18.02.2013 Views

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

BUKET UZUNER (1955, Ankara), Hikâye, gezi ve roman yazarıdır ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Senin bir s���nt�n var Nil. Hanidir bir �eylere s�����p duruyorsun sen. Ama çekmiyorsun...<br />

payla�mak istemiyorsun benimle." Art�k rahatça dümenin ba��na oturmu�, gözü denizde, akl�<br />

Nilsu'da konu�uyordu.<br />

Daha önce hiç deniz kültürü olmayan Nilsu, bundan zevk alaca���� hissederek, ö�renmeye<br />

ba�lam����. Denizde beraber olmak, ili�kilerine yeni bir boyut katacakt� belki de... Su boyutu!<br />

"Kad�nlar," dedi Teoman.<br />

"Kad�nlar, erkeklerin onlar� eksik anlad�klar�ndan yak���rlar. Sartre da bir �ekilde kat���r bu<br />

görü�e..."<br />

Suskun kald� Nilsu. Bunlar�n alt�ndan ne ç�kacak diye merak<br />

211<br />

ediyordu. Mart�lar ç����k atarak geçti üzerlerinden, aralar�nda kavga ediyor gibiydiler.<br />

232 "Bana sorarsan, ben de duygusal konularda, bir kad�n kadar duyarl�, ince, hassas <strong>ve</strong> k���lgan bir<br />

erke�in olabilece�ine inanm�yorum."<br />

Mart�lar yine kavga ederek geçti üzerlerinden.<br />

"Neden mi? Çok basit! Çünkü bir erkek, bir ba�ka varl��a hayat kazand�ramaz. Ancak dolayl�<br />

olarak katk�da bulunabilir. Yani, bir erkek do�uramaz, bir insan yavrusunu içinde büyütüp, onu<br />

hayata kazand�ramaz. Ya da, hayat� o yavruya kazand�ramaz!..."<br />

Yanlar�ndan, bir bal�kç� teknesi gürültülü pata patlar�yla geçip, istanbul'a yöneldi.<br />

"Do�ursun, do�urmas�n, bu duyarl���k bütün di�i insanlar�n yüreklerinde yüzy�llard�r ta��narak,<br />

bugünkü kad��� olu�turmu�tur. Genetik bir olgudur bu!"<br />

Suçüstü yakalanm�� gibi utand� Nilsu. Art�k sözün nereye varaca���� biliyordu.<br />

"Bu yüzden bana k�zan feministler var. Kad���, do�urabilir insan diye tan�mlamama, ayr�mc���k<br />

yapt���m iddias�yla sald���yorlar. Halbuki ayr�mc���k, ay�rd���n �eylerden birine yüklenen negatif<br />

anlamla olu�ur.<br />

"Ben, do�urabildi�i için kad��� eksik bulmuyorum ki, aksine, do�uramad��� için eksik olan<br />

erkektir, diyorum."<br />

���� az���k aç�k kalm�� piknik sepetlerinden denize dü�en ekmek dilimlerine hücum etmek<br />

konusunda fikir birli�ine varan mart�lar, ç����klar atarak sald���ya geçtiler. Kalan ekmekleri<br />

kurtarmak için yerinden f�rlayan Nilsu'ya engel olan Teoman:<br />

"B�rak yesinler Nil, biz Ada'dan yenisini al���z," dedi.<br />

"Termostan bir fincan kah<strong>ve</strong> de bana <strong>ve</strong>rsene, bir yerim ���ecek vallahi..." Kah<strong>ve</strong>nin kokusunu,<br />

ilahi bir heyecanla içine çekti Teoman. Keyfine diyecek yoktu.<br />

"Bilmedi�in ya da merak ettiklerin var, s�����yorsun, sormuyorsun. Belki de ö�renmekten, belki de<br />

beni gerçekten sevip, ba�lanmaktan korkuyorsun."<br />

"Neyi?" dedi Nilsu.<br />

"Babal�k konusunu elbette!" Yine denize dikti gözlerini. "Baba-<br />

����n, annelik gibi bir duygu oldu�una inanm�yorum ben. Yani, Deniz yerine ba�ka bir bebe�i<br />

kuca��ma <strong>ve</strong>rseydi Zeynep, Alican yerine ba�ka birini Ülker, yine ayn�� �ey olacakt�. Yani yine<br />

se<strong>ve</strong>cektim onlar�, ama hepsi bu!" "Nas�l hepsi bu?"<br />

��öyle hepsi bu: 'Babal�k' diye bir duygu yoktur <strong>ve</strong> bu bir kur-macad�r!" Babas��� dü�ündü Nilsu.<br />

Öbür babalar�. A�lamak iste�i doldu içine. "Gel yan�ma," dedi Teoman. "Gel yan�ma otur."<br />

Neredeyse uçarak gitti, sar�ld� ona Nilsu. "Sen ald�rma bana Nil k�z," dedi Teoman, sevgiyle kolunu<br />

ona dolarken. "Belki de benim 'baba' imaj�m çok silik oldu�undand�r bu dü�ündüklerim. Annem<br />

öyle doldurdu ki çocuklu�umu <strong>ve</strong> ilk gençli�imi, babam kay�p gitmi�tir."<br />

"Babaaa, sörf yapmas��� hâlâ ö�renemedin mi sen?" Deniz arkalar�na dikilmi� soruyordu. Hâlâ<br />

kula��nda kulakl�klar, sesi duyulmaz endi�esiyle ba����yordu.<br />

"Se-ni du-yu-yo-ruz Deniz!" diye ba��rd� gülerek Teoman. "Hay Allah," kulakl�klar�m ç�kartt�<br />

Deniz. "Sörf diyorum baba, sörf ö�rendin mi?"<br />

"Hay�r can�m," dedi Teoman bir koluyla Nilsu'nun sa�� ok-�arken.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!