18.02.2013 Views

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Kad�nlar, ba�ar��� erkekleri se<strong>ve</strong>r!" diyen Hakan geldi akl�na bu<br />

kez.<br />

"Bu ba�ar�daki - varsa - eme�in, akl�n <strong>ve</strong> cesaretin de�erini, pek<br />

az� bilir.<br />

"Kad�nlar�n ço�unlu�u, erke�in ba�ar�����n sonuçlar� <strong>ve</strong> nimetleriyle ilgilidir!"<br />

"Küstahl��a gelince," dedi Teoman. H����� alamam���� besbelli.<br />

"Küstahl�k <strong>ve</strong> ukalâl�k, her ne kadar yanl�� bilinen, talihsiz kavramlarsa<br />

da, ben kendi ad�ma cüretkâr oldu�umu dü�ünürüm<br />

; hep! J,<br />

"Cüretkârl�ksa, bedelini ödeyebileceklere özgü bir niteliktir; k�n dokunma, ellerin yanabilir!"<br />

Tuhaf bir �ey oldu. Ya da Nilsu'ya tuhaf gelen bir �ey.<br />

Pipolu, simsiyah adam kalkt� <strong>ve</strong> kimseye tek bir kelime söylemeden çekip gitti. Taba��nda yar�m<br />

kalm�� yeme�i vard�.<br />

Tats�z bir sessizlik, k�sac�k as��� kald� havada. Sonra Seval'in se- 215 siyle yere dü�tü <strong>ve</strong><br />

paramparça da��ld�.<br />

"i�te ben de, t�pk� böyle dü�ünüyorum Teoman'c���m!"<br />

8<br />

E<strong>ve</strong> dönene kadar pek konu�mad�lar. Taksi �oförü, onlar� yeni tan����� bir çift sanm�� olmal�yd�.<br />

"Herif, yavruyu ald��� gibi aynen at�yor abi!"<br />

Belki de, y�llardan sonra, konu�acak her �eyi tükenmi� bir kar� -koca.<br />

"Gencecik k�zla evlenirsen, sonun budur o�lum!"<br />

Belki, taksi �oförünün umrunda bile de�illerdi.<br />

Ye�iller yeme�inin kalan k�sm�, daha ne�eli <strong>ve</strong> uygarca geçmi�ti, ama Teoman durgundu.<br />

"Can� s���ld� <strong>ve</strong> içkiyi fazla kaç�rd�," diye dü�ündü Nilsu.<br />

E<strong>ve</strong> vard�klar�nda, do�ruca mutfa�a girip, hiç konu�madan kah<strong>ve</strong> haz�rlad�lar. Gece yar����� üç saat<br />

geçerken, gecelik, pijama <strong>ve</strong> kah<strong>ve</strong> fincanlanyla, oturma odas�na yerle�mi�lerdi.<br />

"Konu�mak istiyor besbelli," diye dü�ündü Nilsu.<br />

"Kimdi o pipolu, simsiyah adam?"<br />

"Erdinç mi?" diye at�ld� Teoman.<br />

"Ald�rma sen, y�llard�r at�����z onunla. Böyle k�rbaçlanarak mutlu oluyor o!"<br />

Nilsu zaten Teoman'�n k���lganl��� sakl� yüre�inin incinmesine ald���yordu.<br />

"Ayn� üni<strong>ve</strong>rsitedeydik, o iktisat Fakültesi, ö�renci temsilcisiydi, iyi çocuktur, okur, dü�ünür ama<br />

çaps�zd�r <strong>ve</strong> bunu kabul edemez!<br />

"Bir y�l kadar 'içerde' kald�. Ben hiç 'içeri' girmedim. Bana bozulmas���n birinci nedeni budur!<br />

"ikincisi, Zeynep, okulun en güzel k�zlar�ndan biri, onu reddetmi�, benimle ç���yordu."<br />

"Peki üçüncüsü?"<br />

216<br />

"Üçüncüsü en önemli nedenidir. Ben zengin olmak istemiyor- ;| dum, hâlâ da istemiyorum!"<br />

"Peki o, Erdinç, zengin oldu mu?"<br />

"Ah, tabii, tan�nm�� <strong>ve</strong> vars�l bir i� adam���r o. Cebini doldurmaya bay���yor ama cebini dolduran<br />

kendini hiç sevmiyor!"<br />

"Ya sen Teo? Sen hangi nedenlerle Pipo Erdinç'e bozuluyor-] sun?"<br />

Nilsu'nun varl����� ilk kez an�ms�yor gibi, ������p bakt� Teoman.<br />

"Ben mi ona bozuluyorum? Erdinç'e mi?"<br />

"E<strong>ve</strong>t," dedi Nilsu. "Sen!"<br />

"Saçmalama," der gibi bak�p, ba���� sallad� Teoman. Oflay�p poflad�. Durdu, dü�ündü, kah<strong>ve</strong>sini<br />

yudumlad�. Sab�rla kendisini bekleyen Nilsu'ya bakt�.<br />

"Ben Erdinç'e bozuluyorum ha?"<br />

Gülümsedi Nilsu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!