18.05.2013 Views

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

edebiyat eserlerinin tv'ye uyarlanması ve değişen anlatım dili - RTÜK

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bu iki metodun yanında bir diğer yöntem ise uyarlama sürecinde belirleyici<br />

unsurun yönetmenin olması gerektiğini belirtmektedir. Çünkü yönetmen, eseri bir<br />

başka sanatın <strong>dili</strong>ne aktarmada sorumluluk üstlenen en önemli kişidir. Film <strong>dili</strong>ne<br />

hakim olması, çeşitli yöntem <strong>ve</strong> aldatmacalarla etkiyi arttırabilmesi, görüntüleri; film<br />

karesindeki her nesneyi <strong>ve</strong> her öğeyi bilinçli olarak kareye yerleştirerek sahne<br />

tasarımından, mekan <strong>ve</strong> bireylere kadar her öğe üzerinde dikkatle durmaktadır.<br />

Onları sinematografiye aktarırken de açıları, kamera hareketlerini, komposizyon<br />

öğelerini bilinçli olarak -temaya hizmet etmek üzere- seçmektedir. Bu yüzden<br />

uyarlamayı yönetmen yapmalıdır. Böylece sadece yazılan metnin zihinde<br />

canlandırdığı anlam dışında görüntünün arkasında, yeni anlamlarda okunabilecek<br />

şekilde yazılı metin sinemaya uyarlanabilecektir. Burada da genel olarak<br />

bakıldığında yönetmenlerin bu teoriye çok fazla bağlı kalmadıkları, birebir uyarlama<br />

yapma fikrinden uzak, ana temaya hakim olarak, kendi zihinsel sürecinde eseri<br />

yeniden yarattıkları görülmüştür.Çünkü bir yönetmene göre sinemalaştırmak,<br />

romanın bir başka bağlamda yeni bir yaratıcı sürece girmesi anlamını<br />

taşımaktadır.Bu yeni süreç içerisinde yönetmenin yazarın ayak izlerini kayıtsız<br />

şartsız takip etmenin yaratıcılıkla bir ilgisi yoktur. 87<br />

Uyarlama sürecinin en doğru şekilde işlemesi için genel bir ifade ile şu<br />

söylenebilir; eserin yaratıcısı yazar esere hakim olmasından, senaristin hem edebi<br />

dile hem de sinema <strong>dili</strong>ne alışkın olması dolayısıyla, yönetmenin ise tüm bu süreçte<br />

roman-senaryo benzerlik <strong>ve</strong> farklılıklarını sinema potasında bütünlüğe kavuşturacak<br />

yeteneği elinde bulundurmasından dolayı artılara sahip oldukları söylenebilir. 88 Bu<br />

üç yaratıcı birey bir araya gelerek farklı bir alandan <strong>edebiyat</strong>tan sinemaya eserin<br />

<strong>uyarlanması</strong> sürecinde ortak noktaları bulabilmekte <strong>ve</strong> böylece sık sık karşılaşılan<br />

yazar <strong>ve</strong> yönetmen tartışmalarına engel olunabilmektedir.<br />

Senaryonun kim tarafından belirleneceği konusunun önemi senaryonun<br />

roman ile sinema arasındaki ilişkiyi sağlamasından kaynaklanmaktadır. Yani<br />

87<br />

Feyzi Tuna, “ Edebiyat Uyarlamaları Ya da Yönetmenin Onuru”, Gösteri Dergisi, 1982, Sayı: 15<br />

s.71.<br />

88<br />

Maureen Quinn, The Adaptation of A Literaty Text To Film, 2007 s.69.<br />

49

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!