19.07.2013 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü maliye anabilim ...

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü maliye anabilim ...

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü maliye anabilim ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olarak hizmetlerini en üst seviyede sunmak zorunda olan devletler, vergi gelirlerini<br />

kamu harcamalarına paralel olarak yükseltmek veya aynı tutmak zorundadırlar.<br />

Ekonomik büyümeyi sağlamak için ülkeye yabancı sermaye çekmek adına gelir ve<br />

kurumlar vergisinde yaptıkları azalmaları telafi etmek için diğer vergi gelirlerini artırma<br />

çabasına girişmişlerdir. Bu nedenle ülkeler vergi gelirlerini artırmak için mobilitisi<br />

düşük işgücü üzerindeki vergileri ve yine kolay yansıması nedeniyle görece daha az<br />

mobil olan nihai tüketiciler üzerinde kalan genel tüketim vergilerininin oranlarını<br />

artırmışlardır. 166<br />

Dolaysız vergilere kıyasla bu tip vergilerin oranlarında artış eğiliminin olması,<br />

vergi rekabeti sonucu vergi yükünün mobil üretim faktörlerinden mobil olmayanlara<br />

doğru kaydığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. 167<br />

Vergi rekabeti özellikle gelişmiş ülkelerde emek üzerinden alınan vergilerin<br />

artmasına, sermaye üzerinden alınan vergilerin azalmasına yol açmakla birlikte, mevcut<br />

harcama düzeyini muhafaza etmek isteyen ülkelerin vergi gelirlerinin milli gelirleri<br />

içindeki payını muhafaza etmeye yarayacak karmaşık vergisel düzenlemelere gitmek<br />

suretiyle vergi tabanlarını koruma amacıyla yeni rekabet araçları geliştirmelerine neden<br />

olmuştur. Bu araçlardan biri de, gelirin vergilendirilmesinde emek ve sermaye<br />

gelirlerinin farklı oranlarda vergilendirilmesini esas alan ikili gelir vergisi sistemidir. 168<br />

Hareket kabiliyeti yüksek olan sermayenin ülkeye çekilmesini sağlamak amacıyla<br />

sermayenin üzerindeki vergi yükü hafifletilmekte fakat bunun sonucunda vergi<br />

hasılatında meydana gelecek olan kayıpların telafisi içinde emek gelirleri üzerindeki<br />

vergi yükü artırılmaktadır.<br />

İlk olarak 1990’lı yıllarda İskandinav ülkelerinde uygulanmaya başlayan ikili<br />

gelir vergisi sistemi; daha mobil olan sermaye gelirleri (faiz, kar payı ve sermaye<br />

kazançları) üzerinden daha düşük ve düz oranlı bir vergi alırken emek gelirlerinden<br />

daha yüksek ve artan oranlı bir vergi almaktadır. Örneğin, Norveç 1992’de geçtiği ikili<br />

gelir vergisi uygulaması ile tüm sermaye gelirlerini yüzde 28 üzerinden vergiye tabi<br />

tutarken emek gelirlerine uygulanan en yüksek vergi oranını yüzde 50 olarak belirlemiş;<br />

bu oranı 2000’de yüzde 56’ya çıkarmıştır. 169<br />

166 Aktan, Coşkun C., Vural İstiklal Y., (2004), a.g.m. ss.5<br />

167 Aktan, Coşkun C., Vural İstiklal Y., (2004), a.g.m. ss.5<br />

168 Aktan, Coşkun C., Vural İstiklal Y., (2004), a.g.m. ss.6<br />

169 Aktan, Coşkun C., Vural İstiklal Y., (2004), a.g.m. ss.5<br />

48

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!