10.07.2015 Views

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREbenzer acımasız baskıları sebebiyle, Mutezileninkullandıkları metotları kullanarak karşıt bir grupoluştu. İslâm dünyasının üç ayrı bölge-sinde Kur’anve sünnete uygun bir şekilde İslâm inancını savunanüç büyük din bilgini ortaya çıktı.Arabistan’da Ebu’l-Hasan el-Eş’arî (öl.935),Maveraünnehir’de Ebu Mansur el-Matüridî (öl.944), Mısır’da da Ebu Cafer et-Tahavî (öl.933)yıkıcı akımlara karşı fikrî alanda savaş açtılar. Kırkyaşına kadar hizmet ettiği ve aralarında bulunduğuMutezileden ayrılan Eş’arî “Mutezilenin akidelerinigene onların silahlarını kullanarak, yani deliller ilereddetmiş(37)” ve “akıl ile nakli birleştirerek” sünnîkelâm (ilahiyat) ilmini oluşturmuştur. Aristo’nunkıyas nazariyesini “dini savunma aracı haline”getiren Eş’arî bu metodu sebebiyle bazı grupların,özellikle Hanbelilerin tepkileriyle karşılaştı. Ancak“Arap dilinin hüküm sürdüğü bölgelerde” genişyandaşlar buldu.(38)Ebu Cafer et-Tahavî ise fıkıhta (İslâm hukuku vefelsefesinde) rey (akıl) taraftarı ve Ebu Hanife’ninizleyicisi olarak Eş’arî ve Matüridî’nin yapmakistediklerine yakın görüşler ileri sürdü. Bir Batılıbilgin Tahavî’nin Eş’arî ile Matüridî arasındakikonumunu şöyle açıklar: “Bu hareketin (sünî ilmikelâmının) ilk temsilcisi olarak Eş’arî’nin adınızikretmiştik, çağdaşları olan Semerkandlı Matüridîile Mısırlı Tahavî aynı şekilde, bu anlayışın temsilcileridirler.Bununla beraber Tahavî hemen hemenunutulmuş gibidir. Eş’arîlik ve Matüridîlik uzunmüddet rakip sünnî kelâm sistemleri olarak devametti, Matüridî mezhebi halen Müslüman Türklerarasında yaşamaktadır.(39)”İşte böylesi bir ortam ve özellikle Türk kültür muhitiiçinde yetişen Matüridî dünya Müslümanlarınınözellikle Türklerin çoğunluğunun rağbetini kazananbüyük bir din bilgini olarak kendini kabul ettirmişve Matüridîlik de Türk kültür hayatında kendine yerbulmuştur. Türk kültür muhitinde yaşayan MatüridîTürkçe’yi biliyor ve sokakta Türkçe konuşuyordu.Zira Matüridî’nin Te’vilât adlı tefsir kitabındaTürkçe’den bahsettiği görülmektedir.(40) Matüridîilim dili olmayan Türkçe’yi anladığına göre bu dilibiliyor ve konuşuyor idi. Yani Matüridî Türk idi.(41)Matüridî’nin Türk Kültürünü EtkileyenGörüşleri: Matüridî’nin İslâm ilahiyatı (ilm-ikelâmı), İslâm hukuku ve hukuk felsefesi, tefsiranlayışı hakkında nakiller yaparak konuyu uzatmakistemiyorum.(42) Matüridî’nin dine yaklaşımınınakılcı ve ilimci olmasının yanında hoşgörülü vetaassuptan uzak bir anlayış içinde bulunması daona saygınlık kazandırmıştır. O, kendi çağında,insanları kendi görüşlerine inanmaya zorlayan,kendi görüşlerine inanmayanları cezalandırmaklakendilerini görevli sayan farklı grupları (ehl ülbid’at’ı)onaylamaz. Matüridî, ana inanç ilkelerini ilgilendirmeyeninanç ve eylem farklılıklarını hoşgörüile karşılar, kıbleye yönelen herkese mümin gözüylebakar. Açık bir (inanç esaslarıyla ilgili) yalanlaması(inkârı) olmadığı sürece insanların ibadetlerine veişlerine karışılmaması kanaatindedir. Bu düşüncesini“amel’in (eylem’in) imana dâhil olmaması” formülüyleaçıklar. Daha açık ifade ile Matüridî, kıbleehlinin farklı eylem ile düşünceye sahip olmalarınıhoşgörü ile karşılar ve kendi prensiplerine uymayave inanmaya kimseyi zorlamaz.Matüridî’nin diğer önemli bir yönü ise dinde akılile nakli (Kur’an ve sünneti) ahenkli bir şekildekullanmaya verdiği önemdir. Bir araştırmacımızMatüridî’nin bu konuyla ilgili görüşünü şöyleözetler: “Akıl dinin varlığının şartı ve bekasınınlazımıdır. Çünki delil ve hüccetle ayakta duranAllah’ın dini, delil ve hüccetin bizzat kendisi olanakılla ayakta durmaktadır. Bunun içindir ki aklınauyan dinini korur, tab’ına ve heveslerine uyan isedinin dayanağını yıkmış olur.(43)”Matüridî’ye göre akıl bilgi kaynaklarındandır.Bilginin diğer kaynağı duyu organlarının verdiğibilgilerin doğruluğunu akıl ayırt eder. Akıl, hakkı vebâtılı ayırmak için tarafsız bir hakem gibidir. Akıllasihirbazların sihirleri ve hileleriyle gerçek peygamberlerinmucizelerini ayırt edebiliriz. Ayrıca insanlarKur’an-ı Kerîm’de akıllarını kullanmaya teşvikedilir.Aklın kullanılmasında Mutezile mezhebi ile hadisehli (selefiye) arasında yer alan Matüridî, çoğunluklaEş’arî mezhebi ile Mutezile mezhebi arasında birçizgi üzerinde olduğu kabul edilir. Yani MatüridîSelefiye’den ve Eş’arîye’den daha fazla akılcıdır.Başka ifade ile, akla güvenme ve aklı dinde kullanmayönünden Matüridî Mutezile’ye Eş’arî’dendaha çok yakındır. Ancak Mutezile’den de birçokyönlerden de ayrılmaktadır. Matüridîye ile akılla nakilarasında bir denge kurulmuş, akıl ve nakil, biridiğerine tercih edilerek ihmale uğramamıştır.(44)Matüridî’nin din anlayışında kişisel hürriyete,kişiliğe önem verildiği görülür. Hürriyetçive hoşgörülüdür, dışlayıcılıktan uzaktır.Meselâ amel (eylem) imandan bir parça değildir.74

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!