10.08.2017 Views

Anna Seghers Yoldaşlar Sosyalist Yayınları (1)

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Bunlara yiyecek bir şeyler versin devlet, bizim hiç bir şeyimiz<br />

kalmadı, sen emzir bu çocukları general." Kadınlar birbirlerinden<br />

ayrılıp kalabalığın içine dağıldılar. Polis önüne gelene vuruyor,<br />

küfür edip bağırıyordu: "Allah cezasını versin sizin gibi karıların!<br />

Alın şu piçlerinizi oradan be!" Kalabalığın içinden bir yerlerden<br />

demiri taşa sürtermiş gibi, sert, kaba bir kahkaha duyuldu.<br />

•Jaııek o güne kadar kızıl bayrakları sadece karanlık, inatçı<br />

yığınların ellerinde en son anda, silâhlar patladığı zaman yükselir<br />

görmüştü. Ya da zayıf erkek çocuklarının ellerinde, tehditkâr<br />

bir kentin üzerindeki geniş ve boş bir gökyüzünün altında telgraf<br />

direklerinin üzerinde.<br />

Bugün kenti sevinç dolu bir alev sarmıştı. Damların üzerine<br />

konmuş projektörler dönerek ışıklarını gerilerde kalmış pencerelerin<br />

ve kapıların kızıllığına tutuyorlardı. Bunların arkasında<br />

Kremlin karanlık ve neredeyse yalnız kalmış gibiydi; yaşayanlar<br />

ise bezleri soğuktan donmuş ve karla ağırlaşmış bayraklarıyla<br />

karların üzerinde yürüyorlardı. Konuşmacılar tribünlerden<br />

aşağıya doğru, bir köprünün üzerinden dereye taş atar gibi, yılın<br />

sloganlarını, sosyalist kuruluşun zaferini, beş yıllık plânı, parti<br />

içindeki birliği haykırıyorlardı. Sadece gelen seslerin inceliği ya<br />

da kalınlığından gelenlerin erkek mi, yoksa kadm ve çocuklar mı<br />

olduğu anlaşılıyordu. Janek'in her "Yaşasın" diye bağırışında<br />

dişlerinin arasına biraz daha soğuk giriyordu. Soğuk oradakilerin<br />

başlan üzerine alçak bir tavan gibi baskı yapıyordu.<br />

Janek'in yanında tüfeğini omuzuna vurmuş yürüyenin hareketleri,<br />

karın demir gibi soğuğundan çözülmüş gibiydi. Janek<br />

Dombrowski'yi düşündü. O olsa, şimdi yanında böyle esmer<br />

yüzünde neşeyle tüfeğini omuzuna vurmuş yürüyemezdi. Burada<br />

bir gün kalması, sınırdaki tahta takın altından geri dönmesi<br />

için yeterdi. Ama hapisaneden sağ çıkamamıştı; son yıllarda<br />

kuşkuları artmıştı, sık sık ağız dalaşına tutuşur olmuşlardı, sonra<br />

bir ara gene içi rahat etmişti, bunun getirdiği güçle açlık grevini<br />

sonuna kadar sürdürebilmişti: sonunda cam kmklan ve parçalanan<br />

bir yemek borusu.<br />

Daha sonra Janek karanlık bir sokakta durdu. Gece yağan kar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!