10.07.2015 Views

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREsildi... Ve sanki annesinin yokluğunu yalnız şimdianiden bütün çıplaklığıyla duydu, yüzükoyunmezarın üstüne yıkıldı...Sonra İsmail mezartaşını kucaklıyor, elleriyleokşuyor, sessiz sessiz ağlıyordu.Eve döndüğünde öğlenden bayağı geçmişti. Buakşam trenle Bakü’ye dönecekti. İlçe merkezinegidecek bir binek bulsun diye, oldukça erken çıkmakistiyor, vedalaşmak için babasını bekliyordu. Adamise bir türlü gelip çıkmak bilmiyordu. Nihayetkapıda bir at kişnemesi işitildi, adam attan inip eyerialmak için boynundan çeke çeke ahıra doğru gitti.Gülare babasına seslendi, :–Baba, İsmail geç kalıyor ya, gel, işini sonrayaparsın.Adam atı bağlayıp geldi ve şaşırarak:– Oğlum, peki neden böyle çabuk?–dedi,– Gitmem lazım, baba, yarın dersim var.– Meğer böyle çabuk dönecektin, söyleseydin,bari bugün işe gitmezdim. Oturup muhabbet ederdik,nasıl geçiniyorsun, derslerin falan nasıl gidiyordiye sormaya hiç fırsat olmadı ki.İsmail konuşmadı. Baba oğul biri-birine sarıldı.Yaşlı adamın gözlerinden akan yaş sakallı yanaklarınııslattı. İsmail dünden beri ilk defa babasına dikkatlebaktı. Adam yaşlanmıştı. Karısının ölümüyle beliiyice bükülmüştü. Yüzü gözü tamamen ağarmıştı.İsmail bavulunu aldı. Babası birden:Tfu, şu işe bir bak, seni pulsuz parasız uğurluyorum,artık aklım da kalmamış, –dedi ve sol elinicebine götürdü. Parasını her zaman kuruşuna kadarsol cebinde gezdiriyordu. Sanki eli donup cebindekaldı–cebi bomboştu. Yüzü bir anda kıpkırmızıkızardı. Ufak kızına döndü:– Kızım, git Umut amcana de babam diyor varsabiraz borç versin, İsmail’e para lazım.İsmail babasına acıdı... İstedi bacısının önünegeçsin, gitmesine izin vermesin. İstemeden kızınpeşinden bir adım attı, ama bacısı artık sokaktaydı.Bacısının getirdiği parayı eline aldığında elini yaktı,cebine koyduğunda cebini yaktı.Kapıdan çıkarken bacıları arkasından su attılar.Annesi, gelirken onu karşılamadığı gibi, giderkende uğurlamadı. Her zaman annesi, evden çıkarkenhayır dua okur, kayboluncaya kadar oğlununpeşinden bakardı. Arkasına dikilen bir çift göz onaiyi yolculuklar dilerdi. Birden İsmail zannetti ki, annesielinde su bardağıyla bahçede durmuş peşindenbakıyor. İsmail durdu, arkaya döndü, aynen annesiboylarında, şeklinde olan büyük bacısı elinde subardağıyla bahçe kapısının önünde durmuştu. Kendinegeldi.Gökyüzü tutulmuştu, narin yağmur çiseliyordu.Havadan ıslanmış toprak kokusuyla karışık yavşankokusu geliyordu.ZİNDAN•İlhan KURTZüleyha şaşkınlığı; kesik parmak, kızıl kan.Akıllar uçmuş baştan, gönüllerde hezeyan.Ar yırtmış perdesini, namus ardan azade.Nef’s Yusuf’a emanet, Şeytan nefse amade.Haya günaha pranga, o ay yüze dört duvar !..Onun bir Hafız’ı var; eder mi zindana yâr.Gark olur zulmet nura, beklenen dem, bu demdir.Nur ki süzülür Rab’den, parlatan hep âdemdir.Geleceği tığlarken karanlıkta hür rüya;Kim zindanda, kim özgür ayan beyandır güya.Tabirin imbiğinde yiter süflî tuzaklar.Perde iner, yol biter yakın olur uzaklar.Nurdan dehlizler çıkar, Mısır’dan ta Kenan’a.Kavuşmak haktır elbet, Yakup gibi yananaO’nun mis kokusudur gömleğe sinip gelen.O’nun teridir gözden karanlık mührü silen.Gül rengini almıştır, suysa o an tadını.Vuslat koyarlar o gün ayrılığın adını.Kuyu kervan olmuştur, Mısır diyâr-ı Kenan.Artık ne Yusuf mahkum ne de Züleyha zindan.103

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!