13.07.2015 Views

TANRILAR OKULU - E-Kitap İndir - E-Kitap Oku

TANRILAR OKULU - E-Kitap İndir - E-Kitap Oku

TANRILAR OKULU - E-Kitap İndir - E-Kitap Oku

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Stefano E. D'AnnaDreamer'ın yokluğunda parçalanmış olan bedenimin etrafa saçılmışparçalarını yeniden yapılandırmak için sarf ettiğim umulmadık çabayı hemseviyor hem de nefret ediyordum. Kayıtsızlık sonucu kimliğimizikaybederek kalabalık bir kitle ve topluluk oluşumuzu farketmem için benizorlayan, her zaman acı bir hayat deneyimi olmuştu.Beni olduğum yere çivileyen o aşikar sesi işittiğimde, henüz odama çıkanmerdivenlerin ilk basamağına adımımı bile atacak zamanım olmamıştı.Bu karşılaşmamıza, yüksek sesle ve ani bir girişle başlayarak, "Hâlâgeçmişini özlüyorsun!" dedi. Dreamer, bu birkaç sözcükle hem gerçek ruhhalimi, hem de son aylardaki bütün kaygılarımı özetliyordu. Kendimisuçüstü yakalanmış gibi hissettim. Evet! Aylardır geçmişimi özlüyordum!Göç halindeki Musevilerin özgürlüklerini takas etmeye hazır olmaları gibi,ben de yine o anlamsız yaşantının, o yalnızlığın eski kafesindeki güvenliğiarıyordum. Dünyanın sahte putuna tapınmaya gereksinim duyuyordum.Alışkın olduğum açmazlarıma geri dönmeye gereksinim duyuyordum.Keşke, bağımlı ve sorumsuz olmanın iyi bildiğim kucağına yenidensığınabilmemin bir imkânı olsaydı, o an hiç durmazdım. Kendimi küçücükve gerçekdışı hissettiren, sahip olmaya hazır olmadığım bu şatafatlı Londramalikânesine, Chia'daki o küçük villayı binlerce kez yeğlerdim.Zihnimin berrak anlarında Dreamer'ın beni, asla aşamayacağım sınırlarıaşmaya zorladığını, asla denemeyeceğim koşulların içine sürüklediğinianlıyordum. O'nun yanındayken tıpkı altında güvenlik ağı olmadan ipteyürüyen bir cambaz gibi sürekli uçurumun kenarında yürüyordum. Aşağıdaise yaşamım akıyordu aynı Styks ırmağı gibi; rahatsızlık ve bayağılıklakaplı, suyu leş kokan bir bataklık.İlk karşılaşmamızdan beri Dreamer, bu çölü geçerken karşıma çıkacaktehlikelere, buradaki görünmez yırtıcı hayvanların kuracakları pusulara karşıbeni hep uyarmıştı. Londra'ya hareket edişimden önceki son gecede banasöylediklerini anımsıyorum:"AIM... I AM, AMAÇ... BENÎM... Bizim amacımız yine kendimizdir. Yayda, ok da, hedef tahtası da biziz. Daima kendi dışımızda görünen amaç(AIM), aslında bir anagram, yani ben (I AM) sözcüğünün diğer profilidir.Bu bizi, zamanın sıkıştığı, aramızdaki her türlü mesafenin eridiği ana gerigötürür. En yüce sanat, sadece anda gerçekleşebilecek olan kendideğişimimizdir. "380

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!