09.11.2016 Views

cami_ve_namazla_dirilis

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

64<br />

CAMİ VE NAMAZLA DIRILIŞ<br />

Yine o ‘Subhâneke,’ âlemlerin Rabbine kulunun ‘Sen’ diye,<br />

‘Subhan Sensin’ diye hitap etmesinin apaçık gösterdiği üzere,<br />

mâsivâyı arkada bırakmanın da ifadesidir. Kul, kesrette boğulup<br />

kalmamış, bilakis kesretten vahdete yol bulmuştur; <strong>ve</strong><br />

şimdi, bütün kâinatı arkasında bırakmış olarak, bütün o kâinat<br />

adına bir ‘halife’ makamında O’nun huzurunda ‘hâzırâne’ bir<br />

ubudiyet üzeredir.<br />

“Allahu ekber” diyen, ancak Allah’a kul olur; O’ndan başkasına<br />

kul olmaz, başka bir kulu kendine kul edinmeye de<br />

kalkışmaz. Yani, ne başka nefisleri ilah edinir, ne de kendi nefsinin<br />

‘ilahlık’ iddiasına kalkışacak bir kibir kuşanmasına izin<br />

<strong>ve</strong>rir. Kibriya <strong>ve</strong> azameti yalnız O’na mahsus bilir. ‘Sübhaneke’<br />

diyen, nefsini kusurdan münezzeh bilme hatasından uzak durduğu<br />

gibi, başka nefislere ‘kusursuzluk’ izafe etme hatasından<br />

da uzak durur; bu ise, onu nefsi için istiğfara açık tuttuğu gibi,<br />

tesbih <strong>ve</strong> tenzihin adresini de doğrultur. Fâtiha, baştan sona,<br />

insanı istikamet üzere tutacak hakikatlerin bir özeti gibidir.<br />

Rükûda Azîm olan Rabbi için eğilen baş, ‘azîm’ olmayan kulların<br />

karşısında asla eğilmez. Secdede Âliyy <strong>ve</strong> Â’lâ olan Rabbi<br />

için bükülen beden, ‘âliyy’ <strong>ve</strong> ‘â’lâ’ olmayan kulların karşısında<br />

asla bükülmez. Tahiyyat ise, ancak O’na kul olduğunda insanın<br />

nasıl ‘kulluğu içinde sultan’ makamına yükseldiğinin, nasıl ‘miraca’<br />

mazhar kılındığının nişanesi gibidir. Bütün kâinat adına,<br />

bütün mevcudatın hayatlarıyla <strong>ve</strong> varoluşlarıyla ettikleri bütün<br />

tesbihat, tahmidat <strong>ve</strong> tahiyyatı, onlar namına âlemlerin Rabbine<br />

arzetmektedir. Nice firavunlar, nemrudlar ‘rablik’ iddiasıyla<br />

aşağıların aşağısına düşerken, ‘Allahu ekber’ diyerek kıyama<br />

durup, rükua eğilen, secdeye kapanan <strong>ve</strong> yine ‘Allahu ekber’ ile<br />

bütün mahlukatın tahiyyatını âlemlerin Rabbine mahsus kılıp<br />

O’na arzeden insan, kulluğuyla yükselmekte <strong>ve</strong> yücelmektedir.<br />

Tekbiri, tesbihleri, kıyamı, ‘Fâtiha’ başta olmak üzere kıraati,<br />

rükuu, secdesi, tahiyyatı, <strong>ve</strong>lhasıl bütün erkânıyla namaz<br />

bize gündelik hayatın akışı içinde ya karşımıza çıkan kesretin<br />

<strong>ve</strong>yahut nefsin unutturduğu hakikati bütün kâinatı kuşatır bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!