Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ısıtması ile bir tür korunma aracı olarak görülmektedir. “Tüylüce” masalındaki kızın,<br />
tüylü bir hayvan derisi giymesi kadınlığının bilinmesini bir tehlike olarak algıladığı<br />
ve babasına yakalanmamak için kılık değiştirerek kendini korumaya alması ile<br />
ilişkilendirilmelidir.<br />
Kızın hayvan kılığına girmesi, arketipsel vahşi doğasına dönmesi ile<br />
ilişkilendirildiğinde bilinçdışının diğer yüzü olan gölge ile karşılaşması ve ona yer<br />
açması anlamına gelmektedir. Gölge, bireyin içinde engellediği her şeyi yapmak<br />
isteyen, olamadığı her şey olan bir varlıktır. Bu nedenle gölgeyle karşılaşma bir<br />
anlamda ilkel, kontrolsüz ve hayvansı yanın ortaya çıkmasını ifade etmektedir<br />
(Fordham 66). Kız, evden kaçarak vahşi doğasına geri dönmüş ve toplumsal cinsiyet<br />
rollerini reddederek içindeki başkaldırıyı gerçekleştirmiştir. Fordham, gölgeyi şu<br />
şekilde tanımlamaktadır: “Toplumsal standartlara ve bizim ideal kişiliğimize<br />
uymayan tüm vahşi arzular ve duygulardır” (67). Tamamen gölge ile yaşamak ya da<br />
tamamen gölgeyi reddetmek sağlıksız sonuçlara yol açmaktadır. Gölgeyi<br />
kabullenmek ve onunla nasıl yaşanması gerektiğini bilmek gerekmektedir. Masaldaki<br />
kız, tamamen gölge ile yaşarken birden gölgeyi reddedip personasıyla var olmaya<br />
çalışmaya başlamaktadır. Ancak görüldüğü gibi erkek egemen düzende kızın,<br />
görünürde başka bir çaresi de yoktur.<br />
Aynı şekilde “Ütelek” masalında da kız, babasının yaptığı üç elbiseyi üst üste<br />
giyer ve evden kaçar. İlk önce incili elbiseyi, sonra elmaslı olanı, ardından da başlığı,<br />
eldiveni, çorapları kürk olan elbiseyi giyer. Masalda kürk elbiseli kız, hayvan olarak<br />
anlatılır. Beyoğlu onu bulduğunda “Bir de bakıyor ki, orada, ağacın kovuğunda bir<br />
hayvan yatıyor, ama hiçbir hayvana benzemez. Yanına yaklaşıyor, hayvan ilkin<br />
korkuyor. Sonra usul usul Beyoğlu bunu okşayınca, başlıyor hayvan: „Bici bici‟<br />
demeye… Bu hayvancağız Beyoğlu‟nun o kadar hoşuna gidiyor ki, onu alıp sarayına<br />
46