18.05.2013 Views

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gerçekleşmiştir. Uyulan kurallar, sinema yerine romanın kurallarıdır. 125 Sadakati en<br />

uç noktalara götüren bu tür uyarlamaların sinemasal açıdan ortaya yeni bir şey<br />

koyamadıkları ise ayrı bir tartışma konusu olmaktadır. 126<br />

Şunu belirtmek gerekir ki esere olan sadakat belki tek başına bir yenilik<br />

getirmez ama onu yalnızca bir gereç yığını olarak görmek, istediği oranda<br />

değiştirmek de her zaman esinlenme kis<strong>ve</strong>si altında yapılan bir sömürü olarak da<br />

görülmemelidir. Bir çok yönetmenin kendilerine has sinemasal bakış açısı <strong>ve</strong> kendi<br />

özgün dünyalarının aldıkları vizyonla yaptıkları filmler tamamen bir uyarlama<br />

olmaktan çıkmakta ama ortaya başarılı bir sinema konmaktadır.<br />

Sadakat eleştirilerine karşı görüş olarak, uyarlamanın otomatik olarak orijinal<br />

eserden farklı olduğu savunulmaktadır. Çünkü, romanın <strong>ve</strong> sinema-televizyonun<br />

okura <strong>ve</strong> izleyiciye ulaşmada kullandığı araçlar birbirinden farklıdır. Sinema<br />

tarihinin önemli filmlerinden Metropolis’in Avusturyalı yönetmeni Fritz Lang'ın bir<br />

yapımcının; "filmin senaryonun aslına neden sadık olmadığına" dair sorusuna<br />

<strong>ve</strong>rdiği yanıtta; senaryoda "yazılmış" olanın filmde, "görüntü, ses <strong>ve</strong> konuşan<br />

hareketli görüntülerden oluşturulmuş" olduğunu söylemesi bu durumu anlatan en iyi<br />

örnektir. 127<br />

Uyarlamalarda, bazen roman daha ağır basmakta <strong>ve</strong> dolayısıyla sinemasal<br />

<strong>anlatım</strong> zedelenmektedir. Bu bakımdan en doğru yol, roman ile anlatılmaya<br />

çalışılanın sinema <strong>dili</strong>yle en iyi şekilde anlatılmasıdır. Bu noktada roman yazarının<br />

söylediklerinin aynısı uyarlamada yer almayabilir. Sinema <strong>dili</strong>nin olanaklarını<br />

kullanmayı amaçlayan <strong>ve</strong> ana mesajı iletmeyi temel sorunu sayan sinemacı, eserden<br />

daha azını <strong>ve</strong>ya fazlasını söylemişse, bu, ana mesajı zedelemediği sürece olumlu bir<br />

tutumdur. Ancak yazarın söylediğini saptırmaya, söylenene temelde başka bir biçim<br />

<strong>ve</strong>rmeye, ancak o romanın adını kullanmamak koşuluyla hak kazanabilir.<br />

125 Tarık Dursun K., “Sinema Öncelikle Edebiyata Yaygınlık Kazandırır”, Gösteri Dergisi, Sayı:<br />

15.1982 s 72.<br />

126 Kemal Özer; 1973, s.12.<br />

127 Robert Stam, 2000, s.55.<br />

67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!