10.08.2017 Views

Anna Seghers Yoldaşlar Sosyalist Yayınları (1)

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çağırdılar; kendisine çoğu kez vardım etmiş olan gazetecilerdi<br />

bunlar. Sukof acıkmış karnıyla masada o anda ne varsa hepsini<br />

yedi: börek, çörek, içki. Kadınlar onun genç yüzüne bakıyorlardı<br />

ve o da bu bakışlara acemice cevap veriyordu: "Bildiğiniz gibi bu<br />

genç adam Filipopel'deki kanlı olaylar sırasında kahramanca bir<br />

rol oynamıştır."<br />

Bir saat kadar sonra hepsi birden kalkıp başka bir yöne doğru<br />

gittiler. Sukof eski yerine gelip oturdu. Kararlılıkla başını masanın<br />

üstüne koydu. Dışarda, İtalya bulvarından bu yana doğru<br />

gazete satıcılarının sabah gazetelerini bağıran çığlıkları duyuluyordu.<br />

Sukof ayağa kalktı. Garsonu çağırdı, sanki boğazına takılan<br />

üzüntü soluğunu kesmeden aceleyle bir şeyler getirmek garsonun<br />

göreviydi. İlk yudumda, Sukof beklemenin anlamsız olduğunu,<br />

kendisinden beklenen başka şeyler olduğunu anladı.<br />

İkinci kadehi de içince, hırs sardı her yanını, keşke Filipopel'de<br />

öldürselerdi de bu rezil kente, bu aşağılık yerlere gelmeseydi.<br />

Üçüncü kadehi de içince yüksek sesle küfür etmeye başladı, yoldan<br />

geçenler bu anlamadıkları dildeki delice bağırışa gülmeye<br />

başladılar. Rengi atmış pardesüleri ve ortodoks haçlarıyla iki<br />

Rus yanında durup: "İşte yurt özlemi insanı böyle yapar" dediler.<br />

Sukof şişeyi boynundan yakaladı sonuna kadar içti. Şimdi içinde<br />

olduğunu hiç bilmediği küfürler çıkıyordu ağzından, korkunç,<br />

ağza alınmayacak küfürler; böyle küfürleri son olarak çocukluğunda<br />

dayısının düğününde duymuştu, jherkes birbirinin<br />

üstüne çullanmış, gelin parçalanmış gelinliğiyle ağlayarak kapıdan<br />

çıkıp caddeye doğru koşmuştu.<br />

"İşte şimdi bizim buralarda böyle şeylerin nasıl olduğunu<br />

gördün", dedi Petrov; mitingten dönmüşler Petrov'un otel odasında<br />

Dudofla beraber oturuyorlardı. Dudofun sırtı odaya<br />

dönüktü. Kentin ışıklan burada huzursuzluk dolu, kükürt sansı<br />

bir gökten bir sürü bacayla donatılmış perlek damlann üzerine<br />

yansıyordu. Dudof ölesiye yorgundu. Şimdi artık gücünün tükendiğini<br />

ve parti için işe yaramaz bir hal almaya başladığını hissediyordu.<br />

Düşünceleri kısa bir süre korkunç ve dayanılmaz bir baskı<br />

altında kımıldamadan durakaldılar. Sonra daha önce de böyle<br />

anlar yaşadığını anımsadı, -kendisine bir görev verildiği zaman<br />

üstündeki yükleri atardı. Yeniden gerektiği kadar güce sahip olu­

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!