21.03.2013 Views

islam%20akaidi

islam%20akaidi

islam%20akaidi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

287<br />

İSLAM AKAİDİ<br />

körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla<br />

dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak<br />

Banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm." (31/Lokman, 15)<br />

İslam Akaidi Bölüm -7 Atalar Yolu<br />

Atalar Kültü; Sosyal Çevre ve Geleneğin Putlaştırılması<br />

Sosyal Çevre: İnsan, her türlü zihinsel ve duygusal yapıya sahip olarak<br />

gelişmeye hazır bir vaziyette dünyaya gelir. Bu gelişim sürecini devam<br />

ettirebilmek için toplum içerisinde yaşamak ve diğer insanlardan faydalanmak<br />

zorundadır. Bu yönüyle toplumsal bir varlık olarak değerlendirilen insan;<br />

inancını, bakış açısını, her türlü değer yargısını, kimlik ve kişiliğini içinde<br />

yaşadığı toplumdan alır. Fakat belirli bir noktaya gelindiğinde toplum, insanın<br />

benliğini, iradesini, idrakini kuşatır, adeta esir alır, hapseder. İnsanın,<br />

toplumun koyduğu normları aşabilmesi bir mesele haline gelir. Zira toplumlar<br />

kendi normlarını bireylere benimsetmek onların düşünce, inanç ve<br />

davranışlarını yönlendirmek ister. Bu, toplumun putlaşması demektir.<br />

Toplum, binlerce yıllık birimini, tecrübelerini, örf ve adetlerini, inançlarını,<br />

değer yargılarını bireylere aktardıktan sonra, bu sosyal değer ve normların<br />

eleştirilmesine tahammül edemez, kendine mensup bireylerden mutlak itaat<br />

bekler. Bu normlar karşısında şüpheye düşülmesini bile istemez. Sosyal çevre,<br />

insanın her yönüyle gelişimine uygun bir ortam olmakla birlikte, belli bir<br />

aşamadan sonra yetersiz kalmakta, hatta fertlere alternatif tanımadığı zaman<br />

da zararlı olmaktadır. Hür düşünme ve araştırma imkanlarını ortadan kaldıran<br />

toplumsal çevre baskısı, hiçbir zaman hoş karşılanmamaktadır.<br />

Kur'an kültürüne dayalı bir perspektiften baktığımızda, yapılarına göre iki<br />

tür toplumun varlığından söz edebiliriz. Biri normları İlahi öğretiye dayalı<br />

toplumlar (İslami toplum/ümmet), diğeri normları cahili öğretiye dayalı<br />

toplumlar (cahiliye). Cahiliye toplumlarında insanı doğruluktan, iyilikten,<br />

güzellikten uzaklaştırıcı bir baskı vardır. İşte böylesi toplumlarda toplumun<br />

yanlışlığına rağmen doğruyu görmek, toplumun kötülüğüne ve çirkinliğine<br />

rağmen iyiyi ve güzeli tercih etmek, söz konusu topluma ve toplumsal<br />

değerlere karşı çıkmayı, baskılara göğüs germeyi gerektirir. Ayrıca kişiliğini<br />

içinde bulunduğu toplumla özdeşleştirmiş kimseler için böyle bir durum geçerli<br />

değildir. Bunlar için, içinde yaşadıkları toplumu reddetmek kendi kişiliğini

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!