öğrenci oturumu - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
kurulunun önüne veya sandık kurulunun önüne “Şunlar mahpusta, bunlar askerde, bunlara
oy çıkmasın sakın” denir. Ondan sonra kime ne kadar oy çıkacağını sandık kurulu kendi
arasında belirler, verilen sözlere göre kâğıtlar işaretlenir, ardından il seçim kurulunda
sandıklar açılınca bunlar kontrol edilir, sözler yerine getirilmiş mi bakılır. Mahpustakine
ve askerdekine oy çıkarsa, tabii ayıp olur. Ne demiştik; dar bölge ve halkın oy verdiği
adayı tanımasından söz ettik, değil mi O kadar çok şeyin değişmesinden söz ediyoruz ki,
biz demokrasinin neresindeyiz
Başkanlık sisteminin geçerli olduğu bir ülkede, milletvekili seçimleri sırasında dar
bölgede seçime giren adayların fon yaratacak imkânının olması gerekir. Çünkü siyasi
partiden bağımsız olarak veya siyasi partinin kaynaklarından bağımsız olarak orada seçim
yarışına girmek zorundadır. Siyasi partiden mali destekle eğer seçim yarışına girerse,
partisine karşı dik olamaz. Partisine karşı dik olabilmesi için kendi fonunu kendisinin
yaratması gerekir. Yani müteahhidinden, işadamından, osundan busundan şusundan para
toplayacaktır ve bunu yaparken şu kültürün yerleşmiş olması zorunludur: “Bana, fonuma
kaynak aktarana ben hukuk dışında hiçbir şey yapmakla yükümlü değilim.” Sizce var mı
bu kültür Yani hem seçilmek için fonu ülkedeki para kaynaklarından toplayacaksınız,
şeffaflık olmayacak, siyasi ahlak yasanız ve uygulamanız olmayacak ve bu şekilde bir
fon yaratıp, ondan sonra namuslu siyaset peşinde koşacaksınız; imkân görüyor musunuz
Yani geçtim demekle olmuyor dostlar.
İstikrar getirir mi Amerika Birleşik Devletleri, benim bildiğim kadarıyla bir tanesi çok
yeni aştılar, bir tanesi de kilitlendi, iki çok büyük siyasi kriz yaşadı. Bir tanesi Bush
dönemindeydi. Denet ve denge sistemi dedim ya, Kongre, Başkanı sıkıştırmak için bütçeyi
onaylamadı. Bütçeyi onaylamayınca, bütün federal memurlar maaşsız kaldı ve tamamı
elçilikler dahil olmak üzere zorunlu izne çıkarıldı, ama çok kısa sürede çözüldü. Düşünün,
Türkiye’de başkan bir siyasi partiden, Parlamentodaki çoğunluk diğer siyasi partiden.
Toplumsal uzlaşma, yapıcı diyalog, hoşgörü, siyasi sorumluluk, özür dileme kültürü, âli
menfaatler söz konusu olduğunda siyasi düşünceleri bir kenara bırakıp, el sıkışıp hedefe
doğru yürümek birlikteliği, bütün bunların olmadığı bir toplumda siz, başkan bir partiden,
çoğunluk bir başka partiden ve dengelemesinden söz ediyorsunuz, değil mi Bunun adı
denetim olmaz, bunun adı her fırsatta köşeye sıkıştırmak olur. İstikrar getirir mİ
12 Eylül Anayasası Kenan Evren’e göre yazılmıştı. Daha sonra değiştirilene kadar
Türkiye’nin çok canı yandı. Bu sefer kim için anayasa yazacağız; bir kişiye göre mi,
adamına göre mi yazacağız Aynı partiden olduğunu düşünelim; aynı partiden olduğunda
da biraz önce saydığım özelliklerin hiçbiri bizim toplumsal yapımızda maalesef
bulunmadığından, biz demokrasi yolculuğuna 100 sene önce çıktığımızdan, 1215’e
maalesef demokrasi yolculuğumuzu götüremediğimizden ve açıkçası bunu yapan da
dünyada çok az devlet olduğundan, başkanlık sistemi nasıl ki Amerika Birleşik Devletleri
dışında hiçbir ülkeye demokrasi getirmemişse, Türkiye’de de getirme ihtimali yoktur.
Son olarak bir şey söyleyeceğim, sonra kapatacağım: Bu başkanlık sisteminin sakıncasıdır
Türkiye açısından, ancak öyle sanıyorum ki zaten Cumhurbaşkanının halk tarafından
seçilmesini referandumda yine bir demagojiyle kabul ettiğimiz günden bu yana güncel
THBTK
13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011
PANELLER
67