Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
tutturarak mâni düzmeye çalışmakta ancak bu durumda mânilerde anlam sorunu<br />
ortaya çıkarmaktadır. Karabaş‟a göre mânilerdeki dize ve hece sayılarının genel<br />
geçer bir kuralı yoktur. Dolayısıyla hece sayısını ve uyağı sağlama kaygısıyla<br />
anlamsız ya da doldurma dizeler yazıldığının söylenmesi de genellemeden öteye<br />
geçememektedir (66-77). Bu noktada incelenen mânilerin dizeleri bir bütün olarak<br />
değerlendirilip ensest temasının yer aldığı mânilerdeki nesneler arketipsel simgecilik<br />
açısından ele alınacak ve ensest çağrışımlar gösterilecektir.<br />
İlhan Başgöz‟e göre mâniler, genç erkek ve kadınların sevgilerini karşı cinse<br />
belli etmesini sağlayan sözlü bir araçtır. Ayrıca Başgöz, mânilerin temlerine bakarak<br />
onların “sevişen insanların malı” olduğunu söylemektedir (230). Ona göre mâniler<br />
yapıları gereği sosyal olayları anlatmaktan ziyade törenlerde ve eğlencelerde sevişme<br />
ve haberleşme rolü üstlenmektedir. Mânilerde dikkat çeken en önemli nokta gündelik<br />
hayatta dile getirilmeyen cinsel isteklerin cesurca ifade edilmesidir. Bu cesaretin<br />
nasıl ve neden kaynaklandığı sorusuna Başgöz bir yanıt bulamamaktadır (231)<br />
Enişte-baldız ensestinin mânilerde dile getirilmesi ve kadının ensest eğilim<br />
göstermesi de mânilerin cinsel isteklerin cesurca ifade edildiği bir anlatı türü olduğu<br />
düşüncesini pekiştirmektedir.<br />
Mânilerde kadının pasif kalmadığı, sevgisi uğruna evine, ailesine ve<br />
toplumun değerlerine karşı geldiği açıkça görülür (Başgöz 234). Bu da mânilerde<br />
kadının, diğer halk anlatı türlerinde olduğu gibi, mağdur konumda olmadığı anlamına<br />
gelmektedir. Ayrıca âşık tarzı destanlarda kayınbirader-yenge ensesti dışındaki diğer<br />
halk anlatı türlerinde ensesti isteyen hep erkek olurken mânilerde ensest eğilim<br />
gösteren kadındır. Balaman‟a göre “Evlilikte yakın komşu ve akraba dışına çıkma<br />
mekânsal hareketliliğin artmasıyla doğru orantılıdır” (52). Dolayısıyla baldız-enişte<br />
ensesti özel alan-kamusal alan çerçevesinde ele alındığında kamusal alana rahatlıkla<br />
101