19.07.2013 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü maliye anabilim ...

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü maliye anabilim ...

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü maliye anabilim ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GİRİŞ<br />

1980’li yılların sonrasında dünya ekonomisi büyük bir değişim sürecine<br />

girmiştir. Bu değişim, bir yandan ekonomilerin yeniden şekillenmesine yol açarken,<br />

diğer yandan da vergilemeyle ilişkin politikaların da yeniden düzenlenmesine yol<br />

açmaktadır.<br />

Dünya ekonomisinin küreselleşmesi vergi sistemlerinin önüne kısa ya da uzun<br />

vadede çözümlenmesi gereken birçok sorun çıkarmıştır. Bu sorunlar sadece ulusal ya da<br />

yerel sorunlar değil daha geniş boyutlarda çözüm gerektiren sorunlardır. Uluslararası<br />

ticaret hacminin artması, çok uluslu şirketlerin büyümesi, sermaye gibi üretim<br />

faktörlerinin hareketliliğinin artması, mal, hizmet ve paranın saniyelerle ölçülebilen<br />

sürelerle yer değiştirebilmesi ölçülemez yararlar sağlamanın yanında bir o kadar<br />

olumsuz sonuçları da beraberinde getirmiştir. Bir yandan ‘vergi cennetleri’ ya da düşük<br />

gelir vergileriyle sermayenin eğilim gösterdiği ‘tercihli vergi rejimleri’ ile giderek<br />

büyüyen vergi rekabeti, hızla yayılan elektronik ticaret ve elektronik ödeme sistemleri<br />

ile birlikte küresel alanda vergileme sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.<br />

Vergi cennetleri vergi oranlarının sıfır ve sıfıra yakın olduğu ülkeler olarak<br />

ifade edilmektedir. Bu ülkeler tarım alanları ve fiziki yatırım alanları sınırlı olan başka<br />

gelir kaynakları bulunmayan küçük ada ülkeler olduklarından ekonomik kalkınmayı<br />

sağlamada yabancı sermayeye ihtiyaç duymaktadırlar. Yabancı sermaye girişini<br />

hızlandırmak ve özellikle mobil sermayenin en iyi değer kazanabileceği cazip bir ülke<br />

haline gelebilmek için de vergi sistemlerini kullanmışlardır. Vergi cennetlerinde vergi<br />

oranlarının sıfır veya sıfıra yakın olması, bazı gelir gruplarından hiç vergi alınmaması,<br />

bilgi değişiminin bulunmaması, vergi kanunlarının şeffaf olmaması ve kişi ya da<br />

kurumların bu ülkelerde belirli bir düzeyde faaliyette bulunma zorunluluğunun<br />

bulunmaması küresel alanda sermayenin ve yatırımların yönünün değişmesine neden<br />

olmuştur. Ve böylece vergi cenneti kavramının ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.<br />

Durumun ciddiyetini anlayan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı<br />

(OECD), 1996 yılında başlattığı ‘Zarar Verici Vergi Rekabeti İle Mücadele Projesi’<br />

çerçevesinde 1998 yılında yayınlanan rapor ile vergi cenneti ülke olmanın kriterleri,<br />

vergi cenneti ülkelerin bir listesi belirlenmiş ve bu ülkeler zararlı vergi rekabetine karşı<br />

işbirliği yapmaları için taahütte bulunmaya davet edilmişlerdir.<br />

Avrupa birliğinin vergi rekabetini engelleme girişimi Roma Antlaşmasına<br />

dayanmakta ve vergi rekabetini engelleme girişimleri Ruding Komitesi Raporu ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!