R. - ?SMEK - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
R. - ?SMEK - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
R. - ?SMEK - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
mesele olarak algýlanabilir, bu algýlama bir noktaya kadar doðrudur.<br />
Denilebilir ki bireyin estetik dünyasýný tanýmlayan ölçütler<br />
oluþmuþtur ve her eser birey tarafýndan bu ölçütlere göre deðerlendirilir.<br />
Bu ölçütlere uygun olan veya bunlarý oluþturan ana ilkelere<br />
ya da temel kabullere ters düþmeyen eserler ferd tarafýndan<br />
beðenilerek içselleþtirilir. Bir eser zahiren ferdin duygu dünyasýndaki<br />
estetik ölçütlere tamamen uymasa bile eðer bu ölçütleri<br />
oluþturan temel kabuller ile ters düþmüyorsa yine de güzel görülebilir<br />
ve temellük edilir. Bu suretle birey bu eserden etkilenerek<br />
geliþtirdiði iliþki sonucu estetik ölçütlerini geliþtirir, duygu dünyasýna<br />
yeni bir boyut kazandýrýr.<br />
Bireyin sahip olduðu estetik ölçütler ve daha önemlisi bunlarýn<br />
oluþmasýnda asli rol oynayan temel kabuller birey için bir kimlik<br />
ve kiþilik göstergesidir. Estetik ölçütler birey tarafýndan ifade edildiklerinde<br />
þahsi tercihler gibi görünebilirse de aslýnda bunlar kendilerini<br />
oluþturan temel kabulleri de zýmnen ifade ettikleri için ayný<br />
zamanda bir aidiyet ve mensubiyetin beyan edilmesidir. Çünkü<br />
ilk bakýþta þahsi bir tercih gibi görülen estetik ölçütler daha derine<br />
inildiðinde bir aidiyet ve mensubiyet ifadesi olan temel kabullerden<br />
kaynaklanýr. Kýsaca belirtmek gerekirse bu temel kabuller<br />
bireyin ait olduðu toplumun medeniyet tasavvurundan kaynaklanan<br />
deðerlerden baþka bir þey deðildir. Buradan hemen anlaþýlýr<br />
ki ilk bakýþta tamamen þahsi bir özellik gibi görülen estetik<br />
ölçütler ve estetik tercih, kýsaca söylenirse; estetik zevk, ferdin aid<br />
ve mensup olduðu medeniyet tasavvurunun onun duygusal ve<br />
ruhi dünyasýna bir biçimde yansýmasýndan doðar. Bu sebeple ayný<br />
medeniyet tasavvuruna sahip olan kimselerde estetik zevkin<br />
ana hatlarý birbirine benzemesi ve böylelikle toplumsal ölçekte<br />
bir bütünlük arz etmesi son derece tabii bir vakýadýr.<br />
Birey için san’at eseri önce, san’atkar daha sonra gelir. Önce eserle<br />
tanýþan, onunla duygusal bir iliþki kurarak estetik deðer sürecini<br />
yaþayan ve buradan estetik bir yargýya varan ferd için bu eserin<br />
sahibini tanýmak bir sonraki aþamadýr. Birçoklarý sadece eserde<br />
kalmakla iktifa ederler, buradan eserin sahibine ulaþan yolu<br />
katetmeyi göze alamazlar. Bir san’at eseri ile gerçek ve derin manada<br />
kurulan estetik iliþkinin sonunda ise bu eserin sahibini tanýmak<br />
adeta duygusal bir zaruret ve estetik saygý ifadesidir. Tek tek<br />
dikkate alýndýðýnda her san’at eseri duygusal bir dünyanýn ve estetik<br />
bir haberin veya haberlerin ileticisi ve taþýyýcýsýdýr. Bu bakýmdan<br />
eser baþlý baþýna duygulanmanýn paylaþýlmasý, haberinin tahlil<br />
edilmesi kýsacasý birlikte yaþanýlmasý gereken bir varlýktýr. Ancak<br />
bu birlikte yaþama sonucu eser duygu dünyamýzda izler býrakýr<br />
ve zevk ufkumuzu yeni renklerle aydýnlatýr. Bu süreç oldukça<br />
zordur, çünkü duygusal derinliklere götürebilen yeteneklerle beraber<br />
sabýr, merak, titizlik ve dikkat gibi þahsi özellikler ister. Her<br />
san’at eseri için bu eserle beraber yaþama ve ayný duygusallýðý<br />
paylaþma sürecini geçirmek üzere bireyde bulunmasý icap eden<br />
yetenekler ve özellikler farklý seviyelerdedir. Bazý eserler az bir<br />
gayret ve oldukça yüzeysel bir duygusallýk sonucu estetik muhtevasýný<br />
ikram ettiði halde diðer bazýlarý için böyle bir ikrama nail olmak<br />
oldukça zor ve meþakkatlidir. Eserdeki haberin paylaþýmý<br />
noktasýnda ve birlikte yaþama sürecinde nihayete varýldýðý zannedilen<br />
ve bu haberin tümü ile temellük edildiði zehabýnýn uyandýðý<br />
bir safhada eser üzerinde ýþýldayan yeni ve meçhul bir ufkun varlýðý<br />
fark edilebilir. Yetenek ve özellikler itibarý ile bu esrarlý ufku<br />
algýlayabilen birey için ise bu safhada þimdiye kadar geldiði yoldan<br />
çok daha zahmetli bir yola revan olmaktan baþka çare kalmaz.<br />
Bireyin san’at eseri üzerinde yaptýðý bu duygusal paylaþým<br />
ve beraber yaþama yolculuðu gerçekte eserin sahibinin yani<br />
79