A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com
A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com
A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com
- TAGS
- nuri
- ispartaya.com
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
KARAMUK<br />
Buğday içinde olan yabancı bir tohumdur. Yağlıdır, yenir. Çocukken<br />
öğütmek için temizlenen buğdayın içinden çıkan bu tohumları yerdik. Ayrıca taze<br />
sürgünlerin ekşi yaprakları yenilen küçük bir ağaççık vardır. Buna da<br />
meyvelerinden dolayı karamuk denir.<br />
KARÇINZADE SÜLEYMAN ŞÜKRÜ<br />
1866 yılında Eğirdir'de doğdu. Babası Süleyman Ağa çulha esnafındandır.<br />
Rüştiyeyi birincilikle bitirip Posta Telgraf idaresine memur olmuş, Pozantı'ya tayin<br />
edilmiştir. Daha sonra Adana'ya tayin edildiyse de zamanın yönetimiyle<br />
anlaşamadığı için en son Irak'taki Deyrizor'a sürgün edilmiştir. Ordan görevini terk<br />
ederek büyük seyahatına başlamıştır. İran, Kazvin, Sincan, Tahran, Aşkabad,<br />
Buhara, Batı Türkistan, Baku, Viyana, Paris, Marsilya, Tunus, Tanca, Cezayir,<br />
İskenderiye, Süveyş Kanalı, Hindistan, Singapur, Şangay, Çin, Avustralya,<br />
Sumatra, Cava, Borneo, Malezya adaları, Japonya dahil dolaşmış, gezisini<br />
Petersburg'da noktalamış, "Seyahat-ı Kübra" adlı eserini 1907 yılında burada<br />
bastırmıştır. İki kaynaktan edindiğim bilgi şöyledir.<br />
Vezirzade Osman <strong>Güngör</strong> 1918 de İstanbul'da ticaret yaparken Eğirdirli<br />
Süleyman adında birinin balolu bir düğünle evlendiğini, kendinin de ilk defa orda<br />
balolu bir düğün gördüğünü, hayret ederek izlediğini anlatır. Olaya, ada, kimliğe,<br />
Eğirdirli oluşuna göre bu kişinin Karçınzade Süleyman Şükrü olduğunu sanıyorum.<br />
1932 basımlı "Isparta Vilayeti İdare Coğrafyası" adlı bir kitapta da şöyle bir<br />
not gördüm.<br />
"Eğirdir'in Katip mahallesinden Karçınoğlu Hafız Süleyman isminde bir zat,<br />
bazı muteber gazetelere muharrirlik ettiği, Avrupaya uzun bir seyahat yaparak<br />
tetkikatta bulunduğu, dönüşünde Seyahati Kübra adında kıymetli bir eser yazdığı<br />
söylenmekte, 1922 tarihinde elli biryaşında vefat ettiği kaydedilmektedir."<br />
Seyahat-ı Kübra 604 sayfadır. Bu konuda Salih Şapçı Bey çok çalışmış,<br />
günümüze tercüme etmiş, Gölsesi Gazetesinde Eğirdirle ilgili bölümlerini<br />
yayınlamıştır. Bu konuda daha sonra yaptığı çalışmalarını Akın Gazetesinde<br />
yazmıştır. Eseri yakından tanıyanlardan Prof. Dr. Ziyaaddin Fahri Fındıkoğlu der ki:<br />
"Eğirdir'in geçen asrın sonunda yetiştirdiği ikinci bir Evliya Çelebisi vardır.<br />
Üzülerek söylüyorum ki bu değerli kişi memleketinizde tanınmış değildir. Eserine<br />
göz gezdirince gerçekten tanıtılması gereken bir kişi karşısında bulunduğumu<br />
anladım. Karçınzade Süleyman Şükrü Bey yaman bir adam. Haksızlığa tahammül<br />
edemeyen mücadeleci bir insan. Sembolik bir heykeli Eğirdir'in uygun bir yerine<br />
dikilirse kadirşinaslık olur. Hiç değilse doğduğu veya oturduğu evin duvarına bir<br />
levha konabilir. Bunu asla mübalağa ederek söylemiyorum."<br />
KÂRHANE<br />
Testi, kiremit, küp, çömlek, tuğla yapılan yere denir. Farsça iş yeri, iş işlenen<br />
yer demektir. Bu işler Konnebucağı'nın göl kıyısına yakın yerlerinde yapılırdı. Halen<br />
burda kullanılmış alanların çukurları vardır. 1950 lerden sonra elmacılık toprağın<br />
değerini artırınca bu işler kendiliğinden son buldu.