ali yoldaşımız olsun, hak yolun olsun dost. Yeter üzüldüğün yeter,üzülme. Mühim olan hani adam olmaktı, bu yolun en ücra köşelerinde. Tükenmedik bizler, tükenmeyeceğiz,bizler ayağımızda çarıklarla kimsenin bilmediği yerlerde dilimizde hû’larla gezineceğiz.Yüzünden düşsün de hüznün, alıp katayım gönlüme. Zaten gecelerim katran karası, direnirim elbet amasensiz direnilmez dost! Görenler bırak deli sansınlar bizi, ölenler bırak mezarlarında ansınlar ismimizi. Bizleraşka yürüyen dervişler gibi olalım. Halvet içinde bir Mevlâna. Ey dost Şems sen ol, güneş denemez benimruhumun karanlıklarına.Sen susunca tüm kervanlar bana karşı. Masalları dillendirmiyor, dinlendirmiyor beni onca söz yazanlar.Saf yürekler dolmuyor aşk ateşiyle, Anka kuşu görünmüyor dağlar ardında o keşmekeş hikayesiyle. Sen susunca,gece rengi oluyor sabahlar bile, ney sesi, kamışlar çare olmuyor şu gönlüme çöreklenen anlamsızhüzne. Bizler kamıştan gelmedik mi dost, bağrımız yandığı için açılmadı mı delikler ruhumuzda. Hani beraberhaykıracaktık yangınlarımızı. Feryat etmekten neden vazgeçersin, Ferhat edip de beni. Susmak hâk yololmuşsa eğer, eyvallah her suskunluğuna eyvallah. Lâkin neden pusludur gözlerin ve neden nemli ? Sal tümgözyaşlarını ruhuma. Ama son bir söz söyle cân, susma..100