08.02.2013 Views

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Fettah'a yetiştim. Bir akarsuyun yanında ağaçların altında öğle yemeğini yemek<br />

için durduk. Sonra atlarla köye gidip yumurta aldık. Katırcılar birşeyler almak için<br />

çoktan oradaydılar. Geç olduğu için o gece Yaka'ya ulaşamayacağımız belliydi. Bir<br />

ucunda yemek pişirip yiyen içen ve çalışan birkaç çocuğun bulunduğu geldiğimiz<br />

yoldan, vadiden aşağı indik. Dağlardan inen akarsuları düşünerek bir şeyler<br />

yapmadıkları, bu akarsuların yaptıkları zararı karşılamak için tahsisat<br />

olmadığından yapılan yol hemen yapılmamış hale geliyordu. Böylece gölün<br />

kıyısındaki ovaya inerek ilk Selçuklu hanının yanında kamp yaptık. Nefis bir yer.<br />

Yük hayvanları aşağı yukarı dokuz saat kadar yol yürümüşlerdi. Çadırımın tam<br />

karşısında Ağlasun dağını (Barla dağı yazması gerekti.) görüyordum. Hemen göle<br />

girdim.<br />

2 Mayıs 1907...<br />

Uzun sıcak bir gün oldu. 5:45 de sabah yola çıkıp akşam 6:45 de vardık.<br />

Tokmacıklı Nazmi'yi yanıma aldım. Girit'te askerlik yapıp birkaç ay da Yemen'de<br />

kalmış. Yırtık pırtık eski bir asker üniforması giymişti. Oldukça zeki olup bütün<br />

yolları bildiği gibi, neleri görmek istediğimi de gayet iyi biliyordu. Zaptiye Mahmut<br />

hiçbir işe yaramıyor, gündüzleri hiçbir şeyin farkında olmuyor, geceleri de hep<br />

uyuyordu. Dün gece eşkiyadan korkarak kampı terkettiler. Mahmut uyudu, Fettah<br />

tek başına nöbet tuttu. Tepeye doğru tırmandık. Ama Kiepert'in Aksu dediği<br />

Akçaşar'dan değil. Yük hayvanları da o yoldan gelmedi. Köyün 20 dakikalık<br />

yukarısından sağa dönüp, birkaç dakikada tepelerde bir kayaya oyulmuş bir<br />

mezara geldik. Fazla süslü değildi ama çok düzgün kesilmişti. Çatının iç yukarı<br />

kısmında dosdoğru uzanan üç köşeli bir yan duvar vardı. Giriş kare şeklindeydi.<br />

Daha sonra tepenin yamacını dolaşarak Kiepert'in bahsetmediği yörük köyü olan<br />

Tırtar'a vardık. Bir çeşme'de, aralarında bir çelenk olan iki öküz başının kazılı<br />

olduğu bir lahit parçası bulunuyordu. Daha alttaki dikili bir taş olup alt kabartmanın<br />

yukarısında kapı üstü süsüyle iki figür yapılmış olabilir. Güneybatıya doğru 50<br />

dakikalık bir mesafede hâlâ yarı kulübe ve ahşap kondularla yapılmış küçük başka<br />

bir yörük köyü vardı. Adı Tırtar'dı. Buradaki çeşmede iki çift sütun bulunuyordu.<br />

Üzerinde yazı yoktu. Bu köyler kurulalı on beş yıl olmuş. Ahali şimdi metruk ve viran<br />

olan Gaziri'den gelmiş. Gölün neden olduğu bataklık yüzünden sıtma hastalığı<br />

insanları yerinden yurdundan etmiş. Bir yörük evinde nefis süt ve çay içtik. Tepeden<br />

inince doğru Gaziri harabelerine iniverdik. Yazı yok. Göl boyunca dolaşarak<br />

dönüyorduk. Tepelere doğru yayılan Yörüklerle sürülerinin kapladığı, yeşil<br />

çimenlerin süslediği çevreyle koylar çok nefisti. Kırk dakikada kayaların göle dimdik<br />

indiği hac yerine vardık. Kayanın yukarı kısmında küçük bir mağara olup, 9-10<br />

metre aşağısında da içinden gölün görünebileceği ilginç bir taş kemer yer alıyordu.<br />

Eğer bu doğalsa, kanımca öyle, bu yerin niçin hep kutsal sayıldığını açıklıyor.<br />

Kayaların üstünde şimdiye dek gördüğüm en büyük kartal duruyordu. Eylül ayının<br />

girişiyle başlayan Hac mevsiminde iki gün burada kalınıp mağarada ekmek-şarap<br />

ayinleri yapılıyordu. Kayalar bazı yerlerin dışında sanki akan mavi bir boyayla<br />

kaplanmış gibi..<br />

Mağaranın içini görmek için el yordamıyla tırmanmaya çalıştım. Kayanın<br />

tepesine de çıktım ama fazla bir şey göremedim. Gölün karşı tarafında bulunan<br />

Barla dağının dorukları çok güzel görünüyor. Öğle yemeğimi yedim. Hava gene çok<br />

sıcak. Daha sonra Gazire'ye döndük. Gölün taşıp su altında bıraktığı yerleri gördük.<br />

Bataklığın ucunda bazı balıkçıların kaldığı kamıştan bir kulübe vardı. Buradan bir<br />

kayık alıp göldeki kamışların arasından bataklık kokusu yayan sulardan kürek

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!