COCUK M.Z-2.qxd - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
COCUK M.Z-2.qxd - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
COCUK M.Z-2.qxd - İsmek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Þekil 9. Ýki nöron ve arasýndaki baðlantý<br />
Kaynak: Mustard, J. Fraser “7 Çok Geç: Sosyal ve Ekonomik Kalkýnma Ýçin<br />
Çocukluk Eðitimi:Beyin Geliþimi ve Ýnsan Sermayesi” www.meb.gov.tr.<br />
mak anlamýna da geldiðini anlatýr. Ahmet çalma denince<br />
artýk sadece gitar çalmayý anlamamaktadýr. Hýrsýzlýk yapmaya<br />
da çalmak dendiðini öðrenmiþtir.<br />
Bu örnekte Ahmet, çalma ile ilgili bir þemaya sahiptir.<br />
Okula gider ve öðretmen çalma dediði zaman ilk<br />
düþündüðü gitar çalmadýr. Bu durum uyumun bir boyutu<br />
olan özümlemedir. Ahmet, öðretmenin çalma sözünü<br />
kendisinde var olan þemanýn içine almýþtýr. Çalmanýn hýrsýzlýk<br />
anlamýna geldiðini de öðrenmesi uyumun diðer boyutu<br />
olan düzenlemeye örnektir.<br />
ÖRNEK-2: Büþra 3 yaþýndadýr. O ana kadar balýk<br />
olarak sadece alabalýk görmüþtür ve yemiþtir. Anneannesine<br />
yemeðe gitmiþtir. Anneannesine bugün ne yaptýn diye<br />
sorar. Anneannesi balýk piþirdiðini söyler. Anneannesi<br />
hamsi piþirmiþtir. Çocuk alabalýk beklemektedir. Sofraya<br />
oturur ve anneannesine balýðýn nerede olduðunu sorar.<br />
Anneannesi hamsi gösterince bu balýk deðil der. Anneannesi<br />
onunda balýk olduðunu söyler.<br />
Bu örnekte de görüldüðü gibi çocukta belli bir balýk<br />
þemasý vardýr. O þemanýn içinde de sadece alabalýk yer<br />
almaktadýr. Çocuk balýk denince alabalýk düþünmektedir.<br />
Çocuðun anneannesinin balýk demesi üzerine çocuk, daha<br />
önceden kendisinde varolan alabalýk þemasý ile eþleþtirecek<br />
ve alabalýk yiyeceðini düþünecektir. Bu özümlemedir.<br />
Hamsi balýðý olduðunu öðrenmesi ve varolan balýk<br />
þemasýný yeniden düzenleyip içine hamsi balýðýný da almasý<br />
düzenlemedir.<br />
Bu süreçler yetiþkinler de daha karmaþýk þekillerde<br />
iþlemeye devam etmektedir.<br />
Piaget’e göre dengeleme ise biliþsel geliþimin te-<br />
ÇOCUK GELÝÞÝMÝ, EÐÝTÝMÝ VE SAÐLIÐI<br />
43<br />
melindeki itici güçtür. Ona göre, tüm organizmalar, doðuþtan<br />
kendileri ve baþkalarýyla uyumlu iliþkiler kurmalarýný<br />
saðlayacak özelliklere sahiptir. Yani organizmanýn<br />
tüm donanýmý, en yüksek uyumunu saðlamaya yöneliktir.<br />
Dengeleme de bu içsel eðilimi, yaþantýlarla organize<br />
edici bir süreçtir.<br />
Piaget’nin kuramýnda bahsettiði örgütleme, karþý<br />
karþýya kaldýðýmýz kavram ve olaylarý birbiriyle tutarlý bütünler<br />
haline getirmektir.<br />
Þekil-9’da iki nöron (beyin hücresi) görülmektedir.<br />
Uyaranlar milyarlarca nöron arasýndaki baðlantýlarýn (sinapsis-snaptik<br />
baðlantý) oluþumunu etkiler (duyarlý dönemler).<br />
Özellikle 0-6 yaþ arasýnda, bu oluþum, daha hýzlý<br />
olmaktadýr.<br />
Görme, iþitme, dokunma, tat alma, koklama yoluyla<br />
alýnan uyaranlarla birlikte çocuðun duygusal uyaranlarý<br />
da zihin geliþimi üzerinde etkilidir. Duygusal uyaranlar<br />
sadece zihni etkilemekle kalmaz. Çocuðun baðýþýklýk<br />
sistemini ve hormonal durumunu da etkiler. Yetersiz<br />
duygusal uyaran alan çocukta seretonin hormonu salgýlamasý<br />
azalacaktýr. Bu durum çocukta isteksizliðe, mutsuzluða<br />
neden olacaktýr. Duygusal yaþamý çöküntü içinde<br />
olan çocuk daha az öðrenme deneyimleri yaþayacaktýr.<br />
Þekil-10’da görüldüðü gibi doðumda nöron baðlantýlarý<br />
azken ve nöronlar az sayýda dallara sahipken altý yaþýnda<br />
oldukça fazla baðlantýlar (dallar) oluþmuþtur. Bu, öð-<br />
Þekil 10. Sinaptik yoðunluk<br />
Kaynak: Mustard, J. Fraser (“7 Çok Geç: Sosyal ve Ekonomik Kalkýnma Ýçin<br />
Çocukluk Eðitimi: Beyin Geliþimi ve Ýnsan Sermayesi, www.meb.gov.tr) tarafýndan<br />
Rethinking the Brain, Families and Work Institute, Rima Shore, 1997<br />
aktarýlmýþtýr.