Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yere vurup geri döndüler. Sımsıcak, delice bir selamlamayla tutukluları<br />
aralarına aldı askerler. İhtiyar Solonjenko birdenbire<br />
ayakta duramaz oldu. Çok yorgunmuş gibi başını sol omuzuna<br />
dayadı, ama gene de gözleri açık, önünde gürültülü bir sesle konuşan<br />
kızıl kumandana doğru baktı. Görkemli asker paltosuyla<br />
yere çakılı bir heykel gibi duruyordu subay. Marş kesildi. Tutuklular<br />
askerlerle ve kendi aralarında kucaklaştılar. Solonjenko'nun<br />
hepsinin adma bir konuşma yapması gerekiyordu. Yüzü<br />
bembeyaz oldu, soluk aldı ve sonra o bilinen inişsiz çıkışsız alçak<br />
sesi duyuldu: "Önünüzde, Rusyalı yoldaşlarım, verdikleri savaşın<br />
meyvesini gören tutuklular duruyor." Hepsi büyük bir dikkatle<br />
birbirlerine bakıyorlardı. Çevirmen asker paltosu içinde<br />
öne çıktı, Ruslardan yana döndü. "Önünüzde, Rusyalı yoldaşlarım,<br />
verdikleri savaşın meyvesini görmek şerefine eren ilk<br />
tutuklular duruyor." Solonjenko iki elini şakaklarına doğru<br />
götürdü, gülümsedi ve sonra Rusça devam etti: "Aramızdan hiç<br />
biri, polis tarafından izlenen, işkence edilen, hapse tıkılan ve<br />
öldürülen yoldaşlarımızdan henüz hiçbiri verdiği savaşın<br />
ödülünü kendi gözleri ile görmedi. Biz şimdi ilk olarak bunu<br />
görüyoruz." Hızlı ve alçak bir sesle konuşuyor, ellerini konuşmasının<br />
sonuna kadar şakaklarında tutuyordu. Aynı anda<br />
iki kişi onu kollarından tutup havaya savurdu. Yüreği korkunç<br />
bir hızla çarpıyordu. Bir an, hayır henüz bitmedi, istemiyorum<br />
bitsin, diye düşündü. Jaroslawski'nin kalın giysilerinin havada<br />
uçuştuğunu gördü. Kısa bir sevinç anında yüreği dayanılmaz bir<br />
coşkuyla doldu. Sonra ayaklan yeniden yere bastı.<br />
VI<br />
Karpat sıradağları kapkaranlıktı, dağlardaki ateşler birbiri<br />
ardısıra söndüler. Toplantı için odun kesilen yere gelmiş olan Ukrayna<br />
köylüleri yere uzandılar. Uyudular. Beklediler. Gecenin<br />
bu derinliğinde beklemek daha da zordu. Günlerdir her şey, bir<br />
ananın yaklaşan doğumu bekleyişi gibi koyu ve dayanılmaz bir<br />
rahatsızlıkla bekliyordu. Toplantı güya akşam, Hroşuvo yakı