öğrenci oturumu - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
diye şark kurnazlığı olmaz. Sayın Genel Müdürlük bunları yapıyor. Birçok yönetmelik
var olmasına rağmen, neden harita mühendisi değil de böyle bir tanıma giriyorsunuz
Bakıyorsunuz, orada bir meslek grubunu hiç çekinmeden söyleyebiliriz, maden
mühendisleri olabilir, farklı ve benzer meslek grupları, kurumun kapılarını tutmuşlar,
“Aman bu haritacılar girmesin, harita mühendisleri girmesin.” Neden Sonuçta bir
harita üretimi yapılacak, 500 ölçekli olur, 1 000 ölçekli olur, bunu daha sonra imalata
dönüştüreceksiniz, vaziyet planları yapılacak, yani bırakın bunu harita mühendisleri
yapsın, neden karşısısınız buna Kendileri imza atıyor, maden mühendisleri imza atıyor
veya başkaları imza atıyor.
Bunun çok değişik gerekçeleri olabilir, ama biz sonuçta şöyle bir suçlama da yapıyoruz:
“Demek ki siz maden sahalarından devlete vereceğiniz yüzde 2’lik payı kaçırmak
için yapılan imalat haritalarında gerçekten kaçmaya çalışıyorsunuz.” Çünkü harita
mühendisleri burada ciddi olarak iş yapacaklardı ya da kendi meslek grubunda iş alanı
yaratacaksınız; böyle bir şey olmaz.
Yargıya gittik değerli arkadaşlar, bu madde için. Kurumun savunması; “1938 sayılı Harita
Genel Komutanlığının yayınladığı Harita Temin ve Kullanım Yönetmeliğinde haritacı
kelimesi geçiyormuş.” Nereden bulmuşlar bunu, nereye nasıl dayandırıyorlar Dayanak
noktası, Harita Genel Komutanlığının yayınlamış olduğu o yönetmelik, temin yönetmeliği,
üretim yönetmeliği değil tabii ki, 38 tarihli, “Orada haritacı kelimesi geçiyormuş.” Yani
bir kurum, bu kadar mı kendini zorlar, gelişmeye, bilimsel çalışmaya ve teknolojiye bu
kadar mı uzak durur
Tabii sadece maden mühendisliği ya da Maden İşleri Genel Müdürlüğü için bunu
söylemiyorum. Biliyorsunuz, orman mühendisleri için de, orman alanları için de
geçerliydi. Orman mühendisleri de tüm kapıları tutmuşlar, orman sahasında her işleri
onlar yapar, aplikasyondan haritaya kadar, vaziyet planına kadar, üretime kadar. Onlar
diğer mühendisleri de saymıyor tabii orada. Burada ziraatçıların da hakkını yemeyelim,
onlar da “Tarım alanlarında tüm toplulaştırma mühendislik hizmetlerini biz yapacağız”
diye bir yaklaşımları var.
Burada biz şunu söylüyoruz: Gün, birlikte üretim günüdür; alan, mühendisliğin birlikte
üretim alanıdır, herkes kendi meslek alanına sahip çıkacaktır, Türkiye’de şu an 14 bine yakın
harita mühendisi vardır ve bu meslektaşlarımız kendi işlerini yapmak durumundadırlar.
Lütfen bizim işlerimizi başkaları yapmasın, bunu özellikle söylemek istiyorum.
Sayın Hüseyin Ülkü de söyledi, biliyorsunuz, Tapu Planları Tüzüğünde yapılan
değişiklikle birlikte Bakanlığın planlı alanlar tip imar yönetmeliğinde bir değişiklik
yapılması zorunlu. Orada tanımlanan vaziyet planı, bağımsız bölüm planıyla birlikte yine
Bakanlığın Kat Mülkiyeti Yasasında yaptığı değişiklikle ilgili yapı kullanım izin belgesi
verilmesinde aranan koşullarda sıkıntımız var. Orada şunu söyleyebiliriz: Yıllardır
kente yönelik vaziyet planlarının oluşturulması, yani vaziyet planının diğer anlamı şu:
Bir yapıya ilişkin aplikasyon projesinin hazırlanması. Bu planın hazırlanmasında harita
mühendislerinin bir şekilde dışlanması ki, bunu çok iyi hatırlarsınız, 90’lı yılların sonuna
THBTK
13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011
PANELLER
153