10.07.2015 Views

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

Ahmet ŞAFAK

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖREgüçlü hissettiğimiz için, yani kısacası kendimiz içinNecmettin Bey’i anma ihtiyacı duyuyoruz.Peki ama kimdir Hacıeminoğlu?Aslen Darendeli, Kahraman Maraş’ta doğmuş. 1yaşında yetim kalmış ve Darende’ye dönmüş, ilkokuluköyde bitirmiş, her gün 14 km. yürümek suretiyleköyden Darende’ye ortaokula devam etmiş, sonraOsmaniye’ye göçmüşler. Ortaokulu Osmaniye’de, liseyiAdana’da okumuş ve 1954’te İstanbul’a gitmiş.Çapa Yüksek Öğretmen Okulu ve Edebiyat FakültesiTürk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiş. Kısasüre Bitlis’te ve Osmaniye’de öğretmenlik yapmış.Çapa’dan tanıştığı Meral Hanım ile evlenmiş. 1963yılında doktorasını tamamlamış, 1970’te doçentolmuş ve 1972 yılında Bağdat Üniversitesi TürkolojiBölümü’ne misafir öğretim üyesi olarak gimiş, ancakorada bölüm yok. Daha önce oraya hocalık yapmakiçin gidenler olmuştur ancak T.C. devletindenmaaş almanın ötesinde herhangi bir iş yapmayanbu anlı şanlı hocaların aksine Hacıeminoğlu oradabölümü kurmuş ve ilk hocası olmuştur. 1983 yılınakadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndehocalığa devam eden Hacıeminoğlu, iki yıl süreyleişsiz bırakılır ve 1985 yılında Trakya Üniversitesi’ndeyeniden işe başlar. 1995 yılına kadar bu üniversitedeçalışan Hacıeminoğlu, hastalığının ilerlemesi üzerinetekrar İstanbul Üniversitesi’ne döner ve 1996yılında Hakk’ın “dön” buyruğuyla, “ancak rüku içineğilen baş” eğilir ve yaratıcısına döner. Bu hayathikayesi, herhangi bir insanın hayat hikayesidir veansiklopedilerde Hacıeminoğlu’nun hayat hikayesiyaklaşık böyle olacaktır. Mütevazı yapısıyla herhangibir insan olan Hacıeminoğlu, yaşadığı hayatve ortaya koyduğu mücadeleci, yılmaz, geri adımatmayı bilmez tavrıyla farklı bir insandır. Farklı birinsan olmak, elbette ki farklı yaşamakla mümkündür.Bu farklı insanı hayatından birkaç örnekle analım.İlkokul yılları, yoksul ve babasız ailenin elif cüzü almayaimkanı yoktur, ama Kur’an okumayı öğrenmekgerekli. Komşudan elif cüzü alınır ve sabaha kadarbaştan sona ezberlenerek sabah iade edilir. KöydenDarende’ye her gün 7 km. gidiş, 7 km. dönüş yolyürünerek okula gidilir ve bu bir yıl böyle sürer. Busüre zarfında öğle yemeği fırından alınan yarım sıcaksomun ekmeği ile bazı günlerde içine konulabilirse50 gr. tahin helvasıdır. Merhum mide hastalığını bubeslenme şekline bağlardı…Ağabeyi Nihat, Necmettin’deki cevheri gördüğüiçin ne yapıp yapıp onu okutmak istemektedir.Adana’da lise biter ve yüksek öğrenim için İstanbul’agidilir. Kayıt için Çapa’ya giden Hacıeminoğlu valiziniburaya bırakır ve lisede iken takip ettiği TürkDüşüncesi dergisinin sahibini görmeye gider. Budergiyi çıkaran zamanın en büyük ve meşhur yazarıPeyami Safa’dır. Peyami Safa, durup dururken büyükolunamayacağını gösterircesine, taşradan gelmişbu liseli delikanlıyı kabul eder ve daha sonra nikahşahitliğine kadar gidecek olan dostlukları başlar. Buolay bize iki büyük ruhu haber verir. Birincisi, taşralıbir liseliyi hiç gocunmadan kabul eden Türkiye’ninen meşhur yazarı, diğeri de bu şöhret karşısındaezilme duygusuna kapılmayan bir karakterin ve cesaretinsahibi olan Anadolu delikanlısı…Peyami Safa’nın büyük ruhunu yansıtan bir örnekde Necmettin Bey’in bir hatırasıdır. Mehmet Kaplan,öğrencisi Hacıeminoğlu’ya Yalnızız romanının tahliliniödev olarak verir, Necmettin Bey, ödevini yaparve Hocasına teslim eder. Hoca ödevi çok beğenirve “–Bunu Peyami Bey’e ver dergisinde yayınlasın”der. Hoca yazıyı götürür ancak Peyami Safa, kendiromanı ile ilgili bir yazıyı kendi dergisindeyayınlamayı uygun bulmaz ve yazı Türk Yurdu dergisindeyayınlanır.Akademik hayat, yukarıda anlatıldığı üzere devamederken, aslında iyi bir “İsmet Paşacı” ve “inkılapçı”olan Necmettin Bey, hocalarıyla da sürekli tartışmave çatışma halindedir. Bu tartışmaların birindeKaplan Bey; “-Necmi, Mümtaz Bey’in KültürDeğişmeleri kitabını oku sonra konuşalım.” der veNecmettin Bey’deki köklü değişikliğe de yol açılmışolur.Türkiye 1960’lı yılların sonlarından itibaren yoğunve örgütlü bir komünist saldırının hedefi durumunagelir. Bu saldırılar, komünist olmayan herkesi hedefalır ve işgaller, boykotlar derken canlara kastedilmeyebaşlanır.1970 yılında doçent olan Hacıeminoğlu’nuartık akademik çalışmalardan daha çok, saldırılarıpüskürtmeye çalışan ve bütün Türk dünyasını yutankomünizmin ve Rus emperyalizminin Türkiye’yide yutma tehlikesi karşısında Türk milletini uyarmaçabası içerisinde görürüz. Bu mücadele içerisindeHacıeminoğlu, yerine göre kılıçtan daha keskin,kurşundan daha etkili bir kalemin sahibi, memleketinher tarafında konferanslar veren ve gözünü budaktan,sözünü dudaktan sakınmayan bir er kişidir. Mücadelenintemel konularından biri dil, yani Türkçedir.İmparatorluk bakiyesi bir kültür dili olan Türkçe,50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!