Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±

More documents

Recommendations

Info

TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI anayasanın samimiyetle, uzlaşmayla; parçacı çözümlerle değil, bütüncül yaklaşımlarla değiştirilmesi lazım. Başkanlık sistemi isteyen birisi, daha başkan olmadan bunları yapıyor, böyle bir kabadayı tavırla davranıyor halkına. Başkan olursa neler yapacağını lütfen tahayyül ediniz. Yakın coğrafyalarda itildiğinde düşüveren diktatörlerden birisi olmak ne kadar da cazip geliyor birilerine… Herkesi azarlayan bu öfkeli sesin, çevresindeki her şeye ama her şeye karşı güvensiz, önyargılı, neredeyse geceleri bir gözü açık uyuyacak kadar kuşkucu bu asabi vücut dilinin sizce o, 5 generalin başından bir farkı var mı Bence yok. Başbakan, referandumun hemen ardından çoklu hukuk sisteminden bahsetti. Anımsar mısınız; referandumun hemen ikinci günüydü, çoklu hukuk sisteminden söz etmişti. İstinaflarla bölgesel, yani çoklu hukuk sisteminin altyapısı oluşturuluyor olmasın sakın!. Başkanlık sisteminin federal bir yapıyı ve buna uygun çoklu hukuk sistemini gerektirdiğini, ona birileri fısıldamış olmasın sakın! İşte bu noktada yapılan anayasa değişikliğinin bence gizemi çözülmüştür. Bu kendi yargısını oluşturmak için, bir parti devleti yaratmak için yapılan bir illüzyondur, bence bir aldatmacıdır ve tek adam yönetimine gidişin altyapısını hazırlamaktır. Bugün ağır sonuçları da yaşanmaya başlanmıştır. İşte bu noktada şu an için yaşadığımız iklimin birilerinin söylediği gibi Akdeniz olmadığı anlaşılmıştır. Bu iklimin George Orwell’ın 1984 kitabındaki sert iklimden bence hiçbir farkı yoktur. Büyük biraderin korku imparatorluğundaki düşünce polislerini harekete geçirerek düşünceyi imha ettirmesinden hiçbir farkı yoktur yapılanların. Olanlar, polis devletinin ayak sesleri değil artık; artık kapımıza dayanmış zorlama sesleridir. Ülkemizde düşünce polisleri devriye geziyor. Yoksa bugün kitapları imha edenler, gün gelecek zihinlerimizdekileri de mi silmeye çalışacaklar, imha etmeye çalışacaklar Basılmamış kitapları yakanlar, bir gün yazılmamış düşüncelerimizi de ateşe mi verecekler İktidar, anayasa değişiklikleriyle kendini koruma altına almakla yetinmemiştir, bunu yeterli görmemiştir. Görevi kötüye kullanma suçuna getirdiği örtülü af ile sadece kendisine hizmet eden bürokratlarını, polislerini koruma altına almıştır, yasadışı kanıt toplayanları koruyan savcıları koruma altına almıştır. Hrant Dink’in öldürüleceğini bile bile korumayan güvenlik güçlerini, bir şüphelinin adli emanete, yani devlete emanet edilen o cep telefonuna yasadışı bilgiler yükleyen polislerini koruma altına almıştır. Ardından tazminat sorumsuzluğu getirerek, kendi istediği kararları veren yargıçları, kendi istediği soruşturmaları yapan savcıları, onlara tam bir tazminat bağışıklığı getirerek koruma altına almış ve onlara şöyle demiştir: “Sen usulsüzlüğe, yasa tanımazlığa, hukuk tanımazlığa devam et, ben seni korurum.” Bu mesajı vermiştir. Öyle ki, yasa Cumhurbaşkanı tarafından imzalanır imzalanmaz baskınlar ve toplu tutuklamalar başlamıştır, çünkü anlayanlar bu mesajı almıştır, ne yapacaklarının işaret fişeğini almışlardır. Ardından da sınırsız gözaltı, arama, baskın ve tutuklamaların bu yolla önü açılmıştır. Lütfen hatırlayın, daha Cumhurbaşkanının imzası kurumadan Balyoz davasında 163 kişi, ki bunların 100 kadarı duruşma salonunda elleri önlerinde beklerken, kaç tehlikeleri olmadan tutuklanı vermişlerdir. THBTK 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011 PANELLER 59
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI Kitap imhasının önü bu yapılan yasa değişiklikleriyle açılmıştır, uluslararası sözleşmeler ve anayasayla güvence altına alınan düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü ayaklar altına alınarak. Hani her dokunanın yandığı, “İmamın Ordusu” adlı basılmamış bir kitabın dünya tarihinde emsali görülmemiş biçimde imhasına, kopyalarının her kimde bulunursa onun şimdiden suçlu ilan edilmesine fetva verilmiştir bu ülkede, buna tanık olunmuştur ülkemizde. Yazılmamış bir kitap, ilk kez yargılanmadan infaz edildi ve yapılanlar nedense artık kendi yargınız yapınca yargı tasarrufu oluyor bu ülkede. Oysa Danıştay, verdiği her kararda nasıl lanetlenmişti, hatırlayın. Her gün saldırılıp hedef gösterilmişti saygın yargıçlar ve kana bulanmıştı Danıştay biliyorsunuz. O yaralananların ve yargı şehitlerinin önünde buradan bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Evet, bugün yapılanlar yargı tasarrufu, ama sizin yargınızın tasarrufu. Son olarak da Meclise gönderdiği Ceza Yasası değişiklikleriyle bakınız ne yaptılar: Haberleşmenin gizliliğinin basın ve yayın yoluyla ihlal edilmesine özendirildi birileri. Açılmış birtakım davalara ki, biliyorsunuz, Şamir Tayyar davası diye bilinen bir davadır bu, soruşturmanın gizliliğini ihlal suçu âdeta işlenemez suç haline getirildi ve bu yasa tasarısıyla davalara, görülmekte olan davalara açık müdahalelere izin verildi. Haber verme sınırları kisvesi altında her tür gizlilik ihlalinin yapılabilmesine bu şekilde kapı aralanmak istendi. Böylece, bu konuda açılabilen sınırlı sayıdaki davaları da işlevsiz kılacak şekilde kendi yandaş medyasını da koruma altına almıştır siyasal iktidar. Böylece bence beslemelerinin, yandaşlarının diyetini ödemektedir. Kendi özgür basınını alabildiğine özgürleştirmektedir ki, büyük biraderin işaret ettiği bir sonraki soruşturma aşamalarını nerede, ne kanıt bulunacağını biliyorsunuz, bir gün önceden biliyoruz nerede ne kanıt bulunacağını, bir sonraki tutuklananın kim olacağını söylemeye bu gazeteciler devam edebilsinler, hangi farklı görüşe hangi zulmün yapılacağının işaret fişeğini patlatıp mesajlarını verebilsinler. İşte bu yolla da gizli soruşturmaları âdeta canlı canlı ve tefrika halinde yayınlayan, pek çok masumu suçlu ilan eden yandaş medya mensupları koruma altına alınmaya çalışılmaktadır. Korku imparatorluğunu oluştururken sadece kendini değil, kendi yandaşlarının ve kendisine hizmet edenlerin koruma halkalarını gün gün genişleterek, aslında bence bilinçaltı korkularını dışavurmaktadırlar. Korku imparatorluğunu oluştururken bunu yapanlar, aslında şunu biliyorlar ki, artık kendisi bir derin devletten, bir Gladyo’dan farkı kalmamıştır, aynen o şekildedir. Şimdilik yapabildiği ise suç atmaktır. Yapılanları sanki kendisi yapmamış gibi, sanki bu yasaları kendisi çıkartmamış, sanki hukuk tanımayan bu yargıyı kendisi yaratmamış gibi, “Yapılanlar yargı tasarrufu; ben yapmadım, o yaptı” diyor bize. Bu suçluluk ve korku psikolojisini, bence ortaya koyuyor. Sorarım size: Siz “Yargı tasarrufu” diye kimi kandırıyorsunuz Aslında kimlerin tasarrufudur bu yarattığınız ucube Bunu sormak lazım. “9. yılınızda kaç yargıç ve savcıyı, bürokratlarınız aracılığıyla mesleğe kabul ettiniz” diye sormak lazım. İşte yazılmamış kitaplardan bu yüzden korkmaktadırlar. Yazılmamış kitaplarda kendi izdüşümünü gördüğü için, deşifre olacağı için korkmaktadır, aslında kendi yarattıkları korku imparatorluğundan, korkmaktadır. Hatırlar mısınız, 12 Eylüle rahmet okutacaklarını söylüyorlardı. Rahmet 60 13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı / 18-22 Nisan 2011 PANELLER THBTK
Page 2 and 3:
TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİ
Page 4 and 5:
Page 6 and 7:
Page 8 and 9:
13.05 - 14.00 Ara TMMOB HARİTA VE
Page 10 and 11: 20 Nisan 2011 - Çarşamba TMMOB HA
Page 12 and 13: 21 Nisan 2011 - Perşembe TMMOB HAR
Page 14 and 15: 16.00 - 16.20 Ara Neoliberal Politi
Page 16 and 17: TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİ
Page 110 and 111:
Page 112 and 113:
Page 114 and 115:
Page 116 and 117:
Page 118 and 119:
Page 120 and 121:
Page 122 and 123:
Page 124 and 125:
Page 126 and 127:
Page 128 and 129:
Page 130 and 131:
Page 132 and 133:
Page 134 and 135:
Page 136 and 137:
Page 138 and 139:
Page 140 and 141:
Page 142 and 143:
HÜSEYİN ÜLKÜ (37, 38, 39. Döne
Page 144 and 145:
Page 146 and 147:
Page 148 and 149:
Page 150 and 151:
Page 152 and 153:
Page 154 and 155:
Page 156 and 157:
Page 158 and 159:
Page 160 and 161:
Page 162 and 163:
Page 164 and 165:
Page 166 and 167:
Page 168 and 169:
Page 170 and 171:
Page 172 and 173:
Page 174 and 175:
Page 176 and 177:
Page 178 and 179:
Page 180 and 181:
Page 182 and 183:
Page 184 and 185:
Page 186 and 187:
Page 188 and 189:
Page 190 and 191:
Page 192 and 193:
Page 194 and 195:
Page 196 and 197:
Page 198 and 199:
Page 200 and 201:
Page 202 and 203:
Page 204 and 205:
Page 206 and 207:
Page 208 and 209:
Page 210 and 211:
Page 212 and 213:
Page 214 and 215:
Page 216 and 217:
show all

Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?

Ã¶Ärenci oturumu - Harita ve Kadastro MÃ¼hendisleri OdasÄ±