21.03.2013 Views

islam%20akaidi

islam%20akaidi

islam%20akaidi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

61<br />

İSLAM AKAİDİ<br />

anlatmaktadır. Kısaca 'şirk' Tevhid dini dışında kalan bütün ilah anlayışlarını,<br />

tüm batıl inançları içeren anahtar bir kavramdır. İnsanın, fıtratından gelen<br />

inanma ve ibadet etme ihtiyacını karşılarken düştüğü alçak seviyeyi, haktan<br />

yüz çeviren insanın içindeki kaosu, inanma adına insanların düştüğü cahillik ve<br />

sapıklığı anlatmaktadır. Yine 'şirk' kavramı, insanların kendi kafalarından<br />

uydurdukları inançları ve bu inançlar adına yaptıkları yanlışlar, fesatlar ve<br />

zulümleri gözler önüne sermektedir.<br />

Şirk, insan zihnindeki bir sapmayı ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Tevhid<br />

hakikatinden sapan kimselerin, kendi kendilerine düştükleri açmazları,<br />

sürüklendikleri yanlışları ve bunun sonucu olarak yaratılış kanununa aykırı<br />

düşmeleri böylelikle ortaya konmaktadır. Şirk; Allah'a zatında (sayı olarak),<br />

sıfat ve tasarrufunda (yapıp etmelerinde) ortak tanıma eylemi veya inanışıdır.<br />

Şirk koşmak salt bir inkar olayı değildir. Şirk koşanlar, yani müşrikler inançsız<br />

insanlar değildir; aksine, Allah'a inanan ama yanlış inanan, inancı tevhide aykırı<br />

olan ve Allah'ın yanında başka varlıklara da ilah diye tapınan kimselerdir.<br />

Kur' an, şirk üzerinde ısrarla durmaktadır. Çünkü tarih boyunca dinsiz<br />

toplumlardan çok şirk koşan toplumlarla, ateist insanlardan çok müşrik<br />

insanlarla karşılaşıyoruz. İnsanlar, Tevhid'ten uzaklaştıkça, din adına çok çeşitli<br />

yalanlar, hurafeler uyduruyor, kendi kafalarından sahte tanrılar icad ediyor;<br />

sonra da onlara yine kendi kafalarına göre ibadet ediyorlar. Bazı toplumlar da,<br />

başlangıçta Tevhid'e bağlı iken zamanla çeşitli nedenler yüzünden şirke<br />

düşmüşler, dinlerini bozmuş ve yanlış bir şekilde inanıp din adına ilahlar,<br />

ilkeler, törenler, ayinler ve ibadet türleri uydurmuşlardır.<br />

İnanmak fıtratta/yaratılışta vardır. İnanma ve yüce bir kudrete kulluk<br />

yapma ve ona tapma; yüce bir güçten yardım isteme ihtiyacı bütün insanlarda<br />

vardır. İnsanın fıtratı böyledir. Yaşamak için suya, yemeğe, havaya muhtaç<br />

olan insan, inanmaya ve inandığı ilahın önünde eğilmeye de muhtaçtır. Bu<br />

ihtiyacı bilen, insanların yaratılışına bu ihtiyacı koyan alemlerin Rabbi, ilk<br />

insandan itibaren toplumlara peygamberler/elçiler göndermiş ve nasıl hareket<br />

etmeleri gerektiğini onlara göstermiştir. Dünyaya imtihan için gelen insan, bu<br />

elçilerin gösterdiği gibi yani Tevhid dini üzerinde yaşadığı zaman, hem sınavı<br />

kazanır hem de dünya hayatını fıtratına uygun olarak yaşamış olur. Üstelik<br />

Tevhid'in ilkeleri, insana gerçek saadeti ve kurtuluşu getirmektedir. İnsana ait<br />

hakları ona vermekte, insanlar ve toplumlar arasındaki adaleti sağlamakta,<br />

azgın kimselerin heva ve heveslerinin getirdiği fitne ve zulümden insanları<br />

korumaktadır.<br />

Ancak insanların çoğunluğu bu gelen elçileri dinlemedi. Elçilerin<br />

öğrettiklerini ya hiç almadı veya aldıktan kısa bir zaman sonra bir tarafa attı,<br />

tevhidi tahrif ve dejenere etti; kendi hevasının peşinden gitti. Eline geçirdiği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!