18.02.2013 Views

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

müz ili�kimiz, gizlili�in do�as� gere�i heyecanl�, Mike'�n ki�ili�i <strong>ve</strong> altyap��� nedeniyle de renkli,<br />

zengin <strong>ve</strong> çok e�lenceli geçti. Gerçekten de, onun gibi birine denk dü�en ilk ili�kim büyük bir<br />

�anst� <strong>ve</strong> ben ikinci kez, bana 'okul' olacak, az bulunur bir insana rastlam����m.<br />

Mike'dan çok �ey ö�reniyordum ama daha önemlisi; o, eksik-lendi�im gü<strong>ve</strong>n <strong>ve</strong> sevgi duygular�na<br />

doyuruyordu beni. S�cakt�, dürüsttü, içtendi. O da Selen gibi, kad�nlar�n <strong>ve</strong> erkeklerin gözlerine<br />

ayn� gözbebe�iyle bak�yordu. Mike, ne söylemek istiyorsa, onu söyleyen biriydi. Ku�ku, suçluluk<br />

<strong>ve</strong> minnet yüklemiyordu insana. Hiçbir zaman! T�pk� Selen gibi, ama ba�ka biçimde, o da, insan�n<br />

kendine sayg� duymas�yla, ba�kalar�na duymas� aras�ndaki ili�kiyi ö�retti bana.<br />

"E<strong>ve</strong>t, Hemingway hayata bir kavga, bir oyun, bir gösteri olarak bakm����r, ama asl�nda en çok bir<br />

aray����r ya�am, onun için.<br />

"Gerçekte ondan çok önce ya�am��, çok daha kavgac�, ayk��� <strong>ve</strong> uyumsuz biri vard� ki, beni<br />

Hemingway'den daha fazla etkiledi�ini itiraf etmeliyim."<br />

Jack London'd� bu! Aram�zda bizimle ya�ayacak iki insandan biri oydu, öbürü de Hemingway.<br />

Zaman zaman bu ikisini evin — Mi-ke'�n evi - içinde dola��p, sigara, içki içerken, bizimle<br />

tart���rken görür bile olacakt�m. Bunlar, Mike'�n ki�ilik zay�fl���ndan çok, kendi geçmi�inin, ba�a<br />

��kamad��� önemli bir bölümüyle hesapla��rken dayand��� iki ki�iydi. Galiba, benim içimdeki<br />

gü<strong>ve</strong>n eksikli�ini dolduran Mike'�n ya�am�nda, benim doldu�um bo�lu�un ad� 'inti-har'd�.<br />

"London, bazen bilinçli, ço�u zurnan bilinçsiz olarak, içinde çeli�en iki kar��t uç aras�na kurdu�u<br />

incecik köprüde, son derece rahats�z ya�am����r. Hem düzenli, yerle�ik, hem serü<strong>ve</strong>nci, serseri...<br />

Sonunda elbette böylesi kar��t iki ki�ilikten biri bask�n ç���p, öbürünü yok edecek, böylece huzura<br />

kavu�acakt�. Do�al olan budur!"<br />

Böyle zamanlarda yere oturmu�, ya müzik dinliyor ya da yemek yiyor olurduk. London <strong>ve</strong>/ya<br />

Hemingway konu�ulduktan ya önce, ya da sonra sevi�irdik.<br />

"Ama London, özellikle isteyerek bu kar��t ki�iliklerini besledi, semirtti, bir arada korudu <strong>ve</strong><br />

onlar�n kendini yok etmesine izin <strong>ve</strong>rdi. Ba�ka bir �ey yapamazd�, aksi halde hiç ya�ayamazd�!"<br />

Annemin intihar etmedi�ini, biyolojik olarak canl� say�ld��� Mike'a itiraf etmeyi çok istedim. Fakat<br />

bu gerçe�i ö�renmesi, ili�ki-, mizin büyüsünü bozacakt�. Sustum. Bir türlü söyleyemedim, ama hiç<br />

beklemedi�im, hiç hesap etmedi�im bir olay, bana korkulu kikalar ya�att�. Yalan��� ö�renecekse,<br />

benden ö�renmeliydi hiç de�ilse...<br />

Ortaokul <strong>ve</strong> liselerde her sömestr bir kez yap�lan '<strong>ve</strong>li gününe" > notlar��� ö�renmeye giden<br />

babam, Mike'la görü�mü�tü. Panik] içindeydim, elim aya��m dola������. Ya Mike konu�tuysa... Ya<br />

gerçe�i ö�rendiyse... Günlerce Mike'dan kaçt�m. Sonunda dayanamay�p babama telefon ettim.<br />

Beni yeme�e ç�kartt� 'babamlar', ertesi gece. Geçen y�l ilk sö- i mestir iki zay�f getirip, sonra 'orta<br />

halli' biçimde s���f geçmi�tim. Babam bu y�lki notlar�mdan ho�nuttu. Hatta yine 'takdirname'<br />

umdu�unu laf aras�na s������rd�. Asl�nda böyle saplant�lar� yoktu, ama san���m Selen'e övünmeyi<br />

seviyordu.<br />

"Bir de �u Amerikal� genç adam var, ad� neydi?" ;<br />

Genç adam m�? Mike m� genç? Otuz üç ya��nda, koskoca adarnj<br />

o yahu! |<br />

"Michael, e<strong>ve</strong>t o! Seni ne çok övdü bana Nüsü, bir busen...**;<br />

Bilmez miydim?... Peki sonra sonra... ;<br />

"öyle uzun konu�tu ki, arkamda homurtulu bir kuyruk olu�-J<br />

tu." Ne dedi? Neler söyledi?<br />

"Çok ak�ll�, duyarl� <strong>ve</strong> güçlü oldu�unu söyledi. Müthi� gururland�m. Bir baba için, daha güzel ne<br />

olabilir ki? Vallahi Selen, adam - edebiyat ö�retmeniymi� - Nilsu'dan bahsederken, gözleri parl�- -j<br />

yordu. Gerçi notlar� yedi, sekiz gibi, ama olsun..."<br />

Babalar�n ço�u gibi, küçük k�����n büyüyüp, bir genç k�z oldu�unu fark edemeyen, fark etse bile<br />

kabullenemeyen babam, Mike'in heyecan�ndan en ufak bir ipucu bile ç�kartamam���� besbelli, öte<br />

yandan, ya o da, annemin ya�ad���na pek inanm�yordu ya da erkeklere özgü 'birinci tekil �ah�s',<br />

cümleleriyle, Mike'a annemin ya�ad���na dair bir ipucu <strong>ve</strong>rememi�ti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!