Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yolun üzerinde kesilmiş ağaçların önünde pazara giden<br />
köylülerin arabaları takılıp kalmıştı. Bardaktan boşanırcasına<br />
yağmur yağıyordu, kent henüz geceden çıkmamıştı. Lâmbaların<br />
küçük ışıkları teneke damların altında, sepetlerin büyük kapaklan<br />
ve köylülerin soğuktan bozulmuş ve gerilmiş yüzleri gibi titriyordu.<br />
Gökteki paslı bir leke günün yaklaştığını haber veriyordu.<br />
Yola yığılmış ağaçların önünde bekleşen insanlar kentin en<br />
kıyı noktasına kadar korkunç bir şeyle dolu olduğunu hissediyorlardı.<br />
Nöbet tutan askerlerin yüzlerine sorar gibi bakıyorlardı.<br />
Ama askerler hiç oralı değildiler, yüzleri bekleyenlere, sırtlan o<br />
korkunç şeye dönmüş duruyorlardı.<br />
Ağaçların arkasında, dağlardan düzlüğe inen yolun sağlı sollu<br />
iki yanında, iki ya da üç meyhane ve birbirlerine yapışmış küçük<br />
kulübe grupları görünüyordu. Bazılannın önünde küçük bir tarla<br />
da vardı; ama kulübeler içindeki insanlarla birlikte, yolla beraber<br />
oradan uzaklaşacakmış gibi duruyorlardı. Bu meyhaneler<br />
hep dolu olurdu: ekini kaldırmaya gelen işçiler, düzlüğün<br />
kıyısından çalışmaya gelmiş ve iş bulamamış adamlar, hapisten<br />
yeni çıkanlar, burada ilk duraklannı yapan aç insanlar.<br />
Yağmurdan ve sabah soğuğundan kâğıt gibi yumuşamış<br />
köylüler meyhanelere girdiklerinde, içindekiler apaçık ve en<br />
çıplak şekliyle kentte olup bitenleri konuşuyorlardı. "Kentte<br />
olanların adı işgâldir. Sonbaharda seçimler olacak dediler. İşe<br />
komünistlerin kurduğu komiteyi dağıtmakla başladılar, hemen<br />
mahkeme kuruldu, daha dün birini pencereden atlamaya zorladılar,<br />
dört kişiyi de bu sabah astılar. Kışlanın kapılarını da açtılar,<br />
isteyenler seyredebilsin diye. Adlarını da üzerlerine<br />
yazmışlardı: Dimo Straşimirof, Naiden Siarof, İvan Nakof ve Mikael<br />
Dudof."<br />
"Duydun mu?" dedi köylülerden biri. "Dudofu asmışlar."<br />
Diğeri söylenenleri doğrular bir cevap vermekten korktu, ezik