FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREÇok geçmedi üstünden çetince bir kavgaya,Pusatlandı Bolçu’da, genç, yaşlı, atlı, yaya...Ak Kam bendirlerinde gerilmiş nice huya,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Bağrıma her çarpışın çıvgınca yağış mıdır?Boz çayırlar tutuştu, dahi yarıklar kızgın;İçgirmiş bildiğim hey, kargılanmak mı yazgın?Azman atıma bindim, saldırdım doludizgin,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Yolunca yol gördüğün yokuş mu, iniş midir?Gezlediğim başlıya kargılar saldığımda,Beyine, çerisine karalar çaldığımda,Obasını dağıtıp, ilini aldığımda,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;İlini kaybedenin, otağı durmuş mudur?Bilge Şad’la birlikte geceye gün yüzledim,Dördüncü kavga için Çuş Başı’nı gözledim.Oğuz Tongra Boyu’na nice şahbaz sözledim,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Yağının yağılığı yanına kalmış mıdır?Utkularla alladım, kavgaların çoğunu,Ucalttım Gök Bodun’un kurt başlı gök tuğunu...Baskınla dağıtınca Tongralar’ın yuğunu,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Yılpagut’un ardından yüreğin yanmış mıdır?Boylu kargı üstünde göğe dek yalaz denmiş,Beşinci kavgaya yer, Ezginti Kadaz denmiş,Yok oluncaya kadar bağlanmış garaz denmiş,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Albızı sevindirmek maksada eriş midir?Dedim ki, Az atımla Kadaz’ı sallamalı,Pusatlı Oğuzlar’ı, alıp da tullamalı...Ödü kin tutanları tamuya yollamalı...Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Giden onca er kişi bir daha dönmüş müdür?İki er kargıladım, çamurlara sokarak,İki er gövdesini, sırtı üzre yıkarak...Bir kez olsun geriye dönüp de bir bakarak,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Gördüğün yağılık mı, yoksa dik duruş mudur?Dokuz Oğuz kırıldı, gün düşürdü yaşlağı;Kaçkın oldu ordusu, yaban tuttu aşlağı...Kış varmadan yurtlandı, Amga Korgan kışlağı,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Önümüze serdiğin ağu mudur, aş mıdır?Bilge Şad buyrukladı, Korgan’ı yerinle tut!Otacınla, baksınla, beyinle, çerinle tut!Göktanrı bizimledir, ölünle dirinle tut!Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Kıtlık çökmüş Korgan’da yiğitlik ölmüş müdür?Bilge Şad ordusuyla Dokuz Oğuz peşine,At sürdü, kargı tuttu, gerilerden döşüne...Kocamıştan us ermez kaçkın ödlek işine,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Üç Oğuz Ordusu’nun gelişi geliş midir?Amga Korgan kışlağın öncüsü, gerisiyim;Öksüz kalmış atımla pusatlı çerisiyim.İl tutmuş ata-babam, kağanlı birisiyim,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Yağmaya durduğun şey altun mu, gümüş müdür?Fırsat bildim, çöktürdüm, yağmaya düşenleri,Tamuya göndermeye kargımda dokuz eri...Od kızılınca kanla boyanınca tanyeri,Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir;Gördüğüm, erliğimden derin ürperiş midir?Gövdeleri yorunca utkuya pala demir,Yollug Tigin ünledi, taşlara çalademir:Onca kavgadan sonra geride kala demir,Kaçıp Çin’e sığınmak peki şimdi iş midir?Dokuz Oğuz ettiğin de ki şimdi iş midir?Yir-Bayırkular’ın Togla Ögüz civarında birleşmesi,Gök Ordu’ya karşı yeniden pusat kuşanıp, erleşmesi;Kapgan Kagan’ın Söğüt Ormanı’nda üzengi sürümesi,Utku esriği başının kesilip uçmağa yürümesidir;I.Yir-Bayırku yine sökün eylemiş,Bir kez olsun töresine uyma mı?Otağ kurmuş Sez-İl Kagan söylemiş:35
FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREKapgan Kagan sözlerimi duyma mı,Pusatlanıp, yarığını giyme mi?Bey topladım, keskin azı dişine,Acun üzre az rastlanır eşine...Yedi tümen at sürmeden peşine,Kapgan Kagan aygırına kıyma mı,Pusatlanıp, yarığını giyme mi?Dirliğine, birliğine ulandım;Kement oldum, ayağına dolandım.Yüreğini yoklamaya bulandım,Kapgan Kagan yağılıktan sayma mı,Pusatlanıp, yarığını giyme mi?Kan tutunca eğleğimin bununu,Nice olur, düşünmez mi sonunu?Kılıç çekmiş erlerimin onunu,Kapgan Kagan yüz yerine koyma mı,Pusatlanıp, yarığını giyme mi?Koç yiğitten, delişmenden, kaçıktan,Ak Togla’da ün sağandan, saçıktan,Kara günün karasında açıktan,Kapgan Kagan, ettiğime doyma mı,Pusatlanıp, yarığını giyme mi?II.Yir-Bayırku yine yağı olunca,Kapgan Kagan aygırını saylamış.Kara günün karasında doluncaOrdusunu tümen tümen peylemiş,Duydunuz mu neler neler söylemiş...Sez-İl Kagan, pusatını zağlayıp,Togla Ögüz ardı sıra çağlayıp,Pusu kurup, yollarımı bağlayıp,Duydunuz mu neler neler söylemiş;Töre bilmez obasını toylamış.Gerine de koca meydan gerine,İllediğim, yurtladığım yerineTopladığı her pusatlı erine,Duydunuz mu neler neler söylemiş;Gök Bodun’a yağılığı huylamış.Koşumlanıp atlarını sürmeden,Kargıların menziline girmeden,Bağır deşen yiğitleri görmeden,Duydunuz mu neler neler söylemiş;Kemik uçlu oklarını tüylemiş.Yazı yaban, düz bellemiş önünü,Yağı olmuş, bilememiş yönünü,Yarıklarla sırlayıp da gönünüDuydunuz mu neler neler söylemiş;Dik başını ak kımızla meylemiş.Gök tolgalı bulağında yunduğum,Ak döşünde azıklanıp onduğum,Yurdu üste yurtlanıp da konduğum,Duydunuz mu neler neler söylemiş;Bayırku’yu Çin’e vassal eylemiş...III.Kam odunun yivlediği yerleri;Çayırları, çimenleri yardılar.Gök Ordu’nun tunç pazılı erleri,Togla Ögüz akağına vardılar;Bayırku’nun çevresini sardılar.Kapgan Kagan buyrukladı: Saldırın!Ak meydanın ak tozunu kaldırın!Sez-İl denen Yir başını yıldırın!Koç yiğitler birer birer atıldı;Akça meydan toz dumana katıldı.Er olanın parlayınca şakağı,Kan soludu, Togla Ögüz akağı...Bayırku’nun ödleğine bukağı,Yiğidine zağlı kılıç çaldılar;Kaçanına üç beş çeri saldılar.Yağı olan Yir-Bayırku çözülmüş,Tutsak düşen bir hizada dizilmiş,Sez-İl Kagan kaçanlara yazılmış,Yer gök duysun: ‘Öfkesine yenildi,Her ödleğin sonu böyle...’ denildi.Birkaç çeri alca kana doyunca,Kılıçları kınlarına koyunca,Kapgan Kagan buyruğunu duyunca,36