Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
insanı yerinden oynatan bir acı -sanki bir o varmışçasına- bir dizi<br />
yatağı sarstı, sağda solda yer etti, tutundu ve bir köşede inleyerek<br />
öldü. Önce Pali'yi korkuttu bu, ama zamanla alıştı buna. Jozsi'nin<br />
bir boy aşağıda duran yüzünde hiç et yok gibiydi; şimdiye<br />
kadar saklamak istediği her şey şimdi apaçık ortadaydı, Jozsi<br />
bunları bir gülümsemeyle örtmeye çalıştı, gücü yetmedi. Pali'nin<br />
bakışları altında kaşlarını kaldırdı, düşündü: yeter ki şimdi gene<br />
partiden, grevin durumundan falan söz açarak beni etkilemeye<br />
çalışmasın, acı veriyor bunlar bana. Yapamıyorum işte artık.<br />
Pali yatağın kenarına oturdu, Jozsi'nin vücudu ona biraz yer<br />
açtı, acıdan gözleri karardı, belli etmemeye çalıştı. "Görüyorsun<br />
işte bu fare deliğinde tıkandım kaldım," dedi. "Niye öyle olsun?"<br />
diye yanıtladı Pali, "İnsanın kamı başka bir yerde de yanlabilir."<br />
Birbirlerine bakıyorlardı. "Evet öyle de olabilir." dedi Jozsi. Pali<br />
yavaş yavaş anlatmaya başladı, eski şeyleri anlatıyordu, partiyle<br />
ilgili ve yeni olanlardan söz ediyordu. -Ne dersin bu sendika bozguncuları<br />
gene grevin içine ettiler?"<br />
Jozsi dudaklarını ısırdı, yüzünü duvara döndürdü. Pali<br />
şaşırdı, konuşmayı kesti. Ama Jozsi devam etti: "Hemen gitme,<br />
bir şeyler anlat, sıradan şeyler." Pali şaşkınlıkla bir şeyler anlatmaya<br />
çalıştı. "Aşağıya indin mi, çıkışta solda idare odası var." dedi<br />
Jozsi. Sürdüremedi. "Bir şeyler söylemek istiyordun" dedi Pali.<br />
Jozsi, kendisine bir şey olursa aşağıdan haber alabileceğini söylemek<br />
istemişti; burada Enzeres'de onlann oradan, onuncu bölgeden<br />
birisinin olması iyi bir şeydi tabii; ama utanıyordu, böyle bir<br />
düşünceyi hor görüyordu, hiçbir şey bilmiyordu şimdi. Pali gitmesi<br />
gerektiğini düşündü, çarşafın üstünden elini çekti.<br />
Jozsi, başı duvara dönük kaldı. Vücudundaki acılar artık dayanılamayacak<br />
kadar şiddetliydi, ama gene de dayanabilirdi, dudaklarını<br />
koparırcasına ısırıyordu Jozsi. Doğru olan, birkaç yatak<br />
ötedeki adamın yaptığı gibi avazı çıktığı kadar bağırmaktı,<br />
ölçüsüz, şiddetli iniltiler çıkararak bağırmak. İnsanın içinden<br />
kopup çıkan acıları tanırdı Jozsi. Karşı dururdu insan, dilini<br />
ısırırdı. Ama şimdi artık bağırabilirdi. Açıklamaktan korktuğu<br />
hiç bir sim, ihanet etmiş olacağı hiçbir şeyi yoktu. Bu acıların arkasında<br />
onu hiç de olağan olmayan bir ölüm tehdit ediyordu, sonsuz<br />
ve sönmez bir parıltıyla üstüne atılıverecek bir ölüm. Burada