13.01.2015 Views

öğrenci oturumu - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

öğrenci oturumu - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

öğrenci oturumu - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TMMOB<br />

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI<br />

türlü de çevirebilirsiniz, Anadolu burjuvazisiyle İstanbul burjuvazisi de diyebilirsiniz,<br />

ama bu terim bu teoriyi geliştirenlere çok sıcak da gelmiyor. Bir burjuvazi lafı der demez<br />

karşıtı olan sınıfları da düşünmeniz lazım. Burjuvaziyi emekçi sınıf, işçi sınıfı olmadan<br />

düşünmek mümkün mü Demek ki burjuvazinin hegemonyasını itiraf edip, işçi sınıfıyla<br />

nesnel çatışmaları da kabul ediyorsunuz. Onun için bunu da çeviriyorlar; bir yanda elitler,<br />

yani eski elitler, öte yanda halk diye gevşek bir terim getiriyorlar. Bunun kabul edilebilir<br />

bir görüş olduğunu düşünmüyorum.<br />

Nedir Herhangi bir siyasi partinin iktidardayken özellikle, muhalefetteyken de<br />

tartışabiliriz, ama iktidardayken şunu söylemek lazım: En geniş anlamıyla sermaye <strong>ve</strong><br />

emeğin genel çıkarları vardır. Bu genel çıkarlar, bu iki temel sınıfın karşıtlığını oluştura<br />

çıkar farklılıklarıdır, yani birinin çıkarıyla öbürünün çatıştığı haller vardır, normal hal<br />

budur. Böyle bir durumda eğer sistematik olarak herhangi bir parti, özellikle siyasi iktidar,<br />

bu karşıt konumlarda emekten yana pozisyon almıyorsa, yani sermayeye maliyetler<br />

yükleyecek, <strong>ve</strong>rgileyecek, sermayenin elinden pozisyon avantajlarını tasfiye edecek,<br />

aşındıracak konumlara yönelmiyorsa, temel sınıf pozisyonu belli olmuş demektir.<br />

Bunun çeşitli kanıtlarını oluşturmak, dikkatinize sunmak mümkündür, ama önemli bir<br />

gösterge, doğrudan doğruya bölüşüm ilişkilerine yansımasıdır. AKP’nin yönetimde<br />

olduğu 2003 <strong>ve</strong> canlanma konjonktürü olan 2007 yılını alın istiyorsanız, istiyorsanız<br />

krizin Türkiye’yi etkilediği 2 yılı da alın, şunu görüyorsunuz: Geçmişte hiçbir dönemde<br />

gerçekleşmeyen bir olgu; bu dönemde bir kriz, genel olarak bölüşüm ilişkilerini emeğin<br />

aleyhine dönüştürür. Bu aşağı yukarı istisnası hemen hemen olmayan bir kuraldır, çünkü<br />

kriz ortamında emek çaresiz kalır. Emek kaskatıdır, çünkü fiziki varlığıyla emek denilen<br />

öğe aynılaşmıştır, özdeştir. Buna mukabil sermaye, hele ki büyüdükçe <strong>ve</strong> güçlendikçe<br />

sermayedardan bağımsız hareket edebilir; sermaye kaçabilir, kayabilir. Mesela emeğe<br />

ayırabileceği fonların değişken sermayeyi tutup finans sektörüne kaydırabilir, Türkiye’den<br />

dışarı kaçabilir <strong>ve</strong>ya dışarıdan Türkiye’ye gelebilir. Sermaye bu esnekliği yüzünden<br />

krizlerden maliyet ödemeden, daha doğrusu en az maliyet ödeyerek, göreli olarak da<br />

kazançlı çıkarak atlatır.<br />

Kriz sonrasında ise bu bozulma zaman içinde telafi edilir. Bizim geçmiş krizlerimizde de<br />

bu böyle olmuştur, farklı gecikmeler ile. Bu son kriz istisnadır, AKP’nin yönettiği döneme<br />

denk gelmiştir <strong>ve</strong> 2001 krizinde emeğin göreli durumundaki bozulma düzelmemiş, daha da<br />

ağırlaşarak devam etmiştir. Bunun tartışma olursa <strong>ve</strong>ya vaktim olursa, nicel göstergelerini<br />

sizinle paylaşabilirim. Reel ücretleri mutlak düzey alarak alınız, kriz öncesiyle AKP’li<br />

yılları, 2007’yi <strong>ve</strong>ya 2009’u alın, ücretlerin seyrini emek <strong>ve</strong>rimliliğiyle mukayese edin,<br />

kalabalık emekçi sınıfların yığıldığı bir diğer alan olan tarıma bakın, tarımda çiftçinin<br />

eline geçen fiyatla çiftçinin ödediği fiyatlar arasındaki makası mukayese edin, tarımı,<br />

ticaret hadlerini mukayese edin, işsizlik göstergelerini dar <strong>ve</strong> geniş anlamda mukayese<br />

edin, göreceksiniz ki emeğin göreli durumu 2001 krizi sonrasında kalkınma, ekonomik<br />

canlanmaya rağmen düzelmemiş, bozulmuştur.<br />

Buna mukabil, emekle sermaye karşıtlığının söz konusu olmadığı alanlarda, bir parlamenter<br />

rejimin iktidar partisi olduğu için, kolay yollara giderek kaynak dağıtma mekanizmalarını<br />

THBTK<br />

13. Türkiye <strong>Harita</strong> Bilimsel <strong>ve</strong> Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011<br />

PANELLER<br />

173

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!