21.03.2013 Views

islam%20akaidi

islam%20akaidi

islam%20akaidi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

46<br />

İSLAM AKAİDİ<br />

inanmak için, müşrikler inançlarını düzeltmek için çağrılmaz ona. Mü'minler de<br />

ona çağrılır ve onlara sık sık hatırlatılır. Kalplerinde canlı ve sabit kalması,<br />

hayatlarında etkili olması, gereklerini ihmal etmemeleri için "Ey iman edenler,<br />

İman edin!" diye uyarılır. Kur'an, insanın hayat programını çizen bir kitap<br />

olduğu için tevhide karşı bu önemi ve titizliği gösterir. Allah, tek yaratıcı,<br />

yegane hakim ve yönetici, rızık verici... olduğundan yalnız O'na ibadet edilmeli,<br />

başkası O'na ortak koşulmamalıdır: Bu, Allah'ın kulları üzerindeki en büyük<br />

hakkıdır. Allah, kullarının ibadetine muhtaç değildir, ama insan muhtaçtır ve<br />

her an mutlaka ibadet halindedir; ya Allah’a veya Allah'ın dışındakilere. insan,<br />

imanla küfür arasında, sahte ilahlarla gerçek ilah arasında bir tercih yapmalıdır.<br />

Ademoğlu, hem Allah’a hem de şeytana kul olarak yaşayamaz (Bkz. Ahzab,<br />

44). "Tağuta kulluk/ibadet etmekten kaçınan ve tam gönülle Allah’a<br />

yönelenlere müjdeler! Dinleyip de sözün en güzeline tabi olan kullarımı<br />

müjdele!" (Zümer, 17-18) Bunun için insan daima "La ilahe illallah"a muhtaçtır.<br />

Bütün peygamberler, kavimlerine bu sözü tebliğ ediyor, "yalnız Allah’a<br />

kulluk edin, O'ndan başka ilahınız yoktur" diyerek insanları tevhide davet<br />

ediyorlardı. Peygamberimiz (s.a.s.) de kavmini bu esasa çağırıyordu. Amcası<br />

Ebu Talib'e "Onu söyle, onunla Allah'ın yanında sana şefaatçı olmam için bir<br />

cümle: La ilahe illallah... " diyordu. Cahili tavır, eski peygamberlerin<br />

kavimlerinden itibaren bu cümleyi kabullenmiyor, bu daveti reddediyordu.<br />

Niçin? Sadece bir cümle için mi, yoksa o cümlenin anlam ve gerekleri için mi?<br />

Çağrıldıkları hayatla, yaşadıkları hayat arasında bir uçurum vardı.<br />

Davete karşı çıkışlarının çeşitli şekilleri ve çeşitli sebepleri vardı: Vahy<br />

olayını, yeniden dirilmeyi, hesap ve cezayı yalanlıyorlardı. İlahın tek bir ilah<br />

olmasını, babalarının yolundan ayrılmayı, Kitaba uymayı, Allah'ın hududunu<br />

kabul etmiyorlardı. Bir de ahlaki çıkmazları vardı: içki, kumar, zina, zulüm...<br />

Ama bunların temeli itikad ve itaat idi; inanç, düşünce, helal ve haram ve<br />

ahlakı içeren kapsamıyla Allah'tan bir din kabulünü benimsemedikleri gibi böyle<br />

bir dinin bağlayıcılığını da kabul etmiyorlardı.<br />

Kur'an'ın önemle vurguladığı, bütün sorunları içeren iki baş sorun vardı:<br />

ibadetin tek olan Allah’a yapılması ve helal-haramda Allah'ın indirdiğine<br />

uyulması. Şirk, inançta Allah'tan başka ilahların varlığına inanma, amelde ve<br />

ibadette Allah'tan başkasına yönelme ve Allah'tan başkasının Allah'a rağmen<br />

hüküm koyması, helal haram tayin etmesidir. işte bunun için müşrik Araplar,<br />

kelime-i tevhidi kabul etmediler, onu söylemeye yanaşmadılar. Yığınlar,<br />

tutucudur; alıştıkları çok sayıdaki ilahları, atalarının yolunu bırakmayı kolay<br />

kabullenmezler. Elleriyle tutabildikleri, duyu organlarıyla algıladıkları eşyaya<br />

bağlıdırlar. Mele' (ileri gelenler, müstekbirler, tağutlar) ise, onların ilahlara<br />

bağlılığı gerçekçi değil; sahtedir, şekildir. Mevcut sahte ilahları savunmaları,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!