A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com
A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com
A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com
- TAGS
- nuri
- ispartaya.com
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
HAYDAROĞLU<br />
1640 lardan sonra Osmanlı devletini uğraştırmış azılı eşkiyalardandır.<br />
Uluborlu'nun İlegüp köyündendir. Naima tarihinde uzun uzun söz edilir. Söğüt<br />
dağına yurt edinmiş, Afyon, Ilgın, Eskişehir dolaylarında eşkiyalık yapmıştır. On bin<br />
kişilik Ahmet Paşa kuvvetlerini Sandıklı dolaylarında yenmiş, Ahmet Paşayı<br />
öldürmüştür. Ardından Afyon, Manisa illerini soyup Isparta'ya gelmiştir. Karşı<br />
konulmuş, bir baskında yaralanıp kaçmıştır. Uluborlu Veli Baba tekkesinde yatarken<br />
bastırılmış, teslim olmak zorunda kalmıştır. Sonra İstanbul'a gönderilmiş,<br />
orada idam edilmiştir. Eşkıya Katırcıoğlu bunun yanında yetişmiştir.<br />
Baba Sultan'ın batısındaki düzlük "Haydar" diye anılır. İhtimal Eğirdir'e<br />
baskın verip bir süre orda kalmışsa o yöre bu adla adlandırılmış olabilir.<br />
HAYRAT<br />
Kadınların ortak kullandıkları, çamaşır yıkadıkları göl kıyısındaki barakalardı.<br />
Herkes odununu, kazanını götürür, gölden aldıkları suyu ısıtırlar çamaşır<br />
yıkarlar, sonra da kendileri yıkanırlardı. Kale mahallesinde üçü lodos, biri poyraz<br />
tarafında dört tane hayrat vardı.<br />
HELİKLİ PEKMEZ<br />
Pekmezin içine ayva, eren (kızılcık), kabak katılarak kaynatılır. Aslında bir<br />
pekmez reçelidir.<br />
HENDEK OTU<br />
Geçmişte Oluklacı'dan havanın, suyun durgun olduğu zaman Eğirdir'in<br />
güney tarafına bakıldığında, Tersikbaşı'ndan Kaleburnuna kadar hat halinde gölde<br />
bir otlanma uzantısı görülürdü. Bu otlara Hendek otu derlerdi. Yüzerken arasından<br />
geçmememizi, ayağımıza, kolumuza dolanarak boğulmamıza sebep olabileceğini<br />
söylerlerdi. Kaleyi ve şehri savunmak için gölün seviyesi düşük olduğu zamanlarda<br />
hendek atılıp içine su verildiği bellidir. Daha sonra erozyonla göl tabanının<br />
yükselmesi sonucu göl şişince sular altında kalan bu hendeğin otlanması doğaldır.<br />
Kale mahallesinin güneyinde kale duvarı ile hendek otları arası 8-10m. kadardı.<br />
Sonradan kıyılar doldurulduğu için dolgu altında kaldı.<br />
Eğirdir kalesinin önce bir şehir suru olmadığı, askeri kale olduğu açıktır.<br />
Cami ve medresenin yaslandığı duvarın dış sur duvarı olduğu bellidir. Ondan sonra<br />
Demirkapı mahallesinin göl kıyısından Yellibelen'e kadar bir kale olduğu da<br />
bilinmektedir. Eskihisar adı ile anılan bu kale şehir büyüdükçe ortadan kalkmış,<br />
Eğirdir'in gelişme alanı Kapılar'a kadar uzanmıştır. Kapılar Akpınar yolunun başıdır.<br />
Kapılar'ın duvar kalıntısı şu anda fay yüzeyinde görülmektedir.<br />
Bizim çocukluğumuzda hemen onun altında mezbaha vardı. Kapılar'ın<br />
duvar kalıntıları üzerindeydi. Hendek otunun şehrin güneyinde boydan boya yer<br />
almasının nedeni besbelli savunma için kazılan hendektir. Cami ile Kalenin güney<br />
burcunun arasında bir sur kalıntısı olduğunu biliyorum. Çocukluğumda buralarda<br />
çok balık avlardım. Taşlara takılan oltaları çıkarmak için çok daldım. Bu kalın<br />
koruma duvarlarının kalıntılarını çok gördüm. Hatta kanalizasyon hafriyatı<br />
yapılırken bu duvarların taban temeli caminin doğu iç köşesinin hizasında idi.