Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±

More documents

Recommendations

Info

TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI Konumuz yargı. Tabii bir ülkede hukuk devleti işlerse, o devlette rejim tehlikede değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir demokratik sosyal hukuk devletidir. Bu devletin organları, yetki kullanırken, kamu yetkisi kullanırken, devlet yetkisi kullanırken, organlar yönüyle anayasa da belirtilmiş; yasama, yürütme ve yargı. Yasama ayrı bir kurum olması lazım, ayrı bir erk olması lazım. Yürütme ayrı bir erk olması lazım ve yargı ayrı olması lazım. Maalesef, yasamayla yürütme AKP’den önce yine tek kişinin emrindeydi, çünkü Parlamentoya gelen insanlarımız, seçim sisteminin gerektirdiği hakikaten gayri adil bir sistem, yani Parlamentoya gelen milletvekilleri, halkın gerçek iradesine dayanarak oraya gelmiyorlar, genel başkanların iradesine istinaden oraya gelince, tabii ki gelen parlamenterler, tabii hepsi değil, ama büyük bir kısmı “Nasıl olsa benim genel başkanım beni seçeceğine göre, ben halka hizmet edeceğime, genel başkanıma hizmet edeyim” diyor. Özellikle sağ iktidarlarda bu çok bariz bir şekilde görülen bir şey. İsimlerinin başında koca koca profesör yazılan kişiler, bir bakıyorsunuz, o kadar küçülmüş, çocuktan daha küçülmüş, bir kişiliksizlik içinde. Her türlü keyfiliklere, haksızlıklara karşın da büzülüp kalan, sessiz kalan, el kaldıran, parmak kaldıran bir kişilik yapısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Böyle bir olgu içinde bir memleketin yönetiminin, bir memleketin birtakım gerçekleri bulması, özellikle siyasi gücü elinde tutan tek kişiye karşı, herkesin sustuğu, özellikle kendi partisi içinde de buna karşı, yani dikta rejimi heveslisi yönetici karşısında, kendi partisinde de aklı başında insanlar “Ne yapıyorsun; ülkeyi felakete götürüyorsun, şu soygun yapılıyor, bu suistimal yapılıyor” diye bir tepki göstermediği takdirde, adam da kendisini Kaf Dağında görüyor. Dolayısıyla her türlü sorumluluk duyguları içinde hareket ediyor. Ben aşağı yukarı geçen 2002 tarihinde Parlamentoda yoktum, ama 2007’den beri Parlamentodayım. Parlamentoda bir AKP iktidarı var. AKP iktidarı zamanında zaten Parlamento diye bir kurum yok, yani bir tek Tayyip Erdoğan var. Çünkü sabahlara kadar kanunlar geliyor, o kanunlar tartışılmıyor. Tayyip Erdoğan ve çevresinde belli güçler, Türkiye yeni bir dönüşüm için her türlü, yani demokratik, sosyal hukuk devletinden, laiklik ilkesinden devleti ayırıp kendi kafalarında belirlenen bir rejime sürüklemek için devamlı yasa getiriyorlar. O yasalar da Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışılmıyor enine boyuna. Bir içtüzük değişikliğini yaptılar, temel kanun diye bir kanun sistemini getirdiler. Burada 30 tane madde bir bölüm halinde inceleniyor, o bir bölüm 30 madde incelenirken her bölüm üzerinde her grubun bir 20 dakika konuşma hakkı var. O bölüm üzerinde milletvekilleri de, 2 milletvekilinin de 5’er dakika konuşma hakkı var. Bir sorucevap, ondan sonra maddeleri okumadan oyla, geç. Böyle bir hukuk sistemi Türkiye’ye yerleştirildi. Böyle bir yasama faaliyeti Türkiye’ye getirildi. Maalesef buna karşı Anayasa Mahkemesine gidildi. Anayasa Mahkemesinin o malum yapısı dolayısıyla buna karşı açılan dava da, yani içtüzükte yapılan bu değişikliğin yasama faaliyetini rayından çıkardığı, bir yasama faaliyeti olmaktan çıktığı konusu, Anayasa Mahkemesi tarafından maalesef iptal edilmedi. Çünkü Anayasa Mahkemesinin bugünkü Başkanı ve o Başkanın paralelindeki, daha doğrusu 2007’den daha ileriye gidiyor, THBTK 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011 PANELLER 49
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI bugünkü siyasi iktidarla aynı düşünce sistemini paylaşan ve onlara daha hoş görünmeye çalışan bir görüntü nedeniyle en haklı hukuk ihlalleri dahi Anayasa Mahkemesi tarafından hoşgörülüyor. Tabii sistem işlemeyince, devleti ayakta tutma sistemi, ayakta tutması gereken, yani normal demokratik hukuk devletlerinde, çağdaş hukuk devletlerinde devleti ayakta tutan, devletin geleceğini sarsmaya yönelik siyasi gücü elinde bulunduran veya çeşitli güçleri elinde bulunduran kişiler, o devletin yapısını bozmaya yönelik faaliyetlerine karşı o sistemi koruyan emniyet supaplarının olması lazım. Bu emniyet supabının başında da, demokratik hukuk devletlerinde, anayasa mahkemeleri gelir. Tabii eskiden Senato vardı, o Senato da yok. Tabii ki anayasa mahkemeleri, bir yandan da yüksek yargı organlarıdır. Ama Tayyip Erdoğan, biliyorsunuz bu anayasa referandumundan önce, 12 Eylülde yapılan referandumdan önce, Danıştayda çıkan birtakım kararlardan çok rahatsız olduğu için, “Yargı, bizim ciğerimizi yakıyor, yani yargının verdiği karar ciğerimizi yakıyor” dedi. Bu beyefendinin ciğerini yakan yargı kararları, özellikle özelleştirmeden kaynaklanan yargı kararlarıdır. Mesela ben bir iki tanesini söyleyeyim: Mesela Balıkesir’de o zamanki bir özelleştirme konusu olan bir arazinin fiyatı, bilirkişi 51 milyon dolar takdir ediyor. Buna karşı, Tayyip Bey getiriyor, tabii Tayyip Bey hak tanımaz, hukuk tanımaz, kural tanımaz, getiriyor kendi yakınına birisine, 1 milyon dolara veriyor. Dava açıyorlar, o dava açılınca, Danıştay, özelleştirmenin çok düşük bedelle yapıldığını tespit ettiği için iptal ediyor. Tabii 50 milyon dolar Tayyip Beyin yakınının cebine gitmeyip de devlete kalınca, bu olay Tayyip Beyin içini kanatıyor. Ayrıca da biliyorsunuz, diğer bir özelleştirme de TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesiydi galiba. Bu 1 milyar 100 milyon dolara özelleştirilmişti. Sonra Danıştaya dava açıldı, bu davayı Danıştay kabul etti ve 1,5-2 sene sonra TÜPRAŞ yeniden özelleştirildi, o zaman 4.5 milyar dolara özelleştirildi, yani 1.5 senede 4.5 milyar dolar fazladan devletin kasasına para girdi. Bu da Tayyip Beyin ciğerini kanattı, çünkü Tayyip Beyin ciğerini kanatmasının nedeni, o para kendi yakınlarının cebine girmediği için, devletin kesesine girdiği için, bu ciğerini kanatıyor bizim Tayyip Beyin. Dolayısıyla bunun gibi daha birçok meseleler var. Danıştay 8. Dairenin eğitim öğretimle ilgili olarak verdiği kararlar ve Tayyip Beyin çok keyfi, zaten hukuk tanımaz her türlü işlemine karşı açılan davalarda yargı tarafsız karar verince, bu defa Tayip Beyin hoşuna gitmedi. Bunun üzerine biliyorsunuz, 12 Eylülden önce bir yargıyı âdeta siyasi iktidarın, yasamanın emrine alan bir anayasa değişikliği yapıldı. O zaman biliyorsunuz Hâkimler ve Savcılar Kurulu diye kurum vardı, HSYK. Orada Danıştaydan gelen 2 üye, Yargıtaydan gelen 2 üye ve Adalet Bakanlığı müsteşarı ve bakanın kendisi kuruldaydı. Ama bu 7 kişilik kurulda tabii Tayyip Erdoğan Hükümeti, istediği şekilde istediği tayin ve nakilleri yapamadığı için, “Böyle bir yargı benim ayağıma bağ oluyor, biz bunu kabul edemeyiz” dedi. Dolayısıyla bir anayasa değişikliğine gitti, Hâkimler ve Savcılar Kurulu -zaten arkadaşımız da burada, bu konuları çok yakından biliyor- 22 kişiye çıkarıldı ve bu 22 kişi de hakikaten Hâkimler ve Savcılar Kurulunun atamalarında, terfilerinde, nakillerinde objektif kurallara göre bir seçim yapması 50 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011 PANELLER THBTK
Page 2 and 3: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİ
Page 8 and 9: 13.05 - 14.00 Ara TMMOB HARİTA VE
Page 10 and 11: 20 Nisan 2011 - Çarşamba TMMOB HA
Page 12 and 13: 21 Nisan 2011 - Perşembe TMMOB HAR
Page 14 and 15: 16.00 - 16.20 Ara Neoliberal Politi
Page 100 and 101:
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİ
Page 102 and 103:
Page 104 and 105:
Page 106 and 107:
Page 108 and 109:
Page 110 and 111:
Page 112 and 113:
Page 114 and 115:
Page 116 and 117:
Page 118 and 119:
Page 120 and 121:
Page 122 and 123:
Page 124 and 125:
Page 126 and 127:
Page 128 and 129:
Page 130 and 131:
Page 132 and 133:
Page 134 and 135:
Page 136 and 137:
Page 138 and 139:
Page 140 and 141:
Page 142 and 143:
HÜSEYİN ÜLKÜ (37, 38, 39. Döne
Page 144 and 145:
Page 146 and 147:
Page 148 and 149:
Page 150 and 151:
Page 152 and 153:
Page 154 and 155:
Page 156 and 157:
Page 158 and 159:
Page 160 and 161:
Page 162 and 163:
Page 164 and 165:
Page 166 and 167:
Page 168 and 169:
Page 170 and 171:
Page 172 and 173:
Page 174 and 175:
Page 176 and 177:
Page 178 and 179:
Page 180 and 181:
Page 182 and 183:
Page 184 and 185:
Page 186 and 187:
Page 188 and 189:
Page 190 and 191:
Page 192 and 193:
Page 194 and 195:
Page 196 and 197:
Page 198 and 199:
Page 200 and 201:
Page 202 and 203:
Page 204 and 205:
Page 206 and 207:
Page 208 and 209:
Page 210 and 211:
Page 212 and 213:
Page 214 and 215:
Page 216 and 217:
show all

Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?

Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±