öğrenci oturumu - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası

TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
ihtiyaçları vardır, bir önderden yoksun durumdadırlar, güçlü bir halifeye çok büyük
bir ihtiyaç duymaktadırlar.” Nurşen Hocanın az önce anlattığı gibi, aslında Türkiye’de
yaşanan süreç, bütün bu renkli devrimlerin bir Türkiye versiyonu. Karşımızda âdeta
yeni halife Tayyip Erdoğan, Türkiye’de bu yeni dönemin bir sembolü olarak karşımızda
duruyor.
Sol ve emekçi sınıflar, bu gelişmeler karşısında fikri ve ideolojik olarak kendi içinde, solun
içerisindeki ihanetler dolayısıyla zayıf duruma düşmüşlerdir. Çaresizlik ve umutsuzluğun
en yaygın ve en kötü sonucudur bütün bu gelişmeler, âdeta önüne geçilmez bir süreçtir, bu
karşı konulmaz bir durumdur. Bir süre önce ordudan gelecek bir darbeden medet umma
yaygın bir şeydi Türkiye’de; ben çok uzun sürede beri böyle bir şey beklenmesinin ne
kadar yanlış olduğunu anlatmak için çok yazdım, o da ortadan kalktı. Belki en önemli şey,
üzerinde durulması gereken şey, bütün bunlar karşısında ne yapmak lazım, çare nerededir,
belki biraz sonra onları konuşuruz.
Teşekkür ederim.
OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyoruz.
Arkadaşlar; soru sormak isteyen var mı
SORU- Gürcistan’da Şaakaşvili daha önce Adalet Bakanı olarak gelmişti yanılmıyorsam.
Bu renkli devrimler, bu dönüşümlerde ülkelerin adalet bakanlığı çok önemli bir yer diye
düşünüyorum. Önce yasalar çıktı, yumuşatıldı ortam, demokrasicilik adına, ondan sonra
da ülke dönüştürüldü. Ancak bir de şu federasyon şey, kalmış olduğunuz şeye de kısaca
değinirseniz çok merak ediyorum.
OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler.
HÜSEYİN ERKAN- Ben de Sevgili Nurşen’e, biraz da belki Oğuzhan Beye sormak
istiyorum.
Tabii Nurşen Hocaya bir toplumbilimci, bir siyaset bilimci olarak benim kavrayamadığım
bir meseleyi sormak istiyorum. 1960’ları hatırlıyorum, Ali Fuat Başgil vardı ve Ali Fuat
Başgil’in sanıyorum o zamanlar AP Başkanlığı veya onların adayı olarak Cumhurbaşkanlığı
gibi belki adaylıkları da söz konusuydu. Onun bir kitabında der ki, “Bilim geliştikçe din
geriler, etkisi geriler.” 60’lı yıllardan bu yana 50 yılı aşan zamandır tam tersi oldu gibi
Türkiye’de. Bunu nasıl değerlendirebiliyor bir toplumbilimci olarak Üniversitelerimiz
artıyor, eğitim sürelerini yükseltiyoruz, buna rağmen Oğuzhan Beyin de dediği gibi,
sürekli bir dine kayış yaklaşımı içerisindeyiz. Bu nedir böyle
Teşekkür ederim.
OTURUM BAŞKANI- Teşekkürler.
Buyurun.
HAKAN AKÇİN- Ben de Nurşen Hocaya bir soru sormak istiyorum: Renkli devrimler
var, bir de gri devrimler var, örneğin İran devrimi gibi. Bu pozisyonda baktığımızda, İran
ve İsrail’i nereye koyuyorsunuz Bunun açıklamasını rica ediyorum.
THBTK
13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011
PANELLER
189