08.02.2013 Views

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DARI<br />

1890 larda kalede bir kuyuda darı bulunmuş, kale mahallesi sakinlerine<br />

dağıtılmıştır. Kaynaklarda da kalenin bir çeşit depo olarak kullanıldığı yazılıdır.<br />

Ayrıca kale mahallesinin bazı yerlerinde taşla doldurulmuş olarak kuru kuyulara<br />

rastlanmıştır. İhtimal depo olarak düşünülüp kazılmış olsa gerek. Kıtlık<br />

zamanlarında, zor zamanlarda darıdan ekmek yapılarak yenir. Darı Moğolca "Tarığ"<br />

yani "Tarım" dan gelir. Tarığ sonra bizim dilimizde 'darı' olmuştur.<br />

DASTAR<br />

Sarıkların üzerine sarılan ince sir tülbenttir. Kolalanıp cam yerine<br />

pencerelerde de kullanılırdı. Bu dokumada Eğirdir'de en ileri giden "Mustanlar"<br />

soyu olmuş ki: "Mustanların dastarı Mevlam neler gösterir..." diye bir darbımesel<br />

hâlâ söylenir.<br />

Bu konuda bir başka hikaye de vardır;<br />

Gelinin biri hiç çalışmak istemez, çocuğunu kucağında akşama kadar<br />

gezdirir dururmuş. "Niçin çalışmıyorsun ? Akşam kocana ne diyeceksin ?" diye<br />

soranlara çocuğunu göstererek:<br />

"Ak dastarım dastarım<br />

Hani yaptığın iş diye sorarsa<br />

Ben de bunu gösterim..." dermiş.<br />

DAVA VEKİLİ MUSTAFA EFENDİ<br />

Eğirdir'in cami mahallesinde 1887 de doğdu. Şeyh Ali Ağa medresesinden<br />

mezun oldu. Uzun zaman dava vekilliği yaptı. 1929 yılında Eğirdir'de öldü.<br />

DEBEN<br />

Kale'ye "Beden" de denir ama, Kale mahallesi "Deben" der. Hatta kalenin<br />

kuzey tarafında evi olan aileye de "Debenciler" derlerdi. Bu ev şimdi "Eğirdir evi"<br />

olarak düzenlenmiştir.<br />

DELİLER<br />

Eğirdir'de delilere bir çeşit ermiş gibi bakarlar. Sözlerinden, davranışlarından<br />

keramet umarlar. Sanırım bunlar şaman inancının bir uzantısıdır. Radlof<br />

Sibirya'dan adlı eserinde şamanlığı anlatırken; "Şamanlık hastalık gibi birdenbire<br />

gelir. Kişi göğsünde bir ağırlık, basınç hisseder. Birdenbire doğal olmayan seslerle<br />

bağırmak ihtiyacı duyar. Sıtmalı gibi titrer, gözleri şiddetle döner. Birdenbire<br />

yerinden sıçrayarak etrafta dönmeye başlar. Nihayet ter içinde yere yuvarlanır,<br />

saralı çırpınmalarla kramp içerisinde kıvranır. Ayinine, ruh çağırmaya, gelecekten<br />

haber vermeye böyle başlar." der. Bizim zamanımızda Vassak, Bacanak, Mesci<br />

Mehmet, oğlu Mesci Kemal, Ağaş, Süleyman gibi kişiler halk tarafından severek<br />

korunmuştur. Bu sosyal ilgiden yararlanmak isteyen bilinçli delilerimiz de olmuştur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!