08.02.2013 Views

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

altından yönlendirilerek göle verildi. Bizim çocukluğumuzda çay zaman zaman<br />

taşar, bağ arasını seller kaplardı. Baharda ırmaktan çıkan balıklar çay köyüne<br />

kadar giderdi. Çaydan elle, serpme ağla çok balık avlardık. Şimdi bağ arasında<br />

kuru bir yatak halindedir. Çok yerleri de doldurulmuştur. Çay aktığı zamanlar iki<br />

yanında çok büyük ceviz ağaçları, badem ağaçları da vardı.<br />

ÇAYBAŞI KARAAĞACI<br />

Çok ulu bir ağaçtı. Tahmini iki yüz yaşında vardı. Çaybaşı'nın simgesi<br />

olmuştu. 1970 lerde tüm dünyada karaağaçlarda görülen bir hastalık nedeniyle<br />

kuruduğu için kesilmiştir.<br />

ÇAYBAŞI<br />

Bağlar denilen 17.000 dekarlık alanın merkezidir. Geçmişte bağlarda<br />

kalındığı sürece küçük kapaklı dükkanlarıyla küçük çarşı olurdu. Burada yılda bir<br />

kez deve kesilir, etinden yalnız köfte yapılırdı. Yiyenler etinin biraz ekşi olduğunu<br />

söylerlerdi. "Namlının Kahvesi" vardı. Akşamlan erkekler orda toplanırlardı. Namlı<br />

Çanakkale savaşında kahramanlık göstermiş, ödül vermişler. Verilen ödülle o yeri<br />

almış, iki katlı ahşap binayı yaptırmış. Bağ süresi dışında bekçiler burada kalırlardı.<br />

Şimdi günümüz şartlarına göre sürekli oturulan bir yer durumuna gelmiştir.<br />

Süpermarket bile açılmıştır.<br />

ÇAYIRALAN!<br />

Anamasların en büyük yaylasıdır. Karakoyunlu aşiretinin yaylağıdır. İdari<br />

yönden Karaağaç'a bağlıdır.<br />

ÇAYIR KEBABI<br />

Sırazdan yapılırdı. Sırazlar çok yağlı bir balıktı. 4-5 kg kadar irileri olurdu.<br />

Karnından çıkan yağla etini kızartırdık. Sac ya da köz üzerinde pişirildiğinde çok<br />

lezzetli olurdu. Bağlara giderken köprüden sıraz alınır, bağda saç ya da teneke<br />

üzerinde pişirilir, yenirdi. 1980 den sonra gölde hemen hemen sıraza hiç rastlanmamıştır.<br />

ÇEKİRGE<br />

1915 lerde Eğirdir bir çekirge afetine uğramıştır. Açlık sebebi olmuştur.<br />

Kadınların yazmalarını dahi başları üzerindeyken yediğini söylerler. Yerel<br />

yönetimce çekirge yumurtaları halka toplattırılmış, imha edilmiştir. Çekirge türküsü<br />

bile yakılmıştır.<br />

ÇELEBİZADE MÜDERRİS MUSTAFA EFENDİ<br />

1877 de Hamam mahallesinde doğdu. Rüştiyeyi bitirdikten sonra<br />

Yılanlı-oğlu Şeyh Ali Ağa Medresesine girerek Kuşzade Mustafa Efendi'den<br />

ders aldı. 1906 yılında müderris oldu. 1916 yılında vefat etti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!