Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±

More documents

Recommendations

Info

TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI davasını saymıyorum, yoktu o zamanlar. Çetin Altan’a “Ô dönemler değil” diyorsun; oğlu yargılanıyor, bırakın başkalarını. Böyle bir kamuoyunu aldatma, doğru olmayanı söyleme filan… Bizim Çağdaş Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Namık Durukan, Milliyet Gazetesinde Emine Ayna’yla bir röportajını yayınladı; 7.5 yılla yargılandı, şu sıralarda beraat etti. Gazetecinin işi, görevi, legal bir partinin bir başkanıyla, yöneticisiyle, milletvekiliyle röportaj yapmaktan başka ne olabilir Çok uğraştı, yeni beraat etti. Yine bizim Derneğin Genel Yönetim Kurulu üyelerinden Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri İlhan Taşçı, “Cüppeli Adalet” diye bir kitabı var, üzerinde de takkeli bir yargıç üniforması var. Erzurum’daki savcı, “Bu bana benziyor, beni kastediyor” diye dava açtı ve yargılanıyor İlhan Taşçı. Yani ciddi bir yargılama olur, anlarsınız da, “Bana benzetmiş bunu” diyor. Yani genel anlamda ördek-su birikintisi örneği gibi bir şey. Türkiye’de gerçekten son 8 yıl çok acımasız ve çok ağır baskı altında geçti. En son Doğan Medya Grubundan da bugünkü gazetelerde de var, Milliyet ve Vatan Gazetesi de satıldı. Orada zaten yazarları yavaş yavaş şutladılar, yazılarını teke indirdiler, bazılarını gönderdiler falan… Bu süre içerisinde herhalde o zaten bankacılık yapıyor bir yandan, bir yandan petrolcülük yapıyor, “Lanet olsun” deyip, “Ben bunlarla mı uğraşacağım” deyip, gazeteler için ağır vergilerden sonra altından kalkamadı ve sattı. Bunun kötü olanı şu: Her gazete el değiştirdiğinde, yüzlerce gazeteci işten atılır, işsizler çoğalır. Yeni ekipler gelir, yeni ekipler kurulur, eski ekipler ortaya salınır. Gazetecilikte işsizlik zaten çok fazla var ve daha da artar. Başbakan Strasbourg’da galiba açıkladı, “İçerideki tutuklular gazeteci değil, teröristtirler” dedi. Ona göre içeride sadece 27 kişi var, “Bu tutuklu gazeteciler terörist” dedi. İsmail Beşikçi; 17 yıl hapis yatmış, sosyolog, devamlı kitap yazıyor. Kandil’i “Qandil” diye yazmış ve onun duruşmasına da gittim. Duruşmasında da onu yargılayan yargıç bile mahcup, yani yüzüne gözüne bakamıyor, öyle bir davayı sürdürdüğünden emin ki… Beşikçi, savunmasında dedi ki 2 ay kadar evvel, “Ben sosyologum; ben insanlara bakarım, topluma bakarım ve bazı şeyler gözüme çarpar. Mesela kiliseleri ben Anadolu’da birçok yerde görürüm, İstanbul’da da var, sizin de dikkatinizi çekmez mi hâkim bey Bunların cemaati nerede Ben merak ederim sosyolog olarak. Bu kiliseler müze olmuş, bilmem ne olmuş, dolu, boş, bunların cemaatleri mutlaka vardı ki bunlar kurulmuş. Bunların cemaatleri nerede Ben bunu merak ederim. Siz merak etmez misiniz, bu yapılar niye yapılmış ve cemaatleri nerede” Ben bu örneği 15-20 gün evvel Ordu Üniversitesinde Öğrenci Kulübü beni davet etti, orada bu örneği verince, bir öğrenci soru sordu, o da anladığım kadarıyla Müslüman, İslamcı bir çocuk, “Ama bu gönüllü mübadele Hocam” dedi. İnsanın toprağı, ölüsü, tavuğu, ineği, mezarlığı burada. Ben dedim ki, “Seni Yunanistan’daki bir kişiyle, ailenle beraber, bırak kitlesel yer değiştirmeyi, ister misin sen Sen oraya git, o da buraya gelsin.” Neyse… Yani Beşikçi, Başbakanın gözünde terörist. Gerçi daha yatmadı, 1,5 yıl yeni aldı, ama yargılanan gazeteciler için, Ahmet Şık veya Mustafa Balbay, “Bunların hepsi terörist” diyebilen bir Başbakan. Bir de “Yargının işi” diyor falan… En son Başbakan diyor ki, THBTK 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011 PANELLER 177
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI “Ben bir manşete karıştım mı, bana söyleyin.” Ben de geçen hafta Çiğdem Onat’ın bir programında bunu NTV’de de vurguladım; çok karıştın. Bir defa medya patronlarına dedin ki, “Atın bu muhalif yazarları, parasını sen vermiyor musun, bunları işten at.” Bunu dedikten sonra, hangi babayiğit manşetini özgürce atabiilir ya da seçim gezilerinde “Şu şu gazeteleri okumayın, almayın” kampanyası açan bir başbakan olabilir mi Olur da demokratik ülkelerde olabilir mi Tam tersi, “Yerde gördüğün kâğıdı alırsan oku” derler devlet yönetenler, toplumun önderleri. Sabah, ATV şikeli satışını zaten hiç söylemiyorum ve bu birike birike otosansürü getiriyor. Otosansür, terörist olabilirsin, seni teröristlikle suçlayabilirler ya da muhalif olduğun için, Ergenekon’a sokulursun, İsmail Beşikçi gibi başka bir şeye dahil edilebilirsin. Sansürün en kötüsü otosansür; o zaman yazarken elin tuşlara gitmez, “Ben bunu yazmayayım, başıma iş açılmasın” noktasına gelirsin, en kötü de bu. Artık otosansür, yazarların çok büyük ölçüde başındaki beladır. Yine en son Brüksel’e dönüp bitireyim: Brüksel’deki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde Başbakana sorular soruluyor. Başkana deniliyor ki, “Tutuklu gazeteciler var.” O diyor ki, “Onlar terörist.” “Kitaplar yargılanıyor.” “Kitap değil, bomba onlar.” “Yayınlanmamış kitap” diye soruluyor başka bir soruda. “Bunlar yayınlanmamış olsa bile, bomba yapımında bir malzeme.” “Yüzde 10 baraj” “İstikrar bozulmasın diye bu benim için iyi.” “Peki, tutukluluk süreleri çok uzun” “Ben bilmem, yargı bilir.” “Ben bilmem, erim bilir” gibi bir şey vardır Anadolu’da… En son öğrencilere söyledi, “Siz yürüyüş yapamazsınız, yaparsanız 10 bin kişiyi de ben getiririm.” Ben buradan da hatırlatıyorum ki, daha sonra zaten gazetelere de çıkacaktır bu, 23 Nisanda liseliler İstanbul’da Barbaros Meydanı’nda toplanacak. Hadi getir sen de 10 bin kişiyi. O zaten yarın gazetelerde çıkacak ya da duyuruları var. Başbakan, kırmızı güçlere karşı mavi güçleri hazırlıyor. Bu bir tatbikat değil, bu bir hayat, böyle bir şey olabilir mi O zaman 1 Mayısta da 1 milyonun karşısına 1 milyon da sen getir, grevlere karşı grev kırıcıları getir. Bunlar konuşulmayacak kadar demokraside yeri olmayan şeyler. Çok teşekkür ediyorum. OTURUM BAŞKANI- Sağ olun. Sayın Hocamız Prof. Dr. Nurşen Mazıcı; buyurun. Prof. Dr. NURŞEN MAZICI- Ben Ahmet Beye bir ek yaparak başlayayım: Ama Sayın Başbakan buna demokrasi demiyor ki zaten, “İleri demokrasi” diyor. O zaman arada bir fark olması gerekir. Evet, benim konu başlığım değerli konuklar, bu renkli devrimler. Bunlar hem çiçeklerle hem de çeşitli renklerle anılan devrimler. Bu aşamaya nasıl geldiğinin önce bir tarihsel planına bakmak istiyorum. Biliyorsunuz, İkinci Dünya Savaşından sonra iki kutuplu sisteme giderken dünya, önce Batılı güçlerin Almanya’yı işgal ederek Almanya’nın ikiye bölünmesiyle birlikte Sovyetler Birliğiyle Amerika arasında bir paylaşım süreci başlamıştı. Napolyon’un çok güzel bir sözü vardı, “Her ülkenin coğrafyası, onun kaderidir” der. Bu paylaşıma 178 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011 PANELLER THBTK
Page 2 and 3:
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİ
Page 4 and 5:
Page 6 and 7:
Page 8 and 9:
13.05 - 14.00 Ara TMMOB HARİTA VE
Page 10 and 11:
20 Nisan 2011 - Çarşamba TMMOB HA
Page 12 and 13:
21 Nisan 2011 - Perşembe TMMOB HAR
Page 14 and 15:
16.00 - 16.20 Ara Neoliberal Politi
Page 16 and 17:
Page 18 and 19:
Page 20 and 21:
Page 22 and 23:
Page 24 and 25:
Page 26 and 27:
Page 28 and 29:
Page 30 and 31:
Page 32 and 33:
Page 34 and 35:
Page 36 and 37:
Page 38 and 39:
Page 40 and 41:
Page 42 and 43:
Page 44 and 45:
Page 46 and 47:
Page 48 and 49:
Page 50 and 51:
Page 52 and 53:
Page 54 and 55:
Page 56 and 57:
Page 58 and 59:
Page 60 and 61:
Page 62 and 63:
Page 64 and 65:
Page 66 and 67:
Page 68 and 69:
Page 70 and 71:
Page 72 and 73:
Page 74 and 75:
Page 76 and 77:
Page 78 and 79:
Page 80 and 81:
Page 82 and 83:
Page 84 and 85:
Page 86 and 87:
Page 88 and 89:
Page 90 and 91:
Page 92 and 93:
Page 94 and 95:
Page 96 and 97:
Page 98 and 99:
Page 100 and 101:
Page 102 and 103:
Page 104 and 105:
Page 106 and 107:
Page 108 and 109:
Page 110 and 111:
Page 112 and 113:
Page 114 and 115:
Page 116 and 117:
Page 118 and 119:
Page 120 and 121:
Page 122 and 123:
Page 124 and 125:
Page 126 and 127:
Page 128 and 129: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİ
Page 142 and 143: HÜSEYİN ÜLKÜ (37, 38, 39. Döne
show all

Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?

Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±