08.02.2013 Views

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ECE MEHMET<br />

E<br />

1915 lerde ölmüş bir divanedir. Ece kelimesi çok güzel anlamında kullanılır.<br />

Ece Mehmet hakkında şöyle bir hikâye vardır.<br />

"Zamanın zengini Ağalar'a varır. Ağalar'ın binmeye kıyamadıkları bir atı<br />

vardır, onu ister. "Dur bakalım, ne yapacak ? " diye atı Ece Mehmet'e verirler. Ece<br />

Mehmet ata biner, eline bir değnek alır, kale kapısı minare arasında at ağzından<br />

köpükler saçana kadar dört nala gider gelir. Sonra atı Ağalar'a "Al ağam atını.<br />

Gavuru kırdım geldim." der, verir. Ağa da atı alır, ahırına bağlatır. Savaş sonrası<br />

Ağalar'a bir misafir gelir. Sulamak için dışarı çıkarılan atı görür, tanır. "Biz<br />

savaşırken zor duruma düştük. Bu at üstünde eli kılıçlı bir adam çıkageldi, her yere<br />

yetişerek bizi bozgundan kurtardı." der. Ağa da: "O adamı görsen tanır mısın?" diye<br />

sorar. Adam da "Tanırım." der. Beş altı uşağın arasına Ece Mehmet'i de koyup<br />

gösterirler. Adam "İşte bu idi." diye Ece Mehmet'i gösterir.<br />

Bazı söylencelere göre mezarı Kemik Hastanesinin Kapılar yönündeki<br />

kapısının girişi solundadır. 1940 larda orada ağaçlar vardı. "Kesenin tahrası kırılır,<br />

eli bacağı kesilir." Derlerdi.<br />

EDEBİYATTA <strong>EĞİRDİR</strong><br />

Gazete ve dergilerde Eğirdir ile ilgili pek çok yazı yazılmıştır. Ben burada<br />

yalnız önemli edebiyat kişilerinin yazılarından birkaç örnek vereceğim.<br />

Bizim Akdeniz adlı kitabında Falih Rıfkı Atay Eğirdir'i şöyle anlatır; "Davraz<br />

dağının eteklerinden Eğirdir bir yarı hayal gibi görünür. Göl bir boğazla ikiye<br />

ayrılmıştır. Kasabanın ucundaki biri büyük, biri ufak iki ada Eğirdir gölüne güzel<br />

Türkiye koleksiyonundan eksilmeyecek olan müstesna bir manzara değeri<br />

vermektedir.<br />

Eğirdir kasabası bunun ucuna yapılmış olan eski kalenin içinde ve<br />

kenarındadır. Evler sanki bir sürgün avından kaçışıyor gibi üstüste, boğazlaşarak<br />

gölün burun noktasına yapışmışlardır. Su görmek için kasabadan çıkmak lazım<br />

geliyor.<br />

Halbuki Eğirdir'in bağları, gölün bittiği yerlerden dağlar arasına doğru<br />

sokulan sahildedir. Eğirdir bu sahilden göl ve nehrin birleştiği noktayı kasabaya<br />

doğru dolaşan ferah ve boş kıyılarda büyüyecektir. Yeni hükümet konağının burada<br />

seçilecek bir yere yapılması doğru olur. Su geniş bir yol ile mahallelerden ayrılıp<br />

serbest bırakılmalıdır. Eğirdir'in Antalya ve hinterlandı mıntıkasının her zaman için<br />

en iyi gezinti yerlerinden biri olacağına şüphe yoktur.<br />

Nehir başına kurulan ağ sepetlerinin içinde balık avlandığını seyretmek bir<br />

İstanbulluya ne kadar garip geliyor. Burada balık, bir kara mahsulünü hatırlatıyor.<br />

Dağlarla çevrilen göllerden pek azı, Eğirdir suyu kadar güzel olabilir.<br />

Kalesinin havasında, hâlâ derebeyi masalları ürperiyor.<br />

Buralar saadetin kolay olduğu yerlerdir. Karlı dağların arkasındaki tuzlu<br />

istepi düşününüz. Orada halk ekmeğini topraktan tırnakla söküyor."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!