18.05.2013 Views

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yapmaya yatkın olması gerekmektedir. 85 Bir roman bir senarist tarafından<br />

senaryolaştırılabilir. Eserin yazarı tarafından uyarlanabilir. Yönetmen edebi eserin<br />

uyarlaması üzerinde çalışabilir. Çeşitli kombinasyonlarla örneğin yönetmen <strong>ve</strong><br />

senarist bir arada çalışabileceği gibi yönetmen, yazar <strong>ve</strong> senarist ortak çalışması<br />

sonucunda da eser ortaya konulabilir. Bu noktadaki en önemli şey, iki sanat dalının<br />

<strong>dili</strong>ni bilen, esere hakim kişilerin, kitabın ana temasını değiştirmeden sinemasal dile<br />

uyarlaması olacaktır. Böylece iki sanatın sentezi yapılabilecek <strong>ve</strong> iki eseri uzlaştırma<br />

çabaları başarıyla sonuçlanacaktır. Ancak bu teoride olması gereken süreçte kimi<br />

zaman ortaya yazar-senarist-yönetmen arasında cereyan eden uyum problemleri<br />

ortaya çıkmaktadır.<br />

Eserin <strong>uyarlanması</strong> sürecindeki yazar-senarist-yönetmen arasındaki üslup<br />

bireyden bireye değişebileceği için bu noktada bir eserin sinemaya <strong>uyarlanması</strong><br />

sürecinde izlenecek yöntem önemlidir. Yazarın kendi eserini sinemaya uyarlaması;<br />

esere en hakim olan kişi konumunda olan, eserin yaratıcısının, eserin üslubunu<br />

koruması <strong>ve</strong> filmine yansıtması şeklinde alternatif bir seçimdir. (Fürüzan' ın kendi<br />

eseri olan “Benim Sinemalarım” adlı öyküsünü aynı adla sinemaya uyarlaması<br />

örneğinde olduğu gibi.) 86<br />

Romanın filme <strong>uyarlanması</strong> esnasında başvurulan bir diğer yönten ise eserin<br />

senarist tarafından uyarlamasıdır. Bu görüş sinema <strong>ve</strong> <strong>edebiyat</strong> dillerinin farklı<br />

olmasından kaynaklanan bir düşünceden hareket edilerek öne sürülmüştür. Böylece<br />

senaryoyu, bir yandan sinema <strong>dili</strong>ne hakim olan bir yandan da esere <strong>ve</strong> eserin<br />

konusuna hakim olan birinin uyarlamasının en doğru yöntem olduğu düşünülmüştür.<br />

Bir senarist hem <strong>edebiyat</strong>çıdır; yazmaktadır hem de senaryosunu yazarken<br />

sinemanın görsel-işitsel <strong>dili</strong>ne hakimdir. Yani senaryoyu yazarken bir yandan da<br />

filmi kafasında oluşturmaktadır. Böylece iki <strong>dili</strong> en doğru şekilde onlara hakim<br />

olacak bilgi düzeyine sahip olarak o birleştirecektir.<br />

85 Mahmut T. Öngören, “Senaryo Yazarlarının Varlığına Kesinlikle İnanıyorum”, Gösteri Dergisi,<br />

1982, Sayı:15 s.79.<br />

86 Zehra Akbulut, 2003, s.12.<br />

48

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!