08.02.2013 Views

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bu yol hayal edilebilecek en korkunç yoldu. Yolun genişliği 1.5 m civarındaydı ve<br />

sağ tarafımızda dik bir uçurum göle kadar uzanıyordu. Yanlış bir adım atmamız<br />

halinde birkaç yüz metre aşağıdaki göle yuvarlanabildik. Solumuzdaysa yüksek<br />

ve sanki mimar tarafından yapılmış gibi dik bir dağ vardı. Burası Alp'lerin en tehlikeli<br />

geçitlerinden daha tehlikelidir denebilir. Atların düşmemesi için onları sıkıca tutmak<br />

gerekiyordu. Yalnız bu da tehlikeliydi çünkü bu defa biz de atlarla birlikte düşebilirdik.<br />

Böyle tam yarım saat kaldık. Diyebilirim ki bu yarım saat benim ömrümde<br />

geçirdiğim en korkunç yarım saatti. Burayı geçtikten sonra aşağıya indik. Gölden<br />

biraz uzaklaşmıştık. Bu defa da az önce içinde bulunduğumuz korkunç durumun<br />

tersine, hiçbir kelimeyle tarif edilemeyecek güzellikte ve huzur verici bir manzarayla<br />

karşılaştık. Sağımızda kalan göle doğru uzanmış üzüm bağları, her türden meyve<br />

ağaçları, orman ve önümüzdeki yüksek zirveli dağlar, hiçbir ressamın<br />

çizemeyeceği ve hiçbir yazarın anlatamayacağı güzellikteydi. Bu manzaranın<br />

tadını doyasıya çıkartabilmek için burada uzun süre oyalandık. Ben de<br />

yapabildiğim kadarıyla bu manzarayı resmetmeye çalıştım.<br />

Değişik bir bitki örtüsünün içinden geçerek göle yaklaştık. Geçtiğimiz yerler<br />

gibi gölün manzarası da çok güzeldi. Bu haliyle Eğirdir Gölü İtalya'nın ünlü golleriyle<br />

karşılaştırabilir. Önümüzde küçük ve ağaçlarla kaplı bir ada var. Onun arkasındaysa<br />

büyük bir dağ görünüyor. Bir tepeye tırmanmaya başladığımızda gölde iki<br />

tane ada olduğunu fark ettik. Hatta belki de karaya çok yakın olan bir üçüncüsü...<br />

Ama az sonra üçüncü ada diye düşündüğümüz parçanın karanın uzantısı olduğunu<br />

gördük. Eğirdir'in hemen yakınlarında yörükler çadır kurmuşlardı. Neredeyse her<br />

çadırın önünde bir halı tezgahı bulunuyordu. Sığır sürüleriyle çevrelenen bu<br />

manzara ataerkil zamanların manzarasını andırıyordu. Doğrusu manzaralarıyla bu<br />

ülke, insanı her adımda hayrete düşürüyor. Biz tam bu göçebe toplumun manzarasını<br />

değerlendirmeye çalışırken, birden karşımıza üstün bir medeniyetin hayretler<br />

uyandırıcı olağanüstü yapıları çıktı. Böylece Eğirdir'e ulaşmış olduk. Kasabanın<br />

meydanı hanın yakınında imiş. Meydanın aşağı tarafında güzel bir kapı var. (Minare<br />

altı geçidi) Yanında da pencereleri kafesli bir odaya bitişik, halka bedava su dağıtan<br />

bir şadırvan görülüyor. Sağda bir cami, (Hızır Bey camisi), solda şimdi tamamen<br />

harap bir halde başka bir cami (Dündar Bey medresesi), daha bulunuyor. Bütün bu<br />

binalar kapı, çeşme ve camiler fevkalade süslü ve islam mimari tarzında yapılmış;<br />

bilhassa soldaki caminin gayet güzel tezyinatla kaplanmış, bütün etrafı kufi hatla<br />

yazılmış bir yazı ile çevrili bir kapısı var. Kapının her iki yanında iki sütun ve sivri<br />

kemerli bir mihrap göze çarpıyor. Binanın iç tertibatı bir kilisede olduğu gibi,<br />

sütunların desteklediği dik kemerli bir minber ile iki yan koridoru var. Bunların sütun<br />

başlıkları bizim en eski kiliselerimizde gördüklerimizin aynıdır. İki tanesinde açık<br />

kanatlı kuşlar, diğerlerinde garip insan şekilleri ve birinde ise yapraklar görülüyor.<br />

Çoğu yeşil camdan yapılmış mozaiklerde var.<br />

Oradan geçerek çarşıya gittik. Pazar günü olduğu için kalabalık bizimle<br />

ilgilendi. Zahire pazarında siyahlı beyazlı karışık arpa gördüm. Siyahını bir hastalık<br />

eseri sandımsa da tanenin içi sağlam ve iyiydi.<br />

Kaleye yaklaşınca eski bir takma köprüden, sonra da kalın demir levhalarla<br />

kaplanmış bir kapıdan geçerek birinci avluya girdik. Oradan da ağır demir parmaklıklarla<br />

sağlam bir hale getirilmiş başka bir kapıdan dış avluya çıktık. Her adımda<br />

büyük bir ilgi duyarak buradan kalenin üstüne vardık. Birçok yüksek yuvarlak<br />

kulelervardı. Üzerinde durduğumuz kulede bir sürü toplar da bulunuyordu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!