Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
24<br />
CAMİ VE NAMAZLA DIRILIŞ<br />
ayakta tutan beş ibadetin en başında zikretmiştir. 5 İslam dininde<br />
gerek inanan ferd <strong>ve</strong> gerekse toplum üzerindeki etkisiyle<br />
doğru orantılı olan bu önemi, namazı “dinin direği” 6 olarak<br />
kabul edilmesine sebep olmuştur.<br />
Namaz, Peygamber Efendimizin: “Gerçekten kişi ile şirk <strong>ve</strong><br />
küfür arasında namazı terketmek vardır.” 7 ifadesiyle önemine<br />
dikkat çektiği bir ibadettir. Bu haliyle namaz, İslam dışılığa<br />
karşı bir direnme <strong>ve</strong> İslam adına bir dirilme faaliyetidir. Dolayısıyla<br />
namaza çağıran ezan da, namaz <strong>ve</strong> bununla ilişkili<br />
kavram <strong>ve</strong> mekanlarla bütünleşen çok değerli İslamî bir şiar<br />
durumundadır.<br />
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in pek çok hadisinde namazın cemaatle<br />
kılınması emir <strong>ve</strong> teşvik edilmiştir. 8 Kur’an-ı Kerim’deki bir<br />
çok ayette Allah Teâlâ, namazın cemaatle kılınması gerektiğine<br />
dair işarette bulunmuştur. Mesela “Hem namazı dosdoğru kılın,<br />
zekatı <strong>ve</strong>rin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.” 9 ayetinde,<br />
“namazı kılın” emrinden sonra tekrar “rükû edenlerle birlikte<br />
rükû edin” şeklindeki emir, <strong>namazla</strong>rın cemaatle kılınmasının<br />
işareti kabul edilmiştir. 10<br />
Asr-ı saadetten söz edersek, Müslümanlar Mekke devrinde<br />
<strong>namazla</strong>rını cemaat halinde eda edememenin ızdırabını<br />
yaşıyorlardı. Hz. Peygamber (s.a.s.), başta cuma olmak üzere<br />
namazı Müslümanara cemaat halinde kıldırmayı çok arzu etmesine<br />
rağmen, bunu gerçekleştirememiştir. Zira müşrikler,<br />
5 Buhârî, İman, 2.<br />
6 bk. Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, II, 31 (No: 1621); Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl,<br />
I, 278; (No: 1371.)<br />
7 Müslim, İman, 134.<br />
8 Mesela bk. Buhârî, Ezan, 31.<br />
9 Bakara, 2/43.<br />
10 bk. İbn Kesîr, Tefsîr, I, 120-121.