10.08.2017 Views

Anna Seghers Yoldaşlar Sosyalist Yayınları (1)

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

durmuşlar bağırıyorlardı: "Tamam işte, böyle olmalısınız!"<br />

Çocukların bağrışmaları ve gürültüleri dışında hiç ses çıkarmadan,<br />

marşsız ve slogansız, en öndeki tek pankartlarıyla, diğer<br />

yürüyüşlerdekine benzemeyen adımlarla kentin içine doğru girmeye<br />

başladılar. Yoldan geçenler laf atıyorlar, ellerini sallıyorlar,<br />

küfür ediyorlardı. Şu deli kadınlara bakın. Evlerinde oturacakları<br />

yerde. Bunlar böyle fazla yürüyemezler. Benimki olsa yapacağımı<br />

bilirdim. Ulski caddesinden polisler geldi. "Haydi, haydi,<br />

doğru evinize cadı karılar, bir, iki, üç!" Birkaçını yürüyüşten<br />

ayırıp coplarıyla kıçlarına vurdular. "Gerisi eve dönünce." -"Haydi<br />

bakalım artık, yetti, şimdi yiyeceksin ağzının ortasına orospu<br />

seni." Coplarıyla vuruyorlar, yumrukluyorlardı ama olmuyordu.<br />

Yürüyüşün yanına gelenler homurdanmaya başladılar: "Bırakın<br />

yahu, kime ne yapıyorlar ki."<br />

Dombrowski arkasına dönüp yoldaşlarına bir şeyler söyledi,<br />

pankart gerildi ve öne doğru atıldı. Birden arkasına döndü. Geridekilerin<br />

rengi uçmuş, gergin yüzlerinde karanlık ve aydınlık<br />

bakışlar vardı. "Şu bezi arkadakilere ver. Elinden alacaklar şimdi."<br />

Kolunu büktüler, dizlerinin üzerine düştü, iniltiyle yere<br />

yığıldı. Bir an çevresi o denli sessiz olmuştu ki kırılan sopanın sesi<br />

bile duyulmuştu. Acıyla kıvrılmış geniş gövdesi üzerindeki<br />

yüzü hiç değişmedi. Yavaş yavaş ayağa kalktı. "Senin ne mal olduğunu<br />

biliyoruz." -"İyi işte, beni tanıyorsan mesele yok." -"Şu<br />

pis ağzını kapatıyor musun sen! Kocana söyle de ağzına indirsin<br />

iki tane." -"Benim kocam Mokotow'da öbür dünyayı boyladı. Kent<br />

mezarlığı 108'inci sırada soldan üçüncü mezar. Git oraları da ara<br />

istiyorsan."<br />

Ağlayıp sızlayan bir çocuğa dönüp: "Tamam tamam işte, artık<br />

geçti, kes şu ağlamayı." dedi. Kendilerine bakan insanların içine<br />

çocuğu arkasından sürükleyerek daldı; çevresindekiler kenara<br />

açıldılar, onu korur gibi arkasından yürümeye başladılar. Şimdi<br />

her şey bitmişe benziyordu. Ama kilise sokağında gene bir araya<br />

geldiler. Polis yolu kesemeden vilayetin önüne varmışlardı.<br />

Dombrowski kızkardeşinin çocuğunu kadının kollarından aldı ve<br />

hızla vilayetin merdivenlerinin üzerine koydu. Bir anda merdivenlerin<br />

üstü, üstü başı yırtık, ağlayıp sızlayan bir sürü çocukla<br />

dolmuştu; çocuklar ellerindeki kâğıtları sağa sola saçıyorlardı:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!