08.02.2013 Views

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

A'dan Z'ye EĞİRDİR ANSİKLOPEDİSİ - Nuri Güngör - Ispartaya.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

22 Mayıs 1919 da Eğirdir'de Yunanlılara karşı 700 kişilik bir mücahit kuvveti<br />

oluşturuldu. Alman Tüfekleri Suriye cephesinden geri çekilirken Akşehir, Konya<br />

dolaylarında el altından halka satılmıştı. O günlerde bir tüfek üç yüz fişeğiyle 4-5<br />

liradan satın alınıyordu." (Buraya özel bir not düşmek istiyorum. Suriye cephesinde<br />

de savaşan babam Süvari Başçavuş Veziroğlu Rıza'nın anlattığına göre İngilizlerin<br />

Yafa Hayfa çıkartmasından sonra Osmanlı ordusu geri çekilirken trenler dolusu<br />

mühimmat da cephe gerisine, Karaman'a, Konya'ya taşınmıştır. Sarı Paşa'dan<br />

gelen bir uyarıya göre bu silahların halkın eline geçecek şekilde satılması<br />

söylenmiştir. Sarı Paşa, Mustafa Kemal'in asker arasındaki adıdır. Bunun üzerine<br />

silahların Halep'ten sonra yollardaki istasyon boyunca halka satıldığını anılarında<br />

anlattı. Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa direnişlerinde bu olayın etkili<br />

olduğunu düşünüyorum.)<br />

"Büyük Taarruz öncesi günlerde güney ve güneybatıdan gelen askerlerin<br />

toplanma yeri Kaleönü'ndeki Yılanlıoğlu Şeyh Ali Ağa Medresesi idi. İbrahim ve<br />

Yüzbaşı Arap <strong>Nuri</strong> adındaki subaylar her gün gelen askerlerin listesini yaparak<br />

mavnalara bindirirler, Hüyük iskelesine, oradan da Akşehir'e sevk edilirlerdi.<br />

Kaleönü'ne toplanıp Şeyh Ali Ağa Medresesinde giydirip, silahlandırılan askerler<br />

günde en az iki üç sefer yapan 50-60 kişi alan motorun çektiği mavnalarla, cephe<br />

gerisine götürülürlerdi.<br />

Ağustos 1920 de Delibaş çetesine katılanlar Karabağlar'a kadar gelerek<br />

Eğirdir'deki bazı kişilerle ilişki kurdular. Demirci Mehmet Efe de 12 Ekim 1920<br />

akşamı 300 piyade, 300 süvari, bir top, bir makinalı tüfekle Eğirdir'e geldi. Refet<br />

Paşa'nın ifadesine göre de Demirci Mehmet Efe'nin 1500 atlı kuvveti vardı. Demirci<br />

Eğirdir'deki işini gördükten sonra Ş.Karaağaç üzerinden Beyşehir'e geçti." (Dayım<br />

Hasan da Demirci'nin kızanıydı.)<br />

Isparta'ya gelen İstiklal Mahkemesi Bursa mebusu Muhiddin Baha (Pars),<br />

Mebus Hacim Muhiddin (Çarıklı), Yusuf Bey'den oluşuyordu.<br />

Kurtuluş Savaşında yalnız Eğirdir'den 150 kişi şehit olmuştur.<br />

Sütçü İmam'ın müdahalesiyle başlayan Maraş Milli Mücadelesine<br />

Eğirdir'den yardım olarak 200 lira gönderilmiştir. Isparta da Vilayet olarak 200 lira<br />

göndermiştir.<br />

Son olarak o günlerle ilgili annem Zübeyde <strong>Güngör</strong>'den duyduğum bir anıyı<br />

da buraya eklemek istiyorum.<br />

Annemin Amcasının oğlu Hacı Hafız Mehmet Efendi'nin kızıl üzümle<br />

beslediği bir atı varmış. Demirci Mehmet Efe'nin kulağına bu atın şöhreti gitmiş. Atı<br />

ahırından aldırıp Hacı Hafız Mehmet Efendi'yi de Hükümet binasına çağırmış. O da<br />

diğerleri gibi asılacağını sanmış. Yaşaroğlu Hacı Hafız Mehmet Efendi, Demirci<br />

Mehmet Efe'nin huzuruna çıkınca Demirci:<br />

"Yaşaroğlu... Senin bir atın varmış. Bana kaça satarsın?" demiş.<br />

Yaşaroğlu Hacı Hafızda:<br />

"Anamın ak sütü gibi helal olsun Efe Hazretleri, anamın ak sütü gibi helal<br />

olsun.." deyince Demirci Mehmet Efe de:<br />

"Madem öyle ...Hadi git..." demiş.<br />

Hacı Hafız Hükümet binasının merdivenlerinden üçer beşer nasıl indiğini<br />

bilememiş. Yine de korkusundan Demirci, Eğirdir'den gidinceye kadar tanıdığı<br />

birinin samanları arasına saklanmış.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!