edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK
edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK
edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
fikri haline gelmiştir. Başka bir söylemle, Tanzimat döneminin “toplum için sanat”<br />
anlayışı, Ser<strong>ve</strong>t-i Fünun döneminde yerini “sanat için sanat” anlayışına bırakmıştır.<br />
Bu değişimin öncelikli sonucu; sanatın toplum için yapılması gerektiği düşüncesinin<br />
hakim olduğu, dolayısıyla toplumsal çarpıklıkların neden-sonuç ilişkisi içinde ele<br />
alındığı dönemden farklı olarak; sanatın öncelikli olduğu fikrinin kabul edildiği<br />
dönemde kişilik tahlilleri <strong>ve</strong> karakterlerin psikolojik incelemelerinin ön plana<br />
çıkması olmuştur.<br />
Ser<strong>ve</strong>t-i Fünun döneminin en önemli <strong>edebiyat</strong>çılarından Halid Ziya<br />
Uşaklıgil’in 1899 yılında Ser<strong>ve</strong>t-i Fûnun gazetesinde yayımlanan eseri Aşk-ı<br />
Memnu, karakter tahlilleri <strong>ve</strong> psikolojik incelemeleriyle bu değişimin öncelikli<br />
örneklerinden biri durumundadır. Bu eser, yarattığı etkinin sonucu olarak filme de<br />
alınmış; fakat karakter incelemelerinin ağırlıkta olması <strong>ve</strong> dolayısıyla da yazarın<br />
<strong>anlatım</strong>ının görsel iletiye aktarılmasında eserin gerçekliğine ulaşılamaması sonucu<br />
önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Roman <strong>ve</strong> film karşılaştırıldığında; romanda yer<br />
alan olayların filme aktarılmamış olması kadar filme, romanın içermediği olayların<br />
eklenmiş olması da temel farklılıklar olarak ortaya çıkmaktadır.<br />
4.2.Eserin Özeti<br />
Aşk-ı Memnu (Yasak A şk) isimli eser, 19. yy sonu Osmanlı'sında zengin bir<br />
aile içinde geçen evlilik hayatını <strong>ve</strong> bu hayatın yasaklarını anlatır. Eserin özeti şu<br />
şekildedir:<br />
İki çocuğu olan Adnan Bey yirmi iki yaşındaki Bihter'le evlenir. Bihter hem<br />
Adnan Bey'in zengin olmasından, hem de kendi annesinin kötü şöhretinden dolayı<br />
evde kalma korkusuyla, kendinden yaşça hayli büyük olan Adnan Bey'le evlenmeyi<br />
kabul eder. Bu evlilikle beraber giderek yalnızlaştığını düşünen Adnan Bey'in kızı<br />
Nihal <strong>ve</strong> Bihter arasında sürekli bir gerginlik vardır. Aşkı <strong>ve</strong> cinselliği yaptığı<br />
evlilikte bulamayan Bihter, Adnan Bey'in yeğeni Behlül ile aşk yaşamaya başlar.<br />
Bihter'den bıkan Behlül (ki bu bıkma aynı zamanda maddi bir zorunlu luktur. Zira<br />
parası olan Bihter değil Nihal'dir; bu neden kitapta net olarak belirtilmez) Nihal ile<br />
94