10.07.2015 Views

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRENoldu (Nime boldi) götürmediñ (kötermediñ) ele,sed pare gönlümüVehm eylediñmi, el kese, bu şişe paresi?(4) (Fuzulidedemiz)Hiyç aşıknı Huda’ya, men kebi zar eylemeHiyç düşmenge, kişiniñ dostini yar eyleme... (5-6)Uçkun’un bu tür kullanımlara gitmesi, onun eskiedebiyatla olan ilişkisini göstermesi bakımındandikkat çekicidir.Uçkun, Türk Milleti’nin kahramanlıklarını, tarihişahsiyetlerini, gelenek ve göreneklerini mısralaştırarakizdüşümsel şiirler ortaya koymuştur. Bu şiirleriortaya koyarken Uçkun, Lütfü Şahsuvaroğlu’nun dadediği gibi: “Şiir yazmış olmak için değil kanındangelen bir iştiyakla tabii olarak şiirler yazmıştır.”(7)Onun içerisinden gelen bu güçlü iştiyakı, Uçkun’undoğru bildiklerini haykırarak söylemesine vesileolmuştur. Çocukluk yıllarından, ömrünün songünlerine kadar, gördüğü bütün bozuklukları veoyunları işlerken, böylesi durumlar karşısında daçözüm önerileri getirerek yol göstericilik göreviüstlenmiştir. Namık Kemal’in:Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsinDönersem kahbeyim millet yolunda birazîmetten”(8)dizelerinde de belirttiği gibi Uçkun’da millet yolundadoğru bildiklerini söylemekten asla geri durmamıştır.Bu husus hakkında Uçkun: “Ben yazı ve şiirlerimikeyf ve para kazanmak için yazmam. Bulduğumfırsatı kaçırmamak için, şartlar ne olursa olsunyazar ve yeni nesle teslim ederim, kovulmadığımızköy kalmadı bile. Fakat Evliya Çelebinin işi gezmekve emanetleri de milletine vakıftır ve satılamaz.”(9)Bu yönüyle Uçkun, Orhan Söylemez ‘in “Türkdünyasının hali hazırdaki Dede Korkut’u” (10) benzetmesine,son dönem Türk Şiiri’nde örnek gösterilebileceken önemli isimlerden biridir.“Her millet, asırlardır işleyerek oluşturduğu, kendinehas hüzün ve huzur ritüelleri bulunan bir edebiyatvücuda getirmiştir. Zirâ, edebiyat, yaşanmışınyansımasıdır. Yaşanmamıştan, başka bir ifade ilesöylersek, mücerredden müşahhasa taşınmayandeğer, her hangi bir anlam içermez… Karnı tok,ihtiyacı olmayan milletler için edebiyat “süs”ve “çerez”dir. Ancak, maddî-manevi ihtiyaçlariçinde kıvranan milletler için bir elbise, bir gıdavazifesi görür, menfaat temin eder”(11) Bu noktadanhareketle Uçkun şiirlerine baktığımız zamanonun şiirlerinin de yaşanmışlıkların bir yansımasıolduğunu görürüz. Zira, tüm bu yaşanmışlıklarıgörmek ve yakından bilmek isteyenler Uçkun’unşiirlerine bakmalıdırlar. Zaman zaman kendi ferdicoşumlarının sonucu olarak bireysel bedbinliğiniyansıtan şiirler kaleme alsa da onun şiirlerinde, cemiyetiilgilendiren hususların ön plana çıkarıldığıgörülür. Sanatın faydacı prensibinden yararlanmayıdüstur edinen Uçkun, Türk Dünyasının hangiköşesinde kıvranan aç bir Türk, çıplak bir Türkvarsa, onun şiirlerinde bu Türk’ün mutlak suretlegiydirilmeye çalışıldığı, doyurulmaya çalışıldığıgörülecektir. Bu yönüyle Uçkun, dört yanı mamurbir Türk Dünyasının özlemi içerisindedir. Mensubuolduğu Türk Milleti adına kalemini konuşturanUçkun, Lütfü Şahsuvaroğlu’nun da tabiriyle; “Bizibin yıldır bir arada tutan terkibin adamı.”(12) dır.Uçkun’un soy kütüğünün bağlı olduğu ÖzbekTürklerinin an’anevi unsurları canlı bir şekildeyaşamaları ve yaşatmaları onun da bu an’anevi unsurlariçerisinde yoğrulmasına olanak sağlamıştır.Kırgız Türkleri’nin var olma mücadelesinin ve bozkıryaşamının canlı bir şekilde aktarıcısı olarak CengizAytmatov neyi ifade ediyorsa Ergeş Uçkun’daözelde Özbek Kültürü, genelde ise Türk Kültürüaçısından aynı şeyi ifade eder. Onun şiirlerindeAnthoy şehrinden başlayarak Turan coğrafyasınıngeneline doğru yayılan bir açılım söz konusudur.Onun gelenek ve göreneklere vakıf oluşu, iyi bir dineğitiminden geçmesi ve dönemi içerisinde gördüğüsosyal ve siyasal bozukluklar karşımıza gür seslibir şairin çıkmasına vesile olmuştur. Zira, MehmetEmin’in:“Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et!Unutma ki şâirleri haykırmayan bir milletSevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir!..“(13)dizelerinde de belirttiği gibi onun bütün mücadelesi“Turan” adındaki bu çocuğun yetim kalmaması, sevenlerinintoprak olmaması içindir. Anthoy şehrindenhaykırmaya başlayıp yükselen bu ses, “Turan” adlıbu çocuğun bütün uzuvlarında kendisini duyurmakister ve Türkistan adlı şiirinde de bir beden olarakgördüğü Turan coğrafyasının uzuvlarının kendisiiçin ne ifade ettiğini şu şekilde belirtir:58

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!