22.12.2012 Views

R. - ?SMEK - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

R. - ?SMEK - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

R. - ?SMEK - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bir süre sonra Ertuðrul Bey, yumurta üretim ve ticareti iþini býrakýyor.<br />

Böylece sanatýna daha çok zaman ayýrabilir hale geliyor. Çalýþmalarýna<br />

“Beyzî âlem” ismini veren Altun’a bunun anlamýný soruyoruz.<br />

Osmanlýca’da “beyzi” kelimesinin oval, yumurta þeklinde<br />

manasýna geldiðini söylüyor. “Beyzî âlem” derken dikkati, Dünya<br />

þeklinin yumurtaya benzerliðine çekmek istediðini belirtiyor.<br />

Oluþturduklarý obje türleri olarak masa üstü süsü, abajur, aplik,<br />

ayaklý lamba gibi aydýnlatma ürünlerini sýralýyor.<br />

“Desen Seçimimizi, Kültürümüz Ekseninde Yapýyoruz…”<br />

Sanatla uzun zamandýr iç içe olan ailede, Nuray Haným’ýn profesyonel<br />

anlamda ebru çalýþmalarý olduðunu görüyoruz. Ertuðrul Bey<br />

ve on yaþýndaki oðullarýysa hat sanatýný öðrenmek için uzun zamandýr<br />

bir hat ustasýndan ders alýyorlarmýþ. Sanata yatkýnlýklarýný,<br />

devekuþu yumurtasý desenlemeden çok önce fark eden çift, sanatta<br />

emeðin ve sabrýn öneminin altýný dikkatle çiziyorlar. Devekuþu<br />

yumurtalarý üzerine yaptýklarý çalýþmalarýn ince bir iþçilikle<br />

meydana geldiðini, her el sanatýnda olduðu gibi bunda da emeðin<br />

karþýlýk bulamamasý üzüyor onlarý.<br />

Türk Ýslam sanatlarý aþýðý Altun çifti, eserlerinde Osmanlý<br />

sanatýna dair desenlere yer vermeyi tercih ediyorlar.<br />

Hüsnü hat ile yazýlmýþ sureler, Allah lafýzlarý, tuðralar,<br />

“Kaplumbaða terbiyecisi”, “Arzuhalci” gibi oryantal tablolar,<br />

Osmanlý armalarý en sýk iþledikleri desenler. En<br />

fazla ilgiyi görenlerin de yine bu tip Osmanlý figürlerini<br />

taþýyan yumurtalar olduðunu belirtiyorlar. Bu desenlerin<br />

içinde birde kýt’alarýn kazýnarak ortaya çýkarýldýðý Piri<br />

Reis’in ünlü haritasý da mevcut. Nuray Haným, kültürümüze<br />

ait desenlerin, turistlerin satýn aldýðý<br />

ürünlerle dünyanýn dört bir yanýna ulaþtýðýný<br />

gururla ifade ediyor. Þu ana kadar Ýngiltere,<br />

Malezya, Dubai, Fransa gibi birçok ülkeden<br />

gelen talepler doðrultusunda da<br />

yurt dýþýna gönderdikleri eserleri var. Osmanlý<br />

figürlerinin yaný sýra Ayasofya Camii’nde<br />

bulunan tarihi ikonalarý da kullanýyorlar.<br />

Eserlerinde Picasso gibi ünlü ressamlarýn<br />

resimlerine de yer vermiþler ama<br />

pek ilgi görmemiþ.<br />

Ertuðrul Bey’den devekuþu yumurtalarýnýn<br />

bizim kültürümüze nasýl girdiði hakkýnda<br />

bilgi almak istiyoruz. Devekuþu<br />

yumurtasýnýn Osmanlý döneminde fark<br />

edilen, örümceklerin yuva yapmasýný engelleyen bir özelliðinden<br />

bahsediyor ve “Halen Dolmabahçe Sarayý, Selimiye Camii, Süleymaniye<br />

camii gibi yapýlar, devekuþu yumurtalarýyla örümcek yuvalarýndan<br />

korunuyor.” diyor. Bugüne kadar bu sebeple kendisine<br />

gelen birçok talep de olmuþ.<br />

“Estetik Detaylarda Gizlidir…”<br />

Eserlerin nasýl ortaya çýkarýldýðýna geliyor sýra. Ürünleri beraber<br />

oluþturan çift, yapým aþamalarýný da beraber anlatýyorlar. Önce<br />

içiyle gelen devekuþu yumurtasý, altýna bir delik açýlarak boþaltýlýyor,<br />

iç zarýný temizlemek için bir gün kadar kimyasal bir karýþýmýn<br />

içinde bekletiliyor. Böylece ana malzeme olan yumurta hazýr hale<br />

geliyor. Uygulanacak desene göre yumurta seçimi yapýlýyor.<br />

“Esmaül Hüsna” gibi uzun bir hat yazýsý uygulanacaksa yumurtanýn<br />

büyüðü seçiliyor. Uygulanacak desen aydýnger kaðýdýna çiziliyor.<br />

Yumurta üzerinde noktasal ölçümler tespit edildikten sonra<br />

desen yüzeye kopya ediliyor. Yumurtanýn þeklini göz önüne alýnca<br />

zor bir aþama olduðunu daha iyi anlýyoruz.<br />

Desenleme iþlemiyse uygulanacak desene göre deðiþiyor.<br />

Hat uygulamasý yapýlacaksa, yumurtaya çizilen<br />

yazý taslaðý, yine diþçilerin kullandýðý bir aletle<br />

kazýnýyor. Nuray Haným burada kazýma iþleminin<br />

zorluðunu “yüzey buz pisti kadar kaygan”<br />

sözleriyle ifade ediyor. Kazýma önemli<br />

çünkü kazýnan zemin boyayý emiyor ve ortaya<br />

çok net çizgiler çýkýyor. Kazýma aþamasý<br />

da bitince uygun kalemle yazmak ve<br />

son olarak cilayý atmak kalýyor.<br />

Boyama türü desenler de ise su bazlý<br />

seramik boyasý ve desene uygun incelikte<br />

fýrçalar gerekiyor. Yaðlý boya<br />

tekniðinde olduðu gibi boyanýyor fakat<br />

yine çizgileri keskinleþtirmek için<br />

kazýma aþamasý, burada da söz konusu.<br />

Ertuðrul bey, bir eserinde pencere<br />

kafesinin her kutusunu kazýyor ki içindeki<br />

lamba yandýðýnda pencereden giren<br />

günýþýðý efektini verebilsin. Tüm bu<br />

zahmetli iþlemlerin sonunda ortaya<br />

çýkan eser, sanatçý çiftin bütün<br />

yorgunluðunu alýyormuþ. Ertuðrul<br />

Altun, “estetik ve kalite detaylarda<br />

gizlidir” derken emeklerinin boþa olmadýðýnýn<br />

altýný bir kez daha çiziyor…<br />

147

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!