18.02.2013 Views

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Baz�lar�, dünyan�n tekdüze, insafs�z <strong>ve</strong> teksesli bir gezegen olmas��� k�l pay� farkla, bu gibi<br />

insanlar�n varl�����n engelledi�ini söylerler. Art�k onlar�n yüzsuyuna m�, yoksa onlar�n yüzünden<br />

mi; bilinmez...<br />

3*.<br />

O y�l öyle çok arkada����n anne <strong>ve</strong> babas� bo�and� ki, kendi aram�zda o çocuklara özgü<br />

ac�mas�zl�kla birbirimize sata��r olmu�tuk. "Seninkiler hâlâ bo�anmad�lar m�?" "Ay ne demode<br />

ailen var öyle..." Gülüyorduk sonra da: Hah hah ha!!! �imdi o arkada�larla s�k s�k rastla��yoruz<br />

hayat�n içinde <strong>ve</strong> kimse öyle çok gülmüyor art�k...<br />

Evini <strong>ve</strong> e�ini terk eden anne/baba, o s�ralar yine pek moda olan bir ba�ka �eyi yap�yor <strong>ve</strong><br />

Akdeniz'de yeni yeni ke�fedilen küçük kasaba ya da köylere gidiyordu. Yak�n çevremizde ya�ayan<br />

ilk terk <strong>ve</strong> bo�anma olay� annemin kolejden s���f arkada�� Sevin Teyze'nin ba��na gelmi�ti. Kocas�<br />

Semih Amca, önce evini terk etmi�, sonra Bodrum'a yerle�ip, tiyatro sanatç��� genç bir k�zla<br />

ya�amaya ba�lam�� <strong>ve</strong> orada bir lokanta i�letmeye koyulmu�tu. Elektrik mühendisi olan Semih<br />

Amca'n�n ard�ndan hemen herkes onu ay�plam��, annem Sevin Teyze'yi teselli etmi�, ben k�zlar�<br />

idil'e ac������m ama, çok k�sa bir süre sonra hemen herkes benzer bir parçalanmay� ya�amaya<br />

ba�lam����. Her �ey öyle çabuk oluyordu ki, ço�u çok gençken evlenip otuzlu ya�lar�nda 'boyu<br />

kadar' çocu�a kar��an bu aileler <strong>ve</strong> biz çocuklar� adeta bir moda olu�turuyorduk. Bugün de 'ailenin<br />

kutsall���na' ya da 'kad�n-erkek' ili�kisine kat� bakan bir insan de�ilim ama, ailesiz büyüyen<br />

çocuklar�n mutlaka eksik bir duygusal yanlar� oldu�unu çok iyi biliyorum. Bu en 'mükemmel'<br />

<strong>roman</strong>da bile, ciddi bir gramer hatas� gibi, iz b�rak�yor belleklerde...<br />

Asl�nda pek bir fark� yoktu. Ha anneniz gitmi�, ha baban�z... On dört-on be� ya�lar�nda bile olsan�z<br />

aldat�lm��, yaralanm��, aptal yerine konmu� gibi hissediyorsunuz kendinizi. Yani haks�zl��a<br />

��ruyor-sunuz. Anneniz mutlu, son y�llarda hiç görmedi�iniz denli ne�eli <strong>ve</strong> canl� görünüyor.<br />

Baban�za bak�yorsunuz; biraz �����n, biraz uyu�mu�, ama kendi deyimiyle 'art�k bir karar<br />

<strong>ve</strong>rebilmekten ötürü kafas� dinç' bir adam olu<strong>ve</strong>rmi�. Mutsuz <strong>ve</strong> huzursuz olan bir tek sizsiniz!<br />

Annemin dansl� ak�am yemekleri, hareketli <strong>ve</strong> gösteri�li sosyal ya�am beklentileriyle, babam�n<br />

çal��ma tutkusu, meslek a���, her gün artan hobileri, tek ba��na bir laboratuvara kapan�p, günlerce<br />

dünyay� unutu�unda <strong>ve</strong> yeniden an�msay���ndaki - bana o y�llarda masum gelen - heyecan�n, bir<br />

türlü bulu�amay���ndaki yo�un dü� 22 k���kl�klar� art�k en çok sizin üstünüze ya�maktad�r.<br />

Birinin uzun içki kadehlerinin kristalinde parlayan 'gözde salon kad���' olma arzular���n solarak,<br />

��rç�n <strong>ve</strong> ilgisiz bir ete dönü�mesi... öbürünün kendi içinde ya�ad��� yarat��� co�kusunun öksüz<br />

kal�p, yapayaln�z bir kenara itilmesi...<br />

Annemin periyodikle�en iç çekmeleri, babam�n kronikle�en ilgisizli�i ya da tam tersinden okursam;<br />

annemin kronikle�en ald�rmazl��� <strong>ve</strong> babam�n periyodikle�en umutsuzlu�u...<br />

Havada as��� kalan arzular, hayaller, 'ke�ke'ler, 'e�er'ler, espriler, s���nt�lar, ama mutlaka hedefini<br />

bulan i�neli sözler, imâlar <strong>ve</strong> suçlamalar!<br />

Peki ama, hiç mi ayn���ark�lar� payla�mam��lard�? Hiç mi ayn� espriye gülüp, ayn� plânlar�, dilekleri<br />

<strong>ve</strong> heyecanlar� yakalad�klar�, hiç de�ilse böyle sand�klar� zamanlar olmam����? Anla���klar�,<br />

birbirlerinin gözlerine bakarak eridikleri, bedenlerinin birbirlerine do�ru kayd���, dokunu�lar�yla<br />

�sland�klar� günler ya da anlar olmad� m�?<br />

Annemle babam hiç mi sevmediler birbirlerini? Sevdilerse, se<strong>ve</strong>n iki insan nas�l <strong>ve</strong> ne zaman bunca<br />

yitirebilir ho�görüyü, sayg��� <strong>ve</strong> ilgiyi? Do�rusu, �imdi dü�ündü�ümde bamba�ka yan�tlar<br />

<strong>ve</strong>rebildi�im bu sorulara, on dört ya��mdayken çaresiz, umutsuz baka-kal�yordum.<br />

Her yan�tta da biraz umut, biraz çare vard�r!<br />

"Bizi de sevmiyorlar abla!"<br />

Cem beni ço�unlukla ad�mla ça����r. 'Abla' dedi�i zamanlar kendi içinde bir sorunu vard�r mutlaka.<br />

Birbirlerini sevmi�lerdi. Ortak yanlar� var m�yd�? Bunu çok dü�ündüm, fakat bulamad�m. Ama<br />

annemle babam�n birbirlerini sevdiklerine inan�yordum. Çünkü ben on be� ya�lar�mdayken Björn<br />

Borg'u çok se<strong>ve</strong>rdim. Oysa onu hiç görmemi�, gerçekte hiç tan�mam����m. Björn Borg'a öylesine<br />

tutkundum ki, onunla her �eyi payla�aca��ma yürekten inan�yordum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!